"parsel parsel eylemişler dünyayı"
Şu dünyada oturacak o kadar yer yapıldı: Kulübeler, evler, hanlar, apartmanlar Bölüşüldü oda oda, bölüşüldü kapı kapı Ama size hiçbir hisse ayrılmadı Duvar dipleri, yangın yerleri halkı, Külhanlarda, sarnıçlarda yatanlar!
"Parsel parsel eylemişler dünyayı, Bir dikili taştan gayrı nem kaldı, Dost görünüp ayağımı kestiler Bir akılsız baştan gayrı nem kaldı Nem kaldı, nem kaldı! Bir akılsız baştan gayrı nem kaldı, Nem kaldı, nem kaldı!"
Reklam
Parsel parsel eylemişler dünyayı Bir dikili taştan gayrı nem kaldı
"parsel parsel eylemişler dünyayı"
Vaktiyle doğayla olan mutlu beraberliğinden kopan insan, onun yerine geçecek ve yaşamına anlam katacak bir başka beraberliği bulamadığı gibi, artık doğaya da geri dönememiş ve umudunu uzaydaki başka dünyalara yöneltmiştir.
Yeryüzüne hâkim olma davası ufukları tutmuş. Parsel parsel eylemişler dünyayı… Ebediyyen kalacaklarmış gibi sımsıkı yapışmışlar yeryüzüne... Herkes kendi parselini büyütme sevdasında. Kuvvetli olan haklı sayılıyor. Bu yolda zalim olmaktan çekinmiyorlar. Sonu ne peki? İmanla kabre giremeyen bir insan dünyanın sultanı da olsa kaç para eder?
Parsel parsel eylemişler dünyayı Bir dikili taştan gayrı nem kaldı Dost köyünden ayağımı kestiler Bir akılsız baştan gayrı nem kaldı Padişah değilem çeksem otursam Saraylar kursam da asker yetirsem Hediyem yoktur ki dosta götürsem İki damla yaştan gayrı nem kaldı
Sayfa 53 - Dolar İle Röportaj: “Bozulmayan Ne Kalmıştı Ki Ben Bozulduğum Zaman”Kitabı okudu
Reklam
22 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.