"İnsan, giyinip kuşanmak için para kazanan tek hayvan."
"Bir çocuğun getireceği yükümlülükten başka yükümlülük de bilmem. Ne yazık ki kızım da yok, oğlum da."
Reklam
“Beni bir hanımefendi gibi yetiştirdiler.” dedi. “Ama ertesi sabah kalkıp trene binip İspanya’ya gidemiyorsan, Londra’ya gidemiyorsan, canın nereye gitmek isterse oraya gidemiyorsan hanımefendi olmak ne ki?”
Ölürken insan yanı başında çiçek olmasını ister miydi? Belki yüreklendirirdi insanı.
Koca bir yalanın ortasındayız işte. Kimileri asla yaşanabilir olmayan bir hayatı, tanrı gibi konuşarak insanların kutsalı haline dönüştürürken, kimileri de kendi orospu uzlaşmalarını hayatın zorunlulukları arasında sayıyor. Karnını doyurabilmenin dışında lüksleri olmayan bir grup zavallının, piyon gibi hareket ettirildiği ve şahların ve vezirlerin ve atların uğruna bir çırpıda gözden çıkarıldığı, kelle sayısına göre değer ifade ettiği alçak bir hesabın ortasında yaşıyoruz. Sonradan görme bir grup mübarek (!) ağaların holdinglerinde, taşralı bir kompleksin kıllı avuçlarında acı çeken gençlerin yapabileceği tek şey gösterişli bir yalanın gözlerinin içine bakıp dalmak öylece. Böylesi bir yalanın ortasında yine Pavese'nin basit ve anlamlı bir isteğine kulak kesilmek yerinde olur: "Bendeki bu direniş, söyleyeceğini söylemek gibi bayağı bir istekten başka bir şey olmasa gerek."
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.