Paçavralar içinde gezebilirdi, soğukta titreyebilirdi ya da açlıktan ölebilirdi ancak okuyabildiği, düşünebildiği, göktaşlarını gözlemleyebildiği sürece, söylediği gibi, zihninin içinde hep özgür olacaktı.
Sayfa 194Kitabı okudu
"Ayaktakımı korkusu mantıksız bir korku. Zengin ile fakirin arasında, sanki zenciler ile beyazlar gibi iki farklı ırklarmışçasına, esrarengiz, temel bir farklılık yattığı görüşüne dayanıyor. Oysa gerçekte böyle bir farklılık yok. Zengin ve fakir toplulukları sadece gelir oranlarıyla ayrışıyor, başka hiçbir şeyle değil; sıradan bir milyoner sadece yeni bir takım elbise giymiş sıradan bir bulaşıkçıdır. Yer değiştirip “o piti piti” yap, bakalım hangisi adalet, hangisi hırsız? Yoksullarla eşit şartlarda bir arada bulunmuş herkes bunun gayet iyi farkındadır. Ama sorun, kültürlü, zeki insanların, tam da liberal görüşlere sahip olması beklenen insanların asla yoksulların arasına karışmaması. Zira eğitimli kesimin çoğunluğu yoksulluktan ne anlar?"
Reklam
İnsanın bir şeyleri zamanında fark etmemesi şaşılacak şey doğrusu.
Sayfa 180Kitabı okudu
Marcus Cato, bir kölenin uyumadığı zaman mutlaka çalışması gerektiğini söyler. Yaptığı işin gerekip gerekmediğinin önemi yoktur, sadece çalışmalıdır, çünkü çalışmak, en azından köleler için, iyi bir şeydir. Böyle düşünce varlığını hala sürdürüyor ve dağlar gibi angarya birbiri üstüne yığılıyor.
Sayfa 138Kitabı okudu
Bazı kimseler restoranda yemek yemek zorundayken, bazılarının da haftanın seksen saatini onların tabaklarını silerek geçirmesi gerekir. Bu, uygarlık gereğidir ve bu yüzden sorgulanamaz bir durumdur. Göz önünde bulundurulması gereken şey budur.
Sayfa 136Kitabı okudu
“ Yunan’dan önce Yahudi’ye ,Yahudi’den önce yılana güven ama bir Ermeni’ye asla güvenme !”
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.