Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Paramparça ediyorsun anonim solgunluğunda bir zamanlar benim olan her şeyi ne hakkın vardı buna?"
Şarkı söylemek isteyen keyfince söylesin. Aslında, eline tek gidiş­lik bilet tutuşturulmuş bir insan, pek öyle kolay kolay gönlünce şar­kı söyleyemez. Elinde tek gidiş biletinden başka bir şey olmayan in­san türü, ayakkabısının topuğu çakıllara bastığında çıkan sesten bi­le ürkecek kadar diken üstündedir. Artık daha fazla yürümeye niyeti yoktur. Canı gidiş-dönüş bileti için ağıt yakmak ister aslında . Tek yön bileti, dün ve bugün, bugün ve yarın arasındaki bağın koptuğu, paramparça olmuş bir yaşamdır. Öylesine yırtık pırtık olmuş bir tek yön bileti için ağıt yaka bilenler, bir zamanlar gidiş-dönüş biletini sımsıkı yakalamış olan insanlarla sınırlıdır. İşte o yüzden de, biletin dönüş için olan yarısını kaybetmemek, çaldırmamak için neredeyse histeri telaşıyla hisse senetleri alır, hayat sigortası yaptırır, sendikay­la amirleri arasında ikiyüzlüce oynarlar.
Sayfa 128Kitabı okudu
Reklam
28/12/98
Aynı büyümüyor herkes ...... Paramparça ediyorsun anonim dolgunluğunda bir zamanlar benim olan her şeyi ne hakkın vardı buna ?
Artık acının bize öğretilen diğer her şeyden daha gerçek ve daha güçlü olduğunu biliyorum; senin bir zamanlar neler çektiğini öğretti acı bana. Eğilip büküldüm, kırılıp paramparça oldum ama eskisinden çok daha iyi bir şekle büründüğümü umut ediyorum.
Sayfa 693Kitabı okudu
Paramparça ediyorsun Anonim solgunluğunda Bir zamanlar benim olan her şeyi, Ne hakkın vardı buna ?
Mobbing Bank Diyor ki;
Bölünmüşlük Yarısı diğer zamanlı bir acı Yarısı o an yaşanan kesif bir sancı Acıyan taraflarımız hissetmemeyi deneyimliyor Bu saldırı kaçıncı? Bölünmüşlüğün parçalarından Kırıkları uçuca getirip bir bütün çıkarmaya izin vermiyor taksim edilmiş zamanlar Zaman ve zamanın yaşattığı ne varsa bölünmüş Bütünü arıyoruz! Elimizi nereye atsak paramparça İnsan acıtanların korkusuyla Acıdan çekinirdi Şimdi acı çekmemeye çekinir oldu Birileri birilerine inandı diye Bütün dünya zalim kötülerin tarafına geçmiş gibi bir algının ürettiği bölünmüşlüğün ve yanılgının eseriyiz aslında! Önder KARAÇAY
Reklam
paramparça ediyorsun anonim solgunluğunda bir zamanlar benim olan her şeyi ne hakkın vardı buna?
Öyle.. Eden bulur..
Artık acının bize öğretilen diğer her şeyden daha gerçek ve daha güçlü olduğunu biliyorum; senin bir zamanlar neler çektiğini öğretti acı bana. Eğilip büküldüm, kırılıp paramparça oldum ama eskisinden çok daha iyi bir şekle büründüğümü umut ediyorum.
Yeniden Doğuş
tüm varlığım karanlık bir ayettir benim .. ben bu ayette senin için ah çektim, ah! ben bu ayetle ağaçla ve suyla ve ateşle bütünleştirdim seni hayat belki bir kadının her gün filesiyle geçtiği uzun bir caddedir hayat belki
paramparça ediyorsun anonim solgunluğunda bir zamanlar benim olan her şeyi ne hakkın vardı buna?
Reklam
Orta sınıf kamu birleşik oyu ve popüler kültür 1920'lerin ortasında savaş öncesi iyimserliklerinin bir kısmını yeniden edinmiş görünüyorduysa da, bu iyileşme riskliydi. (...) Bu, yansımasını, dönemin 'yüksek sanat'ında - resim, heykel, müzik ve edebiyatta buluyordu. Savaştan önce bile kesintisiz ilerleme inancının rahatlığına meydan okuyan bir azınlık vardı. Dünyanın mekanikleşmesi çoktan iki yönlü görünüyordu: bir yanda misli görülmemiş bir güç ve dinamizm sergiliyor ve diğer yanda insanoğlunun kendi hayatını düzenlemesi nosyonunu paramparça ediyordu. Her türlü ilerleme nosyonunu sorgulayan ve akıldışına merkezi bir rol veren felsefi ve kültürel akımlar ortaya çıkmıştı. Bu eğilimler teorik fizikteki (1905'teki özel görelilik teorisi, 1915'teki genel görelilik teorisi ve 1920'lerin ortasındaki kuantum fiziğinin bir türü olan Heisenberg'in 'belirsizlik ilkesi' gibi) gelişmelerle de cesaretlendiriliyor ve o eski mekanik evren modelinin temelini aşındırıyordu. Aynı zamanda psikanalizin popülerliği, bir zamanlar Freud'un kendisi için de çok önemli olan, akla inancı yok ediyordu.
Sayfa 449Kitabı okudu
paramparça ediyorsun anonim solgunluğunda bir zamanlar benim olan her şeyi ne hakkın vardı buna?
paramparça ediyorsun anonim solgunluğunda bir zamanlar benim olan her şeyi ne hakkın vardı buna
Nietzsche kendinden istenileni yaptı. Sanki “Müzikte Yahudilik” kendi kaleminden çıkmış gibi, bu makaledeki Yahudi nefretini “tahsilli darkafalı” Strauss üzerine uyguladı. Wagner bir zamanlar Yahudilerin ölmekte olan Alman sanatının bedenine, onu paramparça etmek üzere el koyduğunu söylemişti; “bu bedenin eti, binlerce kurdun kaynaştığı bir yaşam çeşitliliğine dönüşecekti”. Nietzsche de teolog Strauss’u “yok ettiği sürece yaşayan, yediği sürece hayranlık duyan, sindirdiği sürece tapınan o kurtlara” benzetiyor ve “Yahudilik” yazarının yaptığı gibi tiksintisini şu tabloyla ortaya koyuyordu: “Bir ceset, bir kurt için güzel bir düşüncedir, fakat bir kurt, her canlı için korkunç bir şeydir”. Ve sonunda Nietzsche yaşam kuvvetinin savaşan temsilcisi olarak, Wagner’in “Yahudilik” risalesindeki taleplerini yerine getirmeye zorunlu hissediyordu kendisini.
Sayfa 113
paramparça ediyorsun anonim solgunluğunda bir zamanlar benim olan her şeyi ne hakkın vardı buna?
Metis yayınları
364 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.