Paskal diyor ki: «Yüreğin öyle bir delili vardır ki, aklın eli ona yetişemez. Allah'ın varlığına yürek şahitlik eder bu yol ne akıl ne de muhakememe elde_edilir.» Ebuzer de diyor ki: «Ben bu sonsuz varlıkta (alemde) beni Allah'a götüren öyle bir (nişan) işaret bulmuşum ki akim ona tartışma ve incelemeyle yetişmesine imkân yoktur. Çünkü O, onların (varlıkların) hepsinden daha büyüktür, onun ihata edilmesi (kapsanması) mümkün değildir.»
Ben, ne zaman Ebuzer’in akıllara şaşkınlık veren hayatını düşünsem, onun tanrıtapıcılığını görüyor ve Paskal’ı hatırlıyorum. Paskal diyor ki: «Yüreğin öyle bir delili vardır ki. aklın eli ona yetişemez. Allah'ın varlığına yürek şahitlik eder bu yol ne akıl ne de muha­ kememe elde edilir.».
Reklam
Ne diyor (Paskal): - Yalnız ölürüz! Herkes kendi başına tek tek ve yalnız ölür! Ne doğru!.. Herkes, müşterek kelime klişeleri altında ayrı bir hayat yaşıyor, yalnız duyuyor, cesedini yapayalnız sürüklüyor ve yalnız ölüyor. Birlik ve beraberlik yalanı da cabası... Aman Allahım; herkesin bir arada, fakat en uzak âlemlerde yaşadığı şu ten hapishanesini bana, ne dayanılmaz ışıklar altında gösterdin... Nasıl da her hikmetin, içinde, dışında ve her yanında sen varsın!.. «Rakip» isminle tecelli ettiğin zaman senden başka hiç birşey kalmıyor; ve anlaşılıyor ki, birlik de, beraberlik de, ancak sende fenaya kavuşanların, yok olanların erişeceği nasiptir; ve gerisi baştan başa yalandır. Baştan başa yalan ve sadece kelimeler, kelimeler, kelimeler...
Sayfa 132Kitabı okudu
Paskal diyor ki: «Yüreğin öyle bir delili vardır ki, aklın eli ona yetişemez.Allah'ın varlığına yürek şahitlik eder bu yol ne akıl ne de muhakememe elde edilir.»
Reklam
(Paskal) diyor ki: “Nous mourrons seul - Yapayalnız ölürüz!” Bu basit sözü ruhundaki derinlik hudutsuz… Öleceğimiz anda saniye ve sâlise hesabıyla bütün insanlık bizimle beraber ölse yine her fert tek başına ve yapayalnız ölür. Bütün insanlığı bir havana doldursalar da bir darbede ezseler yine her unsur tek başına ve yapayalnız ölür. Bu büyük yalnızlığı Yunus Emre de ne güzel duymuş ve duyurmuştur: Bir garip öldü diyeler, Üç günden sonra duyalar, Soğuk su ile yuyalar, Şöyle garip benceleyin…
Ne diyor (Paskal): — Yalnız ölürüz! Herkes kendi başına tek tek ve yalnız ölür! Ne doğru!.. Herkes, müşterek kelime klişeleri altında ayrı bir hayat yaşıyor, yalnız duyuyor, cesedini yapayalnız sürüklüyor ve yalnız ölüyor. Birlik ve beraberlik yalanı da cabası... Aman Allahım; herkesin bir arada, fakat en uzak âlemlerde yaşadığı şu ten hapishanesini bana, ne dayanılmaz ışıklar altında gösterdin... Nasıl da her hikmetin, içinde, dışında ve her yanında sen varsın!.. «Rakip» isminle tecelli ettiğin zaman senden başka hiç bir şey kalmıyor; ve anlaşılıyor ki, birlik de, beraberlik de, ancak sende "fenâ"ya kavuşanların, yok olanların erişeceği nasiptir; ve gerisi baştan başa yalandır. Baştanbaşa yalan ve sadece kelimeler, kelimeler, kelimeler...
Sayfa 132 - BÜYÜK DOĞU YAYINLARI / MALATYA -Ateşin Kenarı-Kitabı okudu
Paskal diyor ki: "Nous mourrons seul - Yapayalnız ölürüz!... Bu basit sözün ruhundaki derinlik hudutsuz... Öleceğimiz anda saniye ve salise hesabıyle bütün insanlık bizimle beraber ölse yine her fert tek başına ve yapayalnız ölür. Bütün insanlığı bir havana doldursalar da bir darbede ezseler yine de her unsur tek başına ve yapayalnız ölür. Bu büyük yalnızlığı Yunus Emre de ne güzel duymuş ve duyurmuştur: Bir garip öldü diyeler, Üç günden sonra duyalar, Soğuk su ile yuyalar, Şöyle garip benceleyin...
Resim