Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Varlığı bir dert, yokluğu yara :)
"Binlerce yıl boyunca filozoflar, düşünürler ve peygamberler parayı lanetleyerek onu tüm kötülüklerin kökeni olarak gösterdi.Öyle olduğunu kabul etsek bile para aynı zamanda insan hoşgörüsünün doruk noktasıdır. Para dilden, devlet yasalarından, kültürel yasalardan, dini inançlardan ve toplumsal alışkanlıklardan daha açık fikirlidir. Para insanlar tarafından yaratılmış ve neredeyse tüm kültürel farkları aşabilen tek güven sistemidir. Ayrıca ; din, cinsiyet, ırk, yaş ve cinsel yönelim üzerinden ayrımcılık da yapmaz. Para sayesinde birbirini hiç tanımayan ve güvenmeyen insanlar etkin işbirlikleri yapabilir."
Paranın niyetinin olup olamayacağı konusunda fikirlerinizi soran sorumuza sizlerden gelen yanıtları paylaşıyoruz. Soru: Paranın dini imanı yoktur dendiğini çok işittik. Acaba, paranın "niyeti"nden söz edilebilir mi? Hayır ise, niçin? Evet ise, siz ne anlıyorsunuz? Cevap: Bence para kimin elindeyse onun niyeti vardır. O kişi belirler
Reklam
Varlığı bir dert yokluğu yara :))
İster demir kasalarda ister sadece hayallerde olsun para paraydı.
Sayfa 11 - İletişimKitabı okudu
Varlığı bir dert yokluğu yara
Ağızlarını açtılar mı ilk söz para! Sabah, akşam para! Tek bildikleri, tek düşündükleri bir şey var: Para !
Reklam
"Para mutluluk getirir mi?" sorusuna ne evet ne de hayır demek mümkün değildir. Maddi güç her şey değilse de belli bir seviyeye kadar kişinin rahatını ve dolayısı ile mutluluğunu temin eder. Burada kilit nokta "seviye" dir. Seviyeden kastedilense ihtiyaçların son bulup isteklerin başladığı çizgidir. Pek çok kişinin mutsuzluk sebebi ihtiyaçlarının karşılanmamasından ziyade isteklerinin yeterince tatmin edilmemesidir. Bu noktada hepimizin kendini adilce sorguya çekmesi gerekir. Dünyanın pek çok yerinde açlık, sağlık, güvenlik vb sıkıntılar yaşayan insanların varlığı söz konusu iken eşyaların biraz yıpranmış olmasını, son model cep telefonunu, hayalindeki lüks arabayı satın alacak maddi imkana sahip olamayışını ya da sorunsuzca nefes almana imkan sağlayan burnunun şeklini kendine dert edinmek insanlık adına bencillik ve şımarıklık olmaz mı?
TÜRK DESTANINI NAZIMA ÇEKMEK TEŞEBBÜSLERİ Uğuz Kağan Destanı Son zamanlarda Türk destanını manzum olarak yazmak teşebbüslerine de raslıyoruz. Bu teşebbüslerine de raslıyoruz. Bu teşebbüs Ziya Gök Alp’ın ilk defa denediği gibi küçük parçalar üzerinde değil, Türk destanının büyük parçaları veya bütünü üzerinde yapılmıştır. Milli destanı nazma
yokluğu bir, varlığı bin dert
Ahh, o para, yok mu o para, lanet olası para, onları yoldan çıkardı. Onları bana yabancılaştırdı.ne budalayim ki onlar için para kazanırken kendimi kaybettim, kendim fakirleşirken onları ziyan ettim.
Sayfa 14 - Anonim yayıncılıkKitabı okudu
73 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.