Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CqfN4AtNNP-
Bir süredir yazılıp çiziliyor. Konuyla ilgili konuşuluyor. Bana da her gün soruyorlar... Doğru mu değil mi? Değil desem de inanmıyorlar. Belki de haklılar. Sürpriz... İlk romanım Kimlink artık
Adını duyunca aklıma gelen sahne hep aynı.
Tarih: 2 Temmuz 1993
Yer: Sivas, Madımak Oteli
Kişiler: Ölenleri sayayım da onlar için bir kez de biz mi yanalım, yoksa otelden itfaiye aracının üstüne kendini atıp da kendisi hakkında söylenen "Asıl öldürülecek hayvan burada" sözünü işitip, "Tam kurtuluyorum derken artık Sırat Köprüsü'nde
Öyle insanlar vardır ki, yalnızca bilmediğini bilmemekle kalmaz, herşeyi bildiğini iddaa eder.
İnsanın bilmesi gereken tek şey, bir şey bilmediğini bilmesidir.
Yirminci yüzyılın ikinci yarısında bu kitap yazılırken henüz Olric yoktu. Henüz her şey bugünkü gibi açık seçik ve bir bakıma da belirsiz değildi.
Henüz ilk kitabı olmasına rağmen TRT roman ödülüne layık görülecek bu kitabın yazarı, bir mühendis bozuntusuydu. (?!)
“Adam gibi” bir meslek edinmesi gerektiği için sanatla istediği ölçüde
İlk kapak cümlesini paylaşmadan edemedim daha sıfır noktasında..
“ Şimdi ben neyim? Koca bir hiç! Yarın ne olabilirim? Küllerimden doğup, her şeye yeniden başlayabilirim! Hepten mahvolup bitmeden, içimdeki insana ulaşabilirim.”
Sultanmurat Cengiz Aytmatov'un savaşın çocuk ve kadın yüzünü ön plana çıkardığı başarılı bir eseri.
Eserde Sovyetler için savaşa giden erkeklerin geride bıraktığı ailelerinin hayata tutunma mücadeleleri, SSCB'nin uygulamış olduğu kolhoz ve sovhoz uygulamaları, eğitim çağındaki çocukların göğüs gerdikleri zorluklar ve masum bir aşk Aytmatov'un eşsiz anlatım gücüyle harmanlanmış. Peki bu savaş kimin savaşı? Erkekler savaşta çocuklar işte çalışırken ev ile kim ilgilenecek? Çocukların ellerinden alınan eğitimleri ne olacak ve savaşa giden baba sağ olarak geriye dönebilecek mi?
Sultanmurat isimli kahramanın gözünden dönemin siyasi, sosyal, ekonomik hayatını görüyorsunuz. O dönemde o coğrafyada yaşayan insanların yaşamlarına tanıklık ediyor ve kendinizi Sultanmurat ile birlikte mücadelenin içinde buluyorsunuz. Henüz çocuk denebilecek yaşta bireylerin göğüs gerdikleri zorluklar karşısında içiniz sızlıyor.
Eser o kadar işledi ki içime okuma sürecimde beğendiğim bölümleri paylaşmadan edemedim. Ve hatta kendimi kaptırıp o kadar alıntı yapmışım ki siz değerli okurlardan "Yeter kitabı okuttun bize!" Serzenişini dahi duydum.
Spoiler vermek istemem ama kitabın sonunu daha farklı hayal etmiştim. En azından başkahramanın ailesi hakkında bir gelişme olur diye bekliyordum. Belki de eserini daha etkili kılmak adına ucunu açık bıraktı yazar. Tüm eserleri gibi bu eseri de mutlaka okunması gereken eserlerden... Cengiz Aytmayov okuyup beğenmediğim kitabını hatırlamıyorum. (Tiyatro dahil) Keyifle, duyguyla okunması temennisiyle...
Paylaşıp daha çok kişinin okumasını, eseri daha çok kişinin keşfetmesini sağlayabilirsiniz.
SultanmuratCengiz Aytmatov · Ötüken Kitapları · 20174,746 okunma