Sefiller kitabını neden okumalısınız?
- Bir Fransız klasiği olduğu için mi?
- Bir dönem romanı olduğu için mi?
- İçe işleyen çok acıklı bir kurgusu olduğu için mi?
-
Ebru Ince önderliğinde sitedeki bir grup insan bu kitabı okuduğu için mi?
- Bir tuğla bitirmenin verdiği keyif için mi?
Size 1630 sayfalık sefaletin içime
ÇEKİLİŞİMİZ SONA ERMİŞTİR. KATILAN HERKESE TEŞEKKÜRLER. KİTAP KAZANAN ARKADAŞLARLA KİTABI GÖNDERECEK OLAN KİŞİ EN KISA SÜREDE İLETİŞİME GEÇECEKTİR. HERKESİN EMEĞİNE YÜREĞİNE SAĞLIK. NİSAN ÇEKİLİŞİMİZ DAHA GÜZEL ŞEYLERE VESİLE OLUR UMARIM :)))
Kitabın altındaki profil, kitabı kazanan şanslı kişiye aittir. Bu şekilde anlayabilirsiniz hangi
Uzun oldu belki ama burada okunmayacaksa nerede okusun?
1- Yaşamımızda, gündelik hayatımızda önem veya değer verdiğimiz şeye benliğimizden bir pay kopar.
2- Ne kadar önem ve değer verirsek kopan parça o kadar büyük olur. Bütün olanı parçaladığın için parçalanan, uzaklaşmış kısım seni senden almaya başlar.
3- Benlik sadece kendine aitken bunu
Jane Austen 19. Yüzyılın başında kaleme aldığı Mansfield Park'ı dönemin İngiliz sosyal hayatını ele almaktadır.
Eskiden zenginlerin yaşadığı gösterişli evlere Osmanlı döneminde 'Konak' denilirdi. Edebiyatımızda konak ve çevresinde yazılmış bir çok eser vardır. Bu yazılan eserler aslında dönemin sosyal yaşantısını ele almıştır. Burada ise İngiliz
Merhabalardan bir demet. Spoi ve Gilleri bulunmamaktadır.
Bir okurdan da görüp uyguladığım gibi önce yazarı araştırır, okur, tanıyabildiğim kadar tanırım...
- Biz şairi biliyoruz sen kitaba geç.
Baaalım ne kadar tanıyorsun. Çay kahve al istersen, biraz uzun. Dikkat et çenen çıkmasın, çünkü çok şaşıracaksın. Ööle şaşıracaksın yani.
Eğitim,
Akif İnan ı benim gibi geçmişinde Şanlıurfa dan yolu geçmiş herkes tanır.Şanlıurfa da birçok park, hastane, cadde, sokak, eczane,okullar vs de onun adını görmek mümkün.Ama Şanlıurfa lıların çoğu onun sanıyorum ki şiirlerini okumamıştır.Lakin ülkemizin en az okuma yazma bilen Mardin in arkasından 2.ili.Umarım bu sayı tüm illerimizle beraber
Merhabalar Efendim....!!
Kahveleri Hazırlayın...!
{Ç News} Kitap Fuarı Özel Yayını Başlıyor...!
Kocaeli kitap Fuarı ve Ben adlı Yazıma Hoş Geldiniz :)
Uzun ama çoook uzun bir yazı oldu baştan belirteyim. Normalde bu kadar uzun olmayacaktı. Ne ara uzadı bende bilmiyorum.. :)
Fuar'a iki defa gittim. İlkin de 2 saat, ikincisin de 4 saat
1)VENEDİK
İlk seyatimizde bize eşlik eden, sihirli kitabın cini, Seyyah Marco Polo'dan, ülkesinin gondolla gezilen kanallarını, renkli balo maskelerini, Venedik'in meşhur pizzasını, cam süs eşyalarını, Venedik'in tarihi atmosferini yansıtan Dükler Sarayı'nı, kulağa acayip geliyor farkındayım: Köpek Sarayı'nı, lezzetli dondurmalarını, Çan
Bugün yine 2017'de yaklaşık iki ay kaldığım yer olan Gebze'deyim. 2017'de Gebze Pelitliköy'de Asya Çikolata firmasında tercüman ve proje yönetmeni olarak çalıştığım zaman Gebze Center'in tam karşısında Turkuaz Otel'de kalıyordum. Bugün tekrar Turkuaz Otel karşıma çıkınca içeri girip anılarımı tazelemek istedim. Biraz tuhaf değil mi? Sebepsizce
Yarın o uzaklar da yakın olacak, ölülere yer kalmayacak, neredeyse dirilere de!
"Ne var yani park olduysa eski mezarlık" demiş şair.
Sonra da gitmiş o mezarlıkta bir yere yerleşmiş.
-Ölümsuz Oyun' dan- Oktay Akbal
"Dağlar beni çağırıyor. Ve ben gitmeliyim.''
(John Muir)
El Capitan'ın da içinde olduğu doğal çevreyi dünyadaki ilk milli park olarak insanlığa kazandıran Doğa Bilimci 'usta'ya ithafen...
Konuyu incelemeye başlamadan o tarihi ana tanıklık edip, Alex'in tırmanışını filme alan yapımcıları dinlemeli
Spoilerle dolu bir inceleme olabilir;
25 yaşında olan Elodie işsizdir ve kendine göre bir türlü iş bulamıyordur. Yakın arkadaşı Bree yan tarafta yaşıyordu. Bree, hayatta kalması zor ve tedavi edilemez bir akciğer hastalığı vardır. Oksijen alması gerekiyor ve iyileşmesi neredeyse imkânsızdı. Elodie her zaman onu kontrol ediyordu ve Bree ise ona
"Herşeyin bittiği yerden başlanmalıydı, hayata tutunabilmek"
Nefesi kesilircesine uyandığında saat 03.46.26'yı gösteriyordu. Odanın içerisi, dışarıdan gelen ışık ile puslu bir görünüm hissiyatı veriyordu ilk başlarda. Gözlerini açmaya çalışıyor, elleri ile yüzünü, kollarını anlamsız bir şey yapar gibi siliyordu. Tavrı çok farklıydi.
"Bir yerde herkes birbirine benziyorsa; orada kimse yok demektir."
Michel Foucault
En son da söyleyeceğim şeyi en baş da söylemek istiyorum, bu sene okuduğum en iyi ilk on kitap dan biriydi. Hem yazarın kalemi ile tanışma kitabım oldu, hem de yılın son sürprizi oldu.
Peki bu kadar sevdiğim bir kitabın ortalama okur puanı neden 6