Bir zamanlar .....
Genç ve umursamazdım
Bilim tarihi, Dünyayı algılama şeklimizin aslında nasıl da kendi bakış açımızla gerçeklerden uzaklaştırıldığının her yapılan devrimsel keşifle tekrar tekrar ortaya çıkarılmasından ibarettir. Düz bir Dünya, merkezinde Dünyanın olduğu bir Güneş sistemi, gezegenler ve yıldızlardan oluşan bir evren: o zamanlar son derece mantıklı olduğu düşünülen bütün bu fikirler, şu anda bize neredeyse utanç verici derecede naif gelmektedir. İzafiyet teorisi ve kuantum fiziği gibi günümüzde herkesçe kabul gören çok önemli fikirlerin, hemen köşe başında hazır beklemekte olan yeni devrimsel buluşlarla beraber paramparça olması ve yerlerini insanın aklını başından alan bambaşka fikirlere bırakacak olması kuvvede muhtemeldir. Bugün mağara insanlarının Dünyayı algılama şekli karşısında neler hissediyorsak, bundan 200 yıl sonra yaşayacak insanlar da bizim düşünce şeklimize baktıklarında büyük ihtimalle aynı şeyi hissedeceklerdir.
Reklam
Tüm varlığım karanlık bir ayettir benim. Seni kendinde tekrarlayarak yeşermenin ve çiçeklenmenin sonsuz gündoğumuna götürecek ben bu âyette senin için ah çektim, Ah! ben bu âyetle ağaçla ve suyla ve ateşle bütünleştirdim seni Hayat belki bir kadının her gün filesiyle geçtiği uzun bir caddedir. Hayat belki bir adamın kendini dala astığı
Acı, çabuk, şaşırtıcı bir biçimde ve önceden kendini hiç belli etmeksizin geliverdi. Graeber yolculuk boyunca ne bir şey düşünmüş, ne de bir şey duymuştu. Şimdi ise acı, birdenbire, bir geçiş dönemine bile zaman bırakmadan saldırıyor sanki onu paramparça ediyordu. Durdu ve bekledi. Kımıldanmıyordu. Bıçakların dönmeye başlamasını, acı vermesini, birtakım adlar haline dönüşmesini ve böylece mantığa ve avuntuya açılmasını, hiç olmazsa yazgısına boyun eğmesine fırsat vermesini bekliyordu. Ama beklediği gelmedi. İçinde, yitirmenin acısından başka hiçbir şey yoktu. Bu yitiriş, sürekliydi. Hiçbir yerde bir köprü yoktu. Bir zamanlar bu köprüyü ele geçirmiş, ama şimdi yine yitirmişti. Kendini dinledi. Bir yerlerde bir ses olmalı, bir umut yankısı dolaşmalıydı. Boşluktan ve adsız bir acıdan başka bir şey bulamadı.
Sayfa 476Kitabı okudu
448 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Bir Yanımız Bahar
"Bir gerçekle cezalandırmak mı yoksa bir yalanla yaşamak mı daha zor?" Herkesin geçmişinde gizli saklı kalmış, unutmak için çaba sarf ettiği küçük ya da büyük kırıklıklar vardır. Adelaide Davies’in hayatını değiştiren, onu sevdiği kasabadan ayıran da lise mezuniyet partisinde yaşanan korkunç bir olaydır. Aradan uzun yıllar geçtikten
Bir Yanımız Bahar
Bir Yanımız BaharBrenda Novak · Martı Yayıncılık · 2017479 okunma
280 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Bu kitabı okurken bazen deprosyana girdim bazende agladim hatta kufrettigim zamanlar oldu.. koca bir cinari devirmek için bir avuç serserinin hainin yani ittihat ve terakki partisi adı altında kurulan ve kuruluş vazifesi büyük devlet adamı ve siyaset dehasi ve evliya abdülhamit han ı yanlizlastirip itibarsizlastirma adıyla başlatılan sonu darbe ile biten masonik örgütün ihaneti. Paramparça edilen vatan... acilar içinde yok edilen dünya huzuru... fakirlestirilen halk.. dahası yok edilen bir ordu.. peşkeş çekilen koca topraklar..daha ne diyeyim... yazar büyük bir nezaketle anlatmış ihaneti..
Abdülhamid’in Sır Katibi
Abdülhamid’in Sır KatibiMetin Hasırcı · Yediveren Yayınları · 20179 okunma
Reklam
492 öğeden 471 ile 480 arasındakiler gösteriliyor.