Ah şu paranın gözü kör olsun
Yoksul bir Hıristiyan Papa’nın ayaklarını, zengin bir Yahudiyse elini öper. Eğer Rothschild, Roma’ya %65 yerine %60’dan borç verseydi ve Kardinal hazretlerine onbin dukadan daha fazla gönderebilseydi, Kutsal Babamızı kucaklamasına bile izin verilirdi…
Sayfa 95
Reklam
Savaş Bitti / İsmet Özel
var mı bilen başıma seni saranlar arasında adını mantık mı diyorlar idrak mısın hafıza mı sahici bir şeysen eğer söyle bakalım neydi sevgilinin koynuma kaçtığı tarih yıllardan hangisiydi hangi mevsimdeydik ayın kaçıydı koynummuş madem sevgilinin göz diktiği yer kaçmak için incecik ürperişli gölgesi cismime neden kıydı sor gücün sormaya yetiyorsa
Ah, ah, şu paranın gözü kör olsun. Para yüzünden ne acılar çekiliyor bu dünyada!
187 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 8 days
Salla Zarları
Romanda, Aleksi Ivanovç adında bir öğretmenin hayatının bir bölümü anlatılıyor. Öğretmenliğini yaptığı ailenin üvey kızına duyduğu platonik aşk (kızın da onu sevdiğini sonradan, sadece bir satırlık cümlede öğreniyoruz), bu aşkın yol açtığı kumar bağımlılığı, yine bu bağımlılığın yol açtığı hapisler, bir nevi sürgünler, diyaloglar pek uzun olmayan sayfalarda anlatılmış. Tabakaları ayakta tutan kolonları, para ile yıkmanın basitliği gözler önünde. İtibar statüde, kişilikte değil de cepteymiș meğer. Ah şu paranın gözü kör olsun. Az ile yetinemeyip yataklara düşmenin, nefsin gözü kör olsun. Rus, Alman, İngiliz ve Fransız gibi karakter tahlillerini görüyoruz, fakat bu tahlilleri "Yeraltından Notlar" ve "Suç ve Ceza" ile karşılaştırmak pek uygun olmaz sanırım. Yine de (söylenene göre) bu kadar kısa zamanda yazılmış etkin bir romanı bulmak zor olsa gerek. Kısa zamanda eritmek isteyenlere bire bir...
Kumarbaz
KumarbazFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202369.6k okunma
268 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
“İnsan dediğin mahlûk hiçbir şeyi değiştiremez. Bunun için, gönlünün rahat olmasını istersen, gördüğün fenalıkların bile bir hikmeti olduğunu düşün ve yeryüzünde olmayan iyilikleri oraya getirmek sevdasına kapılma...” Kuyucaklı Yusuf, ne kadar aksi olması gerektiğini düşünse de, bu şekilde davrandı her zaman. . . Çocukluğundan beri kendini hiçbir yere ait hissetmedi . Kendisini düşünen birilerin varlığını bile hissetmedi. Onu hayata bağlayan sadece Salâhattin babası ve Muazzez’iydi. Salâhattin babası, onu kanatları altına aldığı için, Muazzez’i ise.. Nedensiz.. İstemediği bir hayat yaşadığını her soluğunda hissediyordu. Tutunmaya çalıştığı hayat, her defasında ayağına taş koymaya çalışıyor gibiydi. Ama onun tek bir özelliği; yılmaması ve mütemadiyen başını dik tutması, onu bu engeller karşısında kolundan tutup kaldırıyordu. “Paranın gözü kör olsun” dedirtecek olaylar karşısında bile, sadece kendini değil başkalarını da düşünerek hareket etti. İki üç kağıt parçası için insanların, şereflerini, haysiyetlerini, makamlarını sattığı bu dönemde, Yusuf’un saf ve temiz kalması tabii bir yere kadar sürdü.. Aslında yine de temizliğinden bir şey eksilmedi bence ama, neyse.. . . Kitap okumadım film izledim diyebilirim. Sürükleyiciliğini siz düşünün. Sabahattin Ali yine konuşturmuş kalemini. İyi ki varsın üstad Herkese tavsiye ederim. Kitapla kalın, sağlıkla kalın ve evinizde kalın..
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Erasmus Yayınları · 2019175.8k okunma
Reklam
90 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.