Ama hiç biri, genç mebusun, geceleri, elindeki Meclis zabıtları cildini okumayı bırakıp da fırlatıp duvara çarpmak istediğini hatırından bile geçirmezdi, böyle derin bir can sıkıntısıyla bunaldığı gecelerde, parlamento edebiyatının satırları arasında ışıl ışıl kendisine baktığını sandığı yeşil gözlerin ardından gitseydi hayatının nasıl bambaşka olacağını düşündüğünü asla bilemezlerdi.