Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.13
Merhaba 1000Kitap Üyeleri
Yaşlı Adam ve Deniz, Ernest Hemingway'in Nobel Edebiyat Ödüllü eseri. Ayrıca 100 Temel eserin içerisinde olan bir kitap. Hikâye yaşlı balıkçının Gulf Stream'in (Meksika açıkları) açıklarında büyük bir yelken balığı (kılıç balığı) ile karşılaşması ve onunla 5 gün süren mücadelesini anlatır. Bir Martı veya Küçük Prens
Çok güzel bir seçki hazırlamış sevgili Elif Sorgun ki kendisi Cemal Süreya ile uzun yıllar geçirmiş ve oğlunun annesi imiş. Gayet yakından tanıdığı Cemal Süreya için bir de "Hayat kısa/Kuşlar uçuyor." Başlıklı bir önsöz yazmış ve Kısa şiiri kadar olmasa da bir buçuk sayfa gibi kısacık bir önsöz olmasına rağmen kitabın değerini kat kat
Cansever Gelmiş Bulundu, biz de okumuş bulunduk. Okuduğum kitaplar arasında en fazla alıntı paylaştığım kitap o derece yani yazı yazmayı sevmeyen ben Cansever in sözlerini paylaşmadan edemedim. Tabi daha sonra da paylaşacağım yerler var elbette. Tavsiye ederim herkese.
536 syf.
9/10 puan verdi
Yine yapacağını yapmış ve kalemini uzun uzun konuşturmuş Nazan ablacığım.Kitabı o kadar uzun ki günler de yetmiyor geceler boyu gözleriniz yana yana okuyorsunuz, elinizden bir türlü bırakamıyorsunuz o yüzden öncelikle kitaba başlayacağınız zamanı iyi seçin derim:) Kâh dolu dolu gözlerle, kâh merakla, kâh tebessümle okuyorsunuz güzelim satırları.Yeri geliyor kendinizi güzel bir aşkın ışığında buluyor, yeri geliyor savaşın ortasında bir hüzünde kayboluyorsunuz.Kitabın baş kahramanları Setterhan ve Zehra.Kaderin kavuşturduğu aşıklara en güzel örnek olsa gerek.Kavuştukları anda geçen satırlar ne de güzel şeyler anlatıyor.Paylaşmadan edemedim.Varın gerisini de siz okuyun hayallerinizde vâr edin bu uzun ve güzel hikayeyi...
.
.
"Erik dalı üzerlerine eğildi. Bir kuş geldi hatta dalın ucuna kondu.
O vakit aralarında dilsiz ağızsız bir sohbet başladı. Setterhan sustu Zehra dinledi, Zehra sustu Setterhan söyledi. Söyledikleri ile sustukları birbirine uymaz bir sohbet aralarında uzadıkça uzarken içteki cümleler çoğaldı dıştaki cümleler tümüyle aradan kalktı.Sustukları zannedilebilirdi ilk bakışta ama bu suskunluk onları boğmak yerine ışıltılı ırmağında yıkadı. Suyu böylesine tanımak için demek böyle yanmak lazımdı..."
Aslında henüz kitabı bitirmedim. 80. Sayfadayım ama şunu paylaşmadan edemedim. Sanki kitabı okurken çooook çooooook eski bir zamandan bahsediyormuş gibi hissediyorum kitapta hayata dair paylaşılanlardan ama sonra çok da uzun bir zaman önce olmadığını hatırlıyorum hayatını anlatan Malala 1997 doğumlu ne kadar eski olabilir yaşananlar diye düşünüyorum ve gerçek yüzüme bir tokat gibi çarpıyor. Ne kadar büyük bir geri kalmışlık, ne kadar üzüntü verici...
Kitabı dün gece bitirdim ve herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Özellikle de hayatında ne olursa olsun memnun olmayan, elindeki hiçbir şeyin kıymetini bilmeyen insanların... İnsanın şükretmesine sebep olan bir hikaye...
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün en bi çok sevdiği, hatta savaşta bile yanından ayırmayıp canı sıkıldığı zaman herhangi bir sayfa açıp okuduğu kitapmış kendileri :)
Çalıkuşu zamanında 4 perdelik bir oyun olarak "İstanbul Kızı" adıyla yazılmışken, 1922 yılında, Vakit gazetesinde "Çalıkuşu" adıyla roman olarak yayınlanmış. Ana tema aşk
Öncelikle hediye kitabıma başlıyorum ve seviyorum kitap hediye eden insanları.
Sabah sabah kahkahalarla başladığım bir kitap inceleme için daha erken olabilir ama paylaşmadan edemedim.
Kitapta üç kadın,üç nesil, kadınların yaşadığı zorluklar,kıskançlıklar ve içinde hapsettiği duygular...yalın bir dille anlatılmış.
Not:Gülüyorum dedim ama aslında ağlanması gereken durumumuza gülüyoruz sanırım...
Hayvan Çiftliği/George Orwell
"Sizler aşağı kesim hayvanlarınızla uğraşmak zorundaysanız ,bizler de bizim aşağı sınıflardan insanlarımızla uğraşmak zorundayız !"
Kitabın içerisinde onlarca cümle vardı ve hepsi birbirinden etkileyiciydi. Fakat ben yukarıda yazan cümlenin yazarın okura vermek istediği mesajların bir özeti olduğunu düşünüyorum. Kitabın konusu ilginç,olma olasılığı hiç bir zaman mümkün olmayacak olaylar fakat bu bana hiç de enteresan gelmedi çünkü kitabı bu bakışla okumuyorsunuz. Yaşadığınız ülkeden,politikadan,siyasetten, yönetenlerden ve yönetilenlerden örneklerle kitabın sonuna geliyorsunuz. Bir çiftlikte hayvanların isyanıyla başlayan kitap konusu öyle güzel işlenmiş ki,günümüz olaylarına farklı bir bakış açısıyla bakmamızı ve anlayamadığımız bir çok konuyu anlamamızı sağlar nitelikte. Ben daha çok gerçekçi kitapları severim bu nedenle ilk elime aldığımda acaba severmiyim diye başladığım kitabın,bir anda bir baktım sonlarındayım. Oldukça akıcı sıkmayan bir dili ve konusu var. Her gelen siyasetçinin aslında bizim iyiliğimiz için bu işe gönüllü oldukları söylenir fakat başa geçince bu düşünceler tam tersine değişir. Bu konular üzerine bir çok cümle kurmak isterim fakat dilimi tutuyorum ve mutlaka bu kitabı okumanızı öneriyorum.
Kitaptan değil fakat sevdiğim bir cümleye yer vermek istiyorum;
Dünyanın en yüce tahtına da çıksanız oturacağınız yer kendi kıçınızın üstüdür.
Friedrich Nietzsche ( bunuda paylaşmadan edemedim)neyse ben sustum artık...
Kitapla ve sevgiyle kalın...
Hayvan Çiftliği
George Orwell
Can yayınları
Çeviri:Celal Üstler
Sayfa:152
204 syf.
·
Not rated
Adını duyunca aklıma gelen sahne hep aynı.
Tarih: 2 Temmuz 1993
Yer: Sivas, Madımak Oteli
Kişiler: Ölenleri sayayım da onlar için bir kez de biz mi yanalım, yoksa otelden itfaiye aracının üstüne kendini atıp da kendisi hakkında söylenen "Asıl öldürülecek hayvan burada" sözünü işitip, "Tam kurtuluyorum derken artık Sırat Köprüsü'nde
