240 syf.
·
Puan vermedi
'' İyi cennettir. Kötü cehennem.''
"... gerçek bir Şair idi, ve bilmeden Şeytan'ın mezhebindendi" William Blake Şair John Milton (1608-1674), İngiliz Edebiyatı'nın en önemli taşıyıcı sütunlarından biridir. Yunanca, Latince, İtalyanca dillerine hakim olan Milton, teoloji alanındaki çalışmalarıyla birlikte, eserlerini mitler ve dini öğeler üzerine kurmuştur. İngilizce’ye
Kayıp Cennet
Kayıp CennetJohn Milton · Pegasus Yayıncılık · 2015956 okunma
464 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Tarihe kanlı ihtilâl diye geçen Fransız İhtilalinin, Burjuva ve soylular arasında tırmanarak bir işkence yarışına dönüştüğü, son derece gerçek sahnelerin ve sentezlerin yer aldığı eser dönemin olaylarına ayna tutuyor... Köylerden şehirlere göç etmek zorunda kalan halkın, artan vergilerle artık monarşiye baş kaldırma kararı üzerine din adamları ve
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,3bin okunma
Reklam
240 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Milton ve şeytanının benzerliği
Her sene bu çeviriden haberi olabilen şanslı ingiliz dili ve edebiyatı öğrencilerinin "Milton ve Dönemi" dersi için kapış kapış aradığı bir kitaptır. Raflarda bir adedine rastlarsanız piyangodur. Bu anlamda Pegasus yayınlarına ülkemiz diline yapılmış tek çevirisi için bir takdir gerekmektedir. Sanırım bu kitap olmasaydı bu dersten
Kayıp Cennet
Kayıp CennetJohn Milton · Pegasus Yayıncılık · 2015956 okunma
Toprak ve üretim araçları üzerinde özel mülkiyetin olduğu, sermaye egemenliğinin olduğu her devlet, ne kadar demokratik olursa olsun, kapitalist bir devlettir, işçilerle yoksul köylülüğe boyun eğdirmek için kapitalistlerin ellerindeki bir makinedir; genel oy hakkı, Kurucu Meclis, parlemento... bunların tümü bir tür bono gibi, işin özünü değiştirmeyen biçimsel şeylerdir.
Distopya Kavramı ve İlk Örnekleri
“dys/dis”, kötü veya anormal olan anlamını taşır; ve utopia kavramı ile birleşerek kelime özüne kavuşur. Distopya, semantik açıdan kötü, anormal ütopya yani olmayan kötü yer anlamına gelir.Distopyalarda inanılan temel şudur; her hayal bize iyiyi getirmez, bazen kötü sonuçlar da doğurur. Bu bağlamda ele alınmış ilk distopya örneği olarak ‘’The World as It Shall Be’’ eserini gösterebiliriz. 1846 yılında Emile Souvestre tarafından yazılan eser, ticaretin ilermelesi, makineleşme süreci ile birlikte insanların ahlaki ilkelerinden nasıl uzaklaştıkları ve zaaflarına, maddiyata nasıl yenik düştüklerini anlatır. Bu eser, distopyanın ilk örneği görülmesine rağmen ne türünde ne de içeriğinde distopya kavramı geçmemektedir. Bu kavram ilk defa J.S. Mill tarafından gelişme ve sanayileşme ile ilgili bir parlemento konuşması sırasında kullanılmıştır.
Tesadüfün adamı bir siyasî harekette, yahut Parlemento çatıları altında, sadece harç olmaya mahkûmdur. Ve harç gibi kullanılır: İyi harç veya fena harç!
Reklam
Görülüyor ki bir kavim ancak kendi kendini milli bir parlemento ile idare eden hakiki bir millet haline geldikten sonra, yüksek ve samimi bir cemiyet hayatı yaşayabilir.
Anna Arkadyevna okuyor ve anlıyordu, ama okumak, yani başka insanların hayatlarından betimlemeleri izlemek hoşuna gitmiyordu. Kendisi bizzat yaşamak istiyordu. Roman kahramanının bir hastaya baktığını mı okudu, hastanın odasında sessiz adımlarla dolaşmak istiyordu; bir parlemento üyesinin konuşma yaptığını mı okudu, bu konuşmayı kendisi yapmak istiyordu; Lady Mary'nin atına atlayıp sürünün peşinden gittiğini ve gelinini kızdırıp, cesaretiyle kermesi kendine hayran bıraktığını mı okudu, bunu kendisi yapmak istiyordu.
Sayfa 133 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Tarih, erkeklerin kamusal alandaki ( devlet - parlemento - ordu - fabrika ) hayatlarını ve yaptıkları siyaseti anlatan bir bilim dalıdır. Yıldız Ecevit
Güneş batarken İran tarihinin ilk parlemento binasına beyaz teslim bayrağı çekildi.
Sayfa 255Kitabı okudu
Reklam
Parlemento kararıyla insanları iyi insan yapamazsınız.
Sayfa 12 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Vuruşmaya hazırsak, bu sırf geleceğimizi kurtarmak içindir. İran daha hala imam Hüseyinin anısını yaşamıyor mu? oysa o da önceden yitirilmiş bir savaşta çarpıştı, yenildi, ezildi, katledildi ve şimdi biz onun adının onurlandırıyoruz İranın, inanmak için kana ihtiyacı var. Biz imam Hüseyinin yoldaşları gibi yetmiş iki kişiyiz ölürsek bu parlemento bir anıtkabir olur. demokrasi, yüzyıllar boyu doğu toprağına gömülür.
"To be or not to be"
("Var olmak ya da yok olmak") yalnız Shakespeare'nin değil belki de dünya edebiyatının en ünlü parçasıdır.Hatta şurada burada söylenmiş, okul müsamerelerinden tutun da parlemento kürsülerine kadar öyle çok okunmuştur ki, anlamını yitirmiştir bir bakıma.
Sayfa 387 - Yky 1.BaskıKitabı okudu
Parlemento üyeleri arasında tefeciler, cinayetle suçlananlar, yabancı şirketlere satılmış haydutlar, zırcahiller var; en gülünç parodileri mumla aratan parlementer sistemimiz bir ülkeyi ancak bu denli rezil kepaze edebilir.
Sayfa 173Kitabı okudu
156 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
15 gün sürdü:) Feminizm' e ilgisi olanlara dair.
Okuduğum eser Doç. Dr. Şirin TEKELİ’ nin ve Doç. Dr. Meryem KORAY’ ın 1991 yılında, TÜSES’ in de katkılarıyla, yazmış olduğu Araştırma-İnceleme türündeki “ Devlet- Kadın- Siyaset ” adlı eseridir. Araştırmanın konusu, Avrupa Konseyi ülkelerindeki, (aynı zamanda araştırma evrenini yansıtır) kadın-erkek eşitlik kurumlarının örgütlenme şekilleri ve bu
Devlet-Kadın-Siyaset
Devlet-Kadın-SiyasetMeryem Koray · TÜSES (Türkiye Sosyal Ekonomik Siyasal Araştırmalar Vakfı) · 19911 okunma
253 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.