Ve artık sen yoksun diye
Kırlangıçlar uğramaz oldu memleketime
Papatyalar açmaz oldu dağlarımda
Gelincik çiçekleri boyun büktü
Yağmursuz kaldı kara toprak
Göç eder oldu leylekler
Uzak dağlardaki ışıklar sündü tek tek
Yıldızlar daha çok peraklaştı
Ay dolunaya dündü hergün
Ve artık sen yoksun diye...
recep_y21
Yalnızlıktan bahsetmiyorum. Yalnız olmak ile tek başına olmak çok farklı şeyler. Tek başına olmak bir seçim, yalnızlık ise bir zorunluluk.
Peki niye tek başına olmak? Dünya artık kötü, insanlar kendi ruhları gibi onu da kirlettiler. İçlerindeki acımasızlık, kibir, önyargı, nefret, şiddet dünyayı ele geçirdi. Şimdi güvendiğin sevdiğin birinin ertesi gün de yanında olacağından, arkandan bir iş çevirmeyeceğinden, sana bir kötülük yapmayacağından emin olamıyorsun. Bu yüzden insanların içinde olmaktansa tek başınalığı tercih ederim. Balkonda okuduğum kitabın, kahve kokusunun, papatyaların, denizin, gökyüzün, yıldızların arkadaşlığına sığınıyorum. Kitaplarım beni asla yarı yolda bırakmaz, papatyalar kalbimi kırmaz, deniz kendini üstün görmez, gökyüzü bir kalıba sokmaya çalışmaz, yıldızlar yalan söylemez. Aksine ben ne zaman istersem benimledirler ve beni bıkmadan usanmadan dinlerler..
Ve gece olur
Karanlık çöker odama
Ben yine pencerenin kenarında
Gözlerim gökyüzünde, yıldızlar da
Beyaz ay ışığında senin çehreni arıyorum
Hani olmaz ya, olsa ne güzel olur ama
Sen usulca çalsan kapımızı
Yaramaz bir kız çocuğu gibi
Ben geldim desen mesela
Ben geldim bak,
Ceplerim de sarı papatyalar, elimde ilk bahar
Gözlerimde bir yaz mevsimi
Yüreğimde sen 💫🖤
@mehmetbk17
Yalan yalanı kovalar.
İşte (Aslan)lar, (Boğa)lar.
Derken (Başaklar)lar, (Kova)lar,
(İkiz)ler yalan söylüyor!
Burda papatyalar, orda
Yıldızlar yalan söylüyor!
Kimileri falın ille de kahve ya da iskambil kağıtları gibi akışkan malzemelerden bakılması gerektiğini sanıyor. Saçma. İnsanlar falcılara giderler, çünkü kandırılmak isterler. Böyle biri karşısında ikna edici olmaya gayret etmek boşunadır. Fazla inandırıcılık, işin tadını kaçırabilir. Fal için papatyalar, ellerdeki çizgiler, hububat, yıldızlar... kullanılacağı gibi; buzdolabındaki yiyecekler, balkondaki çamaşırlar, raflardaki tabak çanak, gardıroptaki giysilerden filan da yararlanılabilir. Talep edilen yalanın, iştirak edilen hilenin ve rağbet edilen sahteliğin kaynağında siz varsanız; yiyeceklere tükürmediğiniz, çamaşırları kirletmediğiniz, tabakları kırmadığınız, giysileri yırtmadığınız sürece problem çıkmaz.
Bugün yokluğunun yükünü sırtladığım günün ilk yıldönümü...
gittikce büyüyen, biriken hasretini,
mevsimsiz Çorak bir araziye salsam;
yemyeşil baharlar, güller, papatyalar açar.
cıvıl cıvıl kuşlar, renk renk börtü böcekleri dolar.
gökyüzü bile;
güneşli yağmurlarını döker gökkuşağı eşliğinde
kara toprak gibi, sâde sevdamın hatrına kimbilir...
Bu gece cıkarmısın balkona
sana gökyüzünden yıldızlar ısmarladım dolunay eşliğinde.
Doyasıya bak...
kayan yıldızın arkasından dilek tutma,
ışık saçan kuyruğunun güzelliğine dal bu sefer.
Bu gece beni düşün, bizi düşün bu gece sadece.
Ve AHMET KAYA dan O şarkıyı aç;
"Söyle Ben Nerdeyim Sen Nerde..."
Recep FİLİK
Şimdi belki de benim bilyelerden fal bakma fikrimi küçümsüyorsunuz. Size bir şey söyleyeyim mi okurcuğum, oyuncak arabalardan fal baksam bile hiçbir şey değişmezdi. Kimileri falın ille de kahve ya da iskambil kağıtları gibi akışkan malzemelerden bakılması gerektiğini sanıyor. Saçma. İnsanlar falcılara giderler çünkü kandırılmak isterler. Böyle biri karşısında ikna edici olmaya gayret etmek boşunadır. Fazla inandırıcılık işin tadını kaçırabilir. Fal için papatyalar, ellerdeki çizgiler, hububat, yıldızlar... kullanılabileceği gibi: buzdolabındaki yiyecekler, balkondaki çamaşırlar, raflardaki tabak çanak, gardıroptaki giysilerden filan da yararlanıbilir. Talep edilen yalanın, iştirak edilen hilenin ve rağbet edilen sahteliğin kaynağında siz varsanız; yiyeceklere tükürmediğiniz, çamaşırları kirletmediğiniz, tabakları kırmadığınız, giysileri yırtmadığınız sürece problem çıkmaz.
Bu gece Gökkuşağı gördü gözlerim
Mavisi ruhumdan rol çalan
Beyazı ay tenine ait olan
Bu gece bir Anka süzüldü pencereme
Külleri aşkının körlüğünü taşıyan
Ruhumda papatyalar açtıran
Her papatyaya bir kelebek konduran
Bu gece bir koku yayıldı bedenime
Binbir çeşit nektariden köken alan
Adı sende tınısı bende
Öyle bir melodi ki
umut dolu yapraklar dökülüyor.
düşler birbir yeniden filizleniyor.
yağmurla dans eden saçların kokuyor.
rüzgar şaha kalkmış ciğerleri istila ediyor.
mavi gök yüzünde;
umarsızca kuşlar uçuyor.
yıldızlar intihar ederken;
dilek değil seni tutuyor.
ve ne zaman isyana kalkışsa yürek,
isminle başlayan dualara sığınıyor.
tut elleri
kaldır semaya
bulutların kalbini sök al
damla damla değil,
oluk oluk mürekkep aksın
çünkü bu şiirin temasında;
sen varsın
güldüğünde güller değil,
papatyalar açsın....
Güzel bir düşün içinden geçtin az evvel
sen varmışsın ben varmışım
masada iki demli çay
ekmek almaya çıktığında getirdiğin taze papatyalar
papatyaların yanında bir kitap
kitapta umut yüklü bir şiir
insanlar falcılara giderler, çünkü kandırılmak isterler. Böyle biri karşısında ikna edici olmaya gayret etmek boşunadır. Fazla inandırıcılık, işin tadını kaçırabilir. Fal için papatyalar, eldeki çizgiler, hububat, yıldızlar... kullanılabileceği gibi buzdolabındaki yiyecekler, balkondaki çamaşırlar, raftaki tabak çanak, gardroptaki giysilerden filan da yararlanılabilir. Talep edilen yalanın, iştirak edilen hilenin ve rağbet edilen sahteliğin kaynağında siz varsınız; yiyeceklere tükürmediğiniz, çamaşırları kirli etmediğiniz, tabakları kırmadığınız, giysileri yırtmadığınız sürece problem çıkmaz.
Sayfa 203 - İletişim/ Falcı, müşterisinin göremediği bir şeyi görebilen kişidir: Onun bir budala olduğunu.(Ambrose Gwinnett Bierce)Kitabı okudu
İnsanlar falcılara giderler, çünkü kandırılmak isterler. Böyle biri karşısında ikna edici olmaya gayret etmek boşunadır. Fazla inandırıcılık, işin tadını kaçırabilir. Fal için papatyalar, ellerdeki çizgiler, hububat, yıldızlar... kullanılabileceği gibi; buzdolabındaki yiyecekler, balkondaki çamaşır-lar, raflardaki tabak çanak, gardıroptaki giysilerden filan da yararlanılabilir. Talep edilen yalanın, iştirak edilen hilenin ve rağbet edilen sahteliğin kaynağında siz varsanız; yiyeceklere tükürmediğiniz, çamaşırları kirletmediğiniz, tabak-ları kırmadığınız, giysileri yırtmadığınız sürece problem çıkmaz.