‘’ Aydınların doğu toplumunda yaptığı ilk iş, dine karşı mücadele vermek oldu. Avrupa’da dine karşı verilen mücadelenin neticesi, fikir hürriyeti, düşüncenin gelişmesi, parlak bir medeniyet, acaip ilerlemeler, hayatın bütün sahalarında hızlı ilmi gelişmeler oldu. Ama, İslam ve doğu ülkeleri toplumlarında, dine karşı verilen mücadele veya dinin tesirsiz bırakılmasına çalışma eylemlerinin en seri ve en büyük neticesi, emperyalizmin nüfuzu önündeki engeli kaldırmak, iktisadi sömürü saldırılarının yolunun açılması, masrafların hücumu ile yıkımı kolaylaştırmak; doğu toplumlarında fikri sapmanın meydana gelmesine vesile olmak ve bunlara benzer yüzlerce saldırı ve hücum. Meseleye bakın ve kıyaslayın. Doğulu ülkelerde aydınlar hareketinin meydana geldiği dönemi, öncesini ve sonrasını değerlendirin. Bu neticeyi, aydınların Avrupa’daki önceki ve sonraki gelişmeleri özellikleriyle karşılaştırın ve her ikisini kıyaslayın. Neticenin tamamen birbirinin tersine, zıddına olduğu görülür.’’
Aynı anda iki cephede birden savaş açar. Bir yandan, kendi çevrelerinde bir örümcek ağı ören, cami ve medresenin bir köşesine çekilip,toplum içindeki her türlü entelektüel gelişmeye karşı olumsuz bir tavır takınan, kendilerini ve İslam'ı parlak hakikatını karanlık bir perde arkasına gizleyen aşırı gelenekçilere karşı; öte yandan da, yeni Skolastisizmi kendilerine sığınak yapan köksüz ve taklitçi aydınlara karşı savaşır.
Reklam
İSLAM KAHRAMANI MUHAMMED
Eğer Muhammed,sadece dağınık vahşi Arap kabilesini birleştirse ve 20 yıl geçmeden onları muhteşem İran ve Roma imparatorluklarını yenecek kadar güçlendirseydi,hiç şüphesiz tarihin gözle görülür en büyük olaylarından birini gerçekleştirirdi.Ama o zamanda Muhammed'i İskender gibi büyük bir "olay çıkaran adam"sayardı.Fakat İslam'da her şeyden daha az önemli olan şey,onun parlak askerî fetihleridir.Bu yüzden Muhammed adı,tarihin zihninde hiçbir zaman Cengiz,İskender,Sezar,Atilla çağrışımı yapmaz.Muhammed ile aralarında büyük fark olmasına rağmen onu yalnızca Musa,İsa,Buda,Zerdüşt,Sokrat ile mukayese eder.
"Tarih boyunca başkaları gelip ekmeğini talan etsin diye açın açlığını daim kılmak için kurulan, fakirliği üreten (Eğer, fakirliğin bekçisi olan ve insanları uyutan bir dindi, dersek doğru demiş oluruz. Nitekim tarih boyunca icraatı hep bu olmuştur.) ve onun bekçiliğini yapan bir din hakkındaki yargılarımız hiç şüphesiz doğrudur. Ancak nasıl olur da Ebuzer'i yetiştiren din hakkında da aynı şeyi düşünürüz? Ebuzer, İslam'ın o tertemiz, parlak ve mükemmel çehresi; Peygamber'in yetiştirdiği şahsiyet, hiçbir şeyi olmayan Ebuzer. Ne rengi ne ırkı ne sermayesi ne okur yazarlığı ne de kültürel eğitimi... Hiçbir şeyin etkisinde değildi. Tercüme de değildi! Her şeyden arınmış insanî bir ruh. Sahip olduğu her şey bu fabrikanın, bu kitabın ve bu öğretinin ürünüydü. Tamamıyla orijinal. İşte bu dinin inşa ettiği bu kişi şöyle der: 'Evinde yiyecek bir şey olmadığı halde, kılıcını çekip de insanlara saldırmayan kimseye şaşarım!"
Sayfa 58 - Fecr Yayınları, 11.baskı, 2017.Kitabı okudu
Tarih boyunca başkaları gelip ekmeğini talan etsin diye,açın açlığını hakim kılmak için kurulan, fakirliği üreten ve onun bekçiliğini yapan bir din hakkındaki yargılarımız hiç şüphesiz doğrudur. Ancak nasıl olur da Ebuzer'i yetiştiren din hakkında da aynı şeyi düşünürüz? Ebuzer, İslam'ın o tertemiz, parlak ve mükemmel çehresi; Paygamber'in yetiştirdiği şahsiyet, hiçbir şeyi olmayan Ebuzer. Sahip olduğu her şey bu fabrikanın,bu kitabın ve bu öğretinin ürünüydü. İşte bu dinin inşa ettiği bu kişi şöyle der: ''Evinde yiyecek bir şey olmadığı halde, kılıcını çekip de insanlara saldırmayan kimseye şaşarım!"
Ebuzer, İslam'ın o tertemiz, parlak ve mükemmel çehresi; Peygamber'in yetiştirdiği şahsiyet, hiçbir şeyi olmayan Ebuzer. Ne rengi ne ırkı ne sermayesi ne okur yazarlığı ne de kültürel eğitimi ... Hiçbir şeyin etkisinde değildi. Tercüme de değildi! Her şeyden arınmış insani bir ruh.
Reklam
Müslümanlar, Kur'an'ın hakikatlerinden ve İslamın temel hedeflerinden fersahlarca uzak düşkünlerinin, bugün Islam olarak bildiklerinin Muhammed'im getirdiği ve parlak ve benzersiz bir medeniyet meydana getiren öğreti olmadığının, İslam'a bir aksesuar yapıldığının ve ona sayısız hurafeler bulaştırıldığının farkına varmışlardır.
Sayfa 19 - Fecr YayıneviKitabı okudu
66 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.