Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aynı Büyümüyor Herkes
paramparça ediyorsun anonim solgunluğunda bir zamanlar benim olan her şeyi ne hakkın vardı buna
28 Aralık
424 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Kâbil'in Sultanları - gecikmiş bir inceleme
Her kitap içinde bir can taşır, her canın içinde bir kitap saklıdır. Sen okumayı bilirsen her insan bir kitaptır. Yaşadığımız her gün bir sayfaya tekabül eder 60 yaşına geldiğimizde insanlara okuyacağımız romanlarımız olur. Hepimizin hayatı tümsekli yollar gibidir. Hiçbirimizinki dingin bir denize benzemez. Kimimizin günleri hastanede
Uçurtma Avcısı (Cep Boy)
Uçurtma Avcısı (Cep Boy)Khaled Hosseini · Everest Yayınları · 2017164,4bin okunma
Reklam
231 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
HAYAT KESİNLİKTEN UZAKTIR
Hayat kesinlikle adil değildir. Ben sabah kahvemi, ikindi çayımı içerek bir insanın dramını okuyorsam hayat ona kötü, bana iyi davranmış demektir. Ve bu dramlar her saniye dünyanın birçok yerinde sürerken ben güvenlik içinde kitap okuyorsam, hayat kesinlikle adil değildir. “Onlar da suç işlemeseydi efendim!” Bunu yargılamak o kadar kolay
Surname
SurnameAziz Nesin · Adam Yayınları · 1995915 okunma
1- Yağmur Adam (Otizm) 2- Benim Adım Sam (Zeka geriliği olan bir baba ve kızı) 3- Sol ayağım (Fiziksel engeli olan bir adam) 4- Guguk Kuşu (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 5- Aklım Karıştı (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 6- Akıl Oyunları (Şizofreni) 7- Wilber Ölmek istiyor (İntihar ve Depresyon) 8- İçimdeki Deniz (Ötenazi isteyen bir
8 Mart her şey için bir özür olur mu?
Bu hikâye suya yazılmıştır. Kuytu bir köşede nemden ve dahası it bağlasan durmaz denilen bir yerde dökülmüştür cümleler çatlayan dudaklardan. Takvimler Mart ayını gösterirken; kapı aralığından gazete parçasına sarılı öğün yemeğini uzattılar. Göz ucuyla baktı bırakılan gazeteye; karanlık, isli odaya vuran güneş ışıklarının tozları havada görünür
344 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Senin hayatının benim hayatıma düşen yazısı bu ...
Nazan Bekiroğlu'nun okuduğum 4. Kitabı oldu. Yeni yazarla tanışmıştım oysa, kitapları su gibi gidiyor. Önce Mücellâ mı, yoksa Nar Ağacı'nı okumalıyım diye büyük bir ikileme düşmüştüm. Sonra yorumlara baktım ve Mücellâ'yı seçtim. Nedeni ise büyük bir çoğunluk önce Nar Ağacı'nı okumuş ondan sonra Mücellâ'yı çok
Mücellâ
MücellâNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202110bin okunma
Reklam
Bu oyunu tek başıma daha kolay oynuyordum ben. insan sıcağından uzakta, ilgi ve sevgiden yoksun kalınca, içim donuyordu, hırçın, edepsiz, umursamaz ve güçlü olabiliyordum da, sevdiğim insanlar etrafımda dolanırken, çözülmekten, paramparça olmaktan, kendimle beraber onları da derin karanlıklara çekmekten korkuyordum. Bu öylesine bir çırpınış, öylesine bir duyguydu ki, en yakınımla bile paylaşabilmem imkânsızdı. Doğum ve ölüm gibi, tek kişilik bir eylemdi bu.
479 syf.
·
Puan vermedi
·
25 günde okudu
Anlaşılmayan kitapta Spoiler da neymiş?
Selim Reenkarnasyon sonucu Hikmet olarak geliyor... (İletişim yayınları) Oğuz Atay yalnızlığın acısını karakterlerine de çektirmek istemiyor, karakterine uygun değil. Kitaplarının baş karakteri yanına kesinlikle yardımcı karakter ile konuyu işliyor. Onlara sohbet edebilecek imkan sağlıyor. Tutunamayanlar da Olric, burada Albay'ımız var.
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231bin okunma
İzlememiz Gereken +200 Film
1- Yağmur Adam (Otizm) 2- Benim Adım Sam (Zeka geriliği olan bir baba ve kızı) 3- Sol ayağım (Fiziksel engeli olan bir adam) 4- Guguk Kuşu (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 5- Aklım Karıştı (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 6- Akıl Oyunları (Şizofreni) 7- Wilber Ölmek istiyor (İntihar ve Depresyon) 8- İçimdeki Deniz (Ötenazi isteyen bir
Kalp kırmak Kabeyi yıkmak gibidir. Ben o kadar zalim istesem de olamam!
Bazen diyorum ki; Kapat hesabı, çek git. Can oldukların canını yakmaktan sakınmıyor, sen neden kendini yıpratıyorsun. Sonra "Kitaplar, sen onlar için buradasın" diye bir ses geliyor en derinden. Keşke gidebilsem en eskiye, o ilk güne, ama şimdiki aklımla. Beton döksem kalbime, öyle gelsem geriye. Ama keşkelere yer yok hayatımda..Çünkü beni ben yapan yaşanılmışlıklar oldu zaten. Acılarımı, kırgınlıklarımı, yaralarımı, dibe vuruşlarımı seviyorum. Paramparça olan kalbime mezar kazımayı da bıraktım. Enkaz var, deprem mekanında mezarlıklara yer olmaz. Dost değil, arkadaş değil, sevgi bağlarım vardı bir zamanlar. Kurdele keser gibi kesip geçeceğim sonzuluğun kapısından. Sıfır olarak kalkıyorum enkazımdan, kalbi kırınlar varmış. Kimse ben olamadı. Ben de kimse olamam. Suskun benim mahlazım. Hakkını verme zamanı gelmiş.
Kitabsever
Kitabsever
Reklam
... Nasıl umut doluydum o zamanlar, nasıl imanlı, nasıl kendinden emin. Sadece vatanı kurtarmakla kalmayacak, bütün dünyayı değiştirecektim, üstelik seninle beraber... Oysa şimdi paramparça oluyordu inandığım ne varsa. Zafer saydıklarımızın aslında çoktan kaybedilmiş harpler olduğu bir bir çıkıyordu ortaya. Onca kahramanlıktan, onca fedakârlıktan, onca ölümden sonra hepsinin manasız olduğunu anlıyordum. Ne yaparsak yapalım, sanki mağlubiyete mahkûm gibiydik, hep hayâl kırıklığına yazgılı...
Sayfa 421/422 - Everest YayınlarıKitabı okudu
"Sana buraya bazı şeyler koyuyorum. Yol boyunca aklında olsun. lazım olursa açar okursun. Olmazsa da olsun, bir zararı yok, burada dursun." Birhan Keskin, fakir kene "Sabahları kitap mürekkebinin kokusunu içime çekmeyi severim."
286 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
11 saatte okudu
İmza: Mahur
Öyle bir çağa, öyle bir zamana denk geldik ki, ne seni ne de kendimi bu zamana ait hissediyorum. Bence bizim gibilerin en azından bir asır geride yaşamaları gerekirdi. Bunca kirliliğin, bunca zulmün ve yalanın henüz eskiyemeyecek kadar az olduğu zamanlarda. Biz aynı yerden kırıldık hayata seninle. Aynı yerden sızladık, birbirimizi hiç tanımayan
İmza: Mahur
İmza: MahurSinem Kuş · Tilki Kitap · 20228 okunma
Şarkı söylemek isteyen keyfince söylesin. Aslında, eline tek gidiş­lik bilet tutuşturulmuş bir insan, pek öyle kolay kolay gönlünce şar­kı söyleyemez. Elinde tek gidiş biletinden başka bir şey olmayan in­san türü, ayakkabısının topuğu çakıllara bastığında çıkan sesten bi­le ürkecek kadar diken üstündedir. Artık daha fazla yürümeye niyeti yoktur. Canı gidiş-dönüş bileti için ağıt yakmak ister aslında . Tek yön bileti, dün ve bugün, bugün ve yarın arasındaki bağın koptuğu, paramparça olmuş bir yaşamdır. Öylesine yırtık pırtık olmuş bir tek yön bileti için ağıt yaka bilenler, bir zamanlar gidiş-dönüş biletini sımsıkı yakalamış olan insanlarla sınırlıdır. İşte o yüzden de, biletin dönüş için olan yarısını kaybetmemek, çaldırmamak için neredeyse histeri telaşıyla hisse senetleri alır, hayat sigortası yaptırır, sendikay­la amirleri arasında ikiyüzlüce oynarlar.
Sayfa 128Kitabı okudu
712 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.