Her kitap içinde bir can taşır, her canın içinde bir kitap saklıdır. Sen okumayı bilirsen her insan bir kitaptır. Yaşadığımız her gün bir sayfaya tekabül eder 60 yaşına geldiğimizde insanlara okuyacağımız romanlarımız olur.
Hepimizin hayatı tümsekli yollar gibidir. Hiçbirimizinki dingin bir denize benzemez. Kimimizin günleri hastanede
'Yaklaşık 10 sene evvel'
-Anneanne, bu basma çiçekli perdelerini hiç atma olur mu? Bana sakla.
"Ne yapacacaksın kızım bu perdeleri, çok eskidiler baksana.. Deden tee düğün zamanı almıştı bunları bana. İlk kendisi asmıştı bu pencerelere. Gelin kızlık perdelerimdi yani, o gidince değiştiremedim kaldılar öylece. Modası geçmiş diyorlar, doğru
Hayat kesinlikle adil değildir.
Ben sabah kahvemi, ikindi çayımı içerek bir insanın dramını okuyorsam hayat ona kötü, bana iyi davranmış demektir. Ve bu dramlar her saniye dünyanın birçok yerinde sürerken ben güvenlik içinde kitap okuyorsam, hayat kesinlikle adil değildir.
“Onlar da suç işlemeseydi efendim!”
Bunu yargılamak o kadar kolay
Bu hikâye suya yazılmıştır. Kuytu bir köşede nemden ve dahası it bağlasan durmaz denilen bir yerde dökülmüştür cümleler çatlayan dudaklardan. Takvimler Mart ayını gösterirken; kapı aralığından gazete parçasına sarılı öğün yemeğini uzattılar. Göz ucuyla baktı bırakılan gazeteye; karanlık, isli odaya vuran güneş ışıklarının tozları havada görünür
Ben bir de hayallerim
Bindik bi gemiye, kaptansa ben yine
Dalmışım o eski günlere
Söylenen sözlere içim acıdı yine
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Hangi kalbi mutlu edersin?
Sevebilir misin? Sen nasıl birisin?
Gözlerim körelmişti benim
Nasıl sevdim seni? Yıkıpta gittin beni
```````````````````````````````````````````````````
Sevmiyordun neden
Bu oyunu tek başıma daha kolay oynuyordum ben. insan sıcağından uzakta, ilgi ve sevgiden yoksun kalınca, içim donuyordu, hırçın, edepsiz, umursamaz ve güçlü olabiliyordum da, sevdiğim insanlar etrafımda dolanırken, çözülmekten, paramparça olmaktan, kendimle beraber onları da derin karanlıklara çekmekten korkuyordum. Bu öylesine bir çırpınış, öylesine bir duyguydu ki, en yakınımla bile paylaşabilmem imkânsızdı. Doğum ve ölüm gibi, tek kişilik bir eylemdi bu.
1- Yağmur Adam (Otizm)
2- Benim Adım Sam (Zeka geriliği olan bir baba ve kızı)
3- Sol ayağım (Fiziksel engeli olan bir adam)
4- Guguk Kuşu (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar)
5- Aklım Karıştı (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar)
6- Akıl Oyunları (Şizofreni)
7- Wilber Ölmek istiyor (İntihar ve Depresyon)
8- İçimdeki Deniz (Ötenazi isteyen bir
İngiliz romancı, gazeteci, sosyolog ve tarihçi Herbert George Wells, Zaman Makinesi adlı bilimkurgu kitabıyla oldukça tanınan bir konuma gelmiştir. Sosyalist ideallerin savunucusu Wells bir süreliğine, en iyi siyasal sistemin sosyalizm olduğuna inanan ve toplumsal reform talep eden Fabian Derneği’nin bir üyesi olarak kalmıştır. Hayatının sonuna
Selim Reenkarnasyon sonucu Hikmet olarak geliyor...
(İletişim yayınları)
Oğuz Atay yalnızlığın acısını karakterlerine de çektirmek istemiyor, karakterine uygun değil. Kitaplarının baş karakteri yanına kesinlikle yardımcı karakter ile konuyu işliyor. Onlara sohbet edebilecek imkan sağlıyor. Tutunamayanlar da Olric, burada Albay'ımız var.
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun."
Birhan Keskin, fakir kene
"Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
... Nasıl umut doluydum o zamanlar, nasıl imanlı, nasıl kendinden emin. Sadece vatanı kurtarmakla kalmayacak, bütün dünyayı değiştirecektim, üstelik seninle beraber... Oysa şimdi paramparça oluyordu inandığım ne varsa. Zafer saydıklarımızın aslında çoktan kaybedilmiş harpler olduğu bir bir çıkıyordu ortaya. Onca kahramanlıktan, onca fedakârlıktan, onca ölümden sonra hepsinin manasız olduğunu anlıyordum. Ne yaparsak yapalım, sanki mağlubiyete mahkûm gibiydik, hep hayâl kırıklığına yazgılı...
Öyle bir çağa, öyle bir zamana denk geldik ki, ne seni ne de kendimi bu zamana ait hissediyorum. Bence bizim gibilerin en azından bir asır geride yaşamaları gerekirdi. Bunca kirliliğin, bunca zulmün ve yalanın henüz eskiyemeyecek kadar az olduğu zamanlarda.
Biz aynı yerden kırıldık hayata seninle. Aynı yerden sızladık, birbirimizi hiç tanımayan
Yazarken heyecanlandığım bir inceleme daha... Şarkı sözlerinin bulunduğu bir kitabı nasıl inceleyebilirim diye düşündüm biraz çünkü benim için çok anlamlı bir kitaptı. Sonra dedim ki en iyisi biraz kişisel bir inceleme olsun :)
Ne yalan söyleyeyim hiç konserine gitmedim Teoman'ın, aslında bu şansı yakaladığım zamanlar oldu ama bir türlü gidemedim