Genellikle gelinin ailesi tarafından dillendirilen "Bir kere evleniyorsun" zehrini alan, zaten tüketmeye kodlanmış her genç, parya olarak çıktığı bu yolda paramparça olarak bir birlikteliği sürdürme telaşına düşüyor. "İkisinin de maaşı var, beraber öderler" diyerek aldırılan ya da yaptırılan her masraf "beraber sürünmeye" zemin hazırlıyor. "Şu da lazım lobisi" mekanları daralttığı gibi kalpleri de köreltiyor artık. Evler "lâzım, alınacak" yargısıyla dolduruldukça, dar geliyor. Bir süre sonra o ev, evli çiftin barınağı olmaktan çıkıp, eşya deposu işlevi kazanmaya başlıyor. Fiyonklu çay kaşığını "başkası ne der?" kafası ile evine alan kadın, "ben bu çay kaşığı ile mutlu olacak mıyım?" sorusunu kendine sorma genişliğini bile elde edemiyor. Çünkü diğer gün kristal bardaklara da ihtiyacı olduğuna inandırılıyor. Tüketmeyenin mutsuz olduğu, kendini yeterince değerli hissedemediği, ruhu bizzat kendimiz tarafından katledilen ruhsuz zamanlar bu zamanlar. Alışveriş merkezlerinden ellerinde poşetler ile çıkamayanlar kendini eksik hissederken, pahalı marka poşet taşıyanlar kendilerini daha değerli hissediyor. Sevmenin fuzuli ama öfkenin çok gerekli olduğu zamanlarda sen kimsin muamelesi görüyor ilişkiler de.
17.05.2024
Bir zamanlar kalbim, adını andığında hızla çarpan bir enstrüman gibiydi. Onun gülüşü, her defasında içimi ısıtan bir güneş gibi parlıyordu. Hayatımın her anında, onun varlığıyla bütünleşmiştim. Onu sevmek, benim için bir tutkuydu. Ama hayat, bazen en derin hislerimizi bile sorgulatacak kadar acımasız olabilir. O kızı sevmek, benim için bir
Reklam
344 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
(arkakapakyazısı) “Bu hikâyenin kahramanı ben değilim, kızım. Bunu hatırlasan iyi edersin.” Bir zamanlar, on sekiz yaşında bir psikoloji bölümü öğrencisiydim. Şimdiyse, bir adamın esareti altındayım. Çalındım ve satıldım; iki yıl önce, dünyamın değiştiği o günden beri çürüklerle kaplıyım. Sessizce acı çekerek özgürlüğü
Pennies
PenniesPepper Winters · Pukka Yayınları · 2024180 okunma
Vicdanı körelen her insan bir zamanlar çocuktu Umut. Umutları paramparça edilmiş ve o parçalarla hiç barışamamış insanlar yaşıyor bu dünyada. Canı yanan can yakıyor. İncinen incitiyor. Kirlenen kirletiyor. İnsanın karanlık yanında bir kısırdöngü varlığını sürdürüyor. Öyle olunca da o insanlar vicdanlarının yerini bulamıyor.
Sayfa 101Kitabı okudu
İnsan sevildiği gözden düşünce kocaman bir karanlığa, yapayalnızlık çukuruna düşüyormuş. Gözleri, içinde en güzel anları saklayan pırıl pırıl gözleri bir kez olsun ona bakmayınca, elleri, ruhunu ısıtan elleri elleriyle buluşamayınca, bir zamanlar onun için deli gibi atan kalbini sımsıkı sarılıp hissedemeyince en büyük kalabalıklarda dahi olsa
…Hafifleyecek olan yüreğini düşündü. Paramparça olan gururunu, özsaygısını, ve huzuru düşündü. Yaşamının en güzel yıllarının nasıl harcandığını düşündü.
Sayfa 79 - Oda yayınlarıKitabı okudu
Reklam
532 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.