Usta yazar Zülfü Livaneli tarafından kaleme alınan Kaplanın Sırtında adlı eser; II. Abdülhamid'in 1909 yılında hâl edilmesi sonrası Selanik'e gönderilmesi ile başlayıp 1912 yılında Balkanlarda başlayan isyan hareketleri sonrası Selanik'in düşme ihtimali üzerine dönemin Sultanın irade-i seniyesiyle yeniden Payitaht'a
Cihanı hiçe satmaktır Adı aşk,
Döküp varlığı gitmektir Adı aşk,
Elinde sükkeri ayruğa sunup
Ağuyu kendi yutmaktır Adı aşk,
Bela yağmur gibi gökten yağarsa
Başını âna tutmaktır Adı aşk,
Bu âlem sanki oddan bir denizdir
Âna kendini atmaktır Adı aşk
Var Eşrefoğlu Rumi bil hakikat
Vücudu fani etmektir Adı aşk...🌼🌼
"Ya huysuz birisi olmaya devam edecem ya da sahte gülücüklerle sizi kandırmaya."
Ne kadar tanıyoruz kendimizi veya ne kadarını tanıtıyoruz bir başkasına?
Bugün samimiyetle kendimi ifşalayacağım özel bir gün.
Yaparken ve düşünürken çok eğlendim. Adeta gözümün önünde süzüldü koskoca mazi...
Film şeridi gibi, belki film
Şeyh Abdülaziz Caviş (1876-1929) Mısırlı gazeteci, âlim ve müellif bir zattır. Meşrutiyet dönemi Osmanlısının İstanbul’unda ve Cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara’da türlü vazifeler üstlenmiştir. Batı dünyasında şayi olan fikir akımlarına aşina bulunan Abdülaziz Caviş hakkında Ömer Nasuhi Bilmen şöyle der: “Değerli bir ilim sahibi idi. Seciyeli,
Hünkârım...
Payitaht dizisinde Bahadır Yenişehirlioğlu'nun muhteşem oyunculuğu ile dilinden sıkça duyduğumuz o kelime.
Diziyi izliyor oluşumdan sanırım, kitabı okurken tüm tonlamalar, mimikler,her şey canlandı kitapta.
Sultan Abdülhamid'in dostu, sır kutusu, sadık paşası Tahsin Paşa'nın romanı: Hünkârım...
Bitmesini hiç istemediğim nadir kitaplardan birisi oldu. Sonu hiç beklemediğim gibi bitti.
Okumakta geç kaldığım kitaplardan birisi oldu.
Abdülhamid ile ilgili bir çok kitap okudum ama bu bambaşkaydı.
Mutlaka okuyun,okutun derim.
#okumakneguzelsey
Afakında salalar titredi Payitaht'ın
Dediler "Göçen Abdülhamid Han'dır"
Gülistanım feryad ile yasında artık
Bildim ki yetim kalan cümle vatandır
twitter.com/payitahtTrt1/st...
“Bu şehr-i Sitanbul ki bir misl ü behâdır
Bir sengine yekpâre Acem mülkü fedadır”(Nedim)
Denize sıfır bir nefes çekiyoruz, şöyle Boğaz’ı ince ince süzerek. Allah var güzel memleket. Gerçi artık Yahya Kemal’in ‘Aziz İstanbul’undan çok Tevfik Fikret’in fahişe İstanbul’una benziyor ama olsun hala güzel hala alımlı... Neyse her şeye rağmen