Şimdi yangın dolusu bir kordur yüreğim
Tutuşan her bir odundan küldür bulutum
Kimini yakarak çözülen buzul kütlesiyim
Kimini savurarak rüzgardan toz zerresiyim
Sağanak sağanak yağsa da asumandan
Hiçbir yağmur söndüremez içimdeki volkanı
Dağların yüceliği ve yüksekliği kadar birikmiş
Kat kat alevler dökmüşüm ıssız köşelerime
Fanusta sıkışıp kalandır mustarip yüreğim
Vaveyla bile duyuramadı ah-u figanlarımı
Kaç zincirden payedir anlamsız halkalarım
Yerden göğe kadar bir yangın merdiveniyim
Payıma düşen İbrâhim'i yakmayan ateşti
Sunulan bir kaseyle içindeki zerrin kızıllıktı
İbrahim'i serin ve soğuk yapan o ilahi emirdi
Eriterek ruhumu yakıp yıkan nemrut ateşiydi
Söyle, kirpiklerin midir her gün yasımı tutan
O erguvan saçın mıdır yoksa bana su taşıyan
Söyle, ellerin midir beni o tufandan kurtaran
Yoksa o yakut gözlerin mi sel olup söndüren