ŞİFA NİYETİNE
“Hâlbuki aşk başka ne olsun u hayatın mazereti” diyordu şair. Gerçekten hayatın mazereti başlı başına aşk olabilir miydi?
Âdemoğlunun ilk oğullarından Habil ve Kabil macerası meşhurdur. Peki, bu cinayetin sebebi nedir, biliyor musunuz? Aşktır desem… Yada sapkın bir aşk desem daha doğru olur. Çünkü İslam’ın müsaade etmediği bir aşk
İsimsiz.
E-book olarak okumak İsterseniz.
drive.google.com/file/d/1upa9t7o...
Her son yeni bir başlangıca gebedir. Bitmek; kimine göre bir son, başkasına göre yeniden doğuştur. Her şeyin sonu olduğu gibi bununda bir sonu vardır. Geç olsa da öğrendim artık. Şimdi baktığımda geride ne bırakabiliyorum ve siz
Dans et benimle, temizliğin sonuna dek...
Çalışan kadın-ev kadını diye bir ayrım yoktur;
Zira çalışan kadın aynı zamanda ev kadınıdır.
Sanki biz çalışınca ev işlerini bir başkası yapıyor...
Sanki biz; bulaşık, çamaşır, ütü, süpürge, toz, yemek işlerini yapmıyoruz...
Sanki biz çalışınca bize sihirli değnek veriyorlar...
Sanki...
Ve sen say ki ben hiç iş yapmadım,
Hiç hebâ etmedim güzelim
Şikâyet Etme Şükret.
● Sabahları erken uyanmak= Çalışılacak bir iş,Sevecek bir aile
● Pasaklı bir ev=Yaşanacak bir yer
● Yıkanacak çamaşırlar=Giyecek kıyafetler
● Bulaşık=Yiyecek yemek
● Toplanacak sofra=Yemek yiyen bir aile
● Sürekli alış veriş=Şükredilecek bir gelir
● Bir Sürü Gürültü=Eş,dost,arkadaş,
çocuk
● Çocukların derdi sorunları=Büyüyen çocuklar
● Yorgun argın yatmak=Hâla hayatta olmak
Nietzsche yaşasaydı, biz hiperaktif insandan nefret ederdi.
Çünkü ona göre güçlü ruh, sükunetini koruyan, yavaş , pasaklı, dingil, umursamaz kişilerdir.