ORHAN VELİ'NİN İLK AŞKI
Nasıl da sessizce yaklaşır, saklanırdım arkasına
Belki, belli mi olur, pencereye çıkarsın yüzün yanar
Kokun şöyle bir dolanır mahalleyi, herkes anlar ki
Uyanmışsın çayı demlemişsin yaşın on beşe dayanmış
Okula gitmemişim bu sabah, kravatımı gevşetmiş
yeni terleyen bıyıklarımı burma telaşındayım
Hani şöyle bir gülsen şehrin bütün meydanları aydınlanacak
Nasıl da sessizce yaklaşır, saklanırdım arkasına
Üstümde annemin ördüğü kazak, altımda pazar pantolonu
Hâlâ hayattaysa sokağınızdaki dut ağacı
Benim için öp onu
"Nasıl da sessizce yaklaşır, saklanırdım arkasına
Belki, belli mi olur, pencereye çıkarsın yüzün yanar
Kokun şöyle bir dolanır mahalleyi, herkes anlar ki
Uyanmışsın, çayı demlemişsin, yaşın on beşe dayanmış
Okula gitmemişim bu sabah, kravatımı gevşetmiş
yeni terleyen bıyıklarımı burma telaşındayım
Hani şöyle bir gülsen,
Şehrin bütün meydanları aydınlanacak
Nasıl da sessizce yaklaşır, saklanırdım arkasına
Üstümde annemin ördüğü kazak,
Altımda pazar pantolonu
Hala hayattaysa sokağınızdaki dut ağacı
Benim için öp onu"
ORHAN VELİ’NİN İLK AŞKI
Nasıl da sessizce yaklaşır, saklanırdım arkasına
Belki, belli mi olur, pencereye çıkarsın yüzün yanar
Kokun şöyle bir dolanır mahalleyi, herkes anlar ki
Uyanmışsın çayı demlemişsin yaşın on beşe dayanmış
Okula gitmemişim bu sabah, kravatımı gevşetmiş
yeni terleyen bıyıklarımı burma telaşındayım
Hani şöyle bir gülsen şehrin bütün meydanları aydınlanacak
Nasıl da sessizce yaklaşır, saklanırdım arkasına
Üstümde annemin ördüğü kazak, altımda pazar pantolonu
Hâlâ hayattaysa sokağınızdaki dut ağacı
Benim için öp onu
Sayfa 141 - TÜRKİYE İŞ BANKASI- Kültür YayınlarıKitabı okudu
"Dün Berlin'de geçirdiğim Nisan ayının ilk pazar gününde artık bundan böyle acıları mutluluk olarak nitelendirmeye karar verdim. Yaşamımın en mutlu anlarında da aynı güçle acıyı duymadım mı. Ve acıların ötesinde bir beklenti vardı: Kendi dünyamın beklentisi. Kendi odamda içebileceğim sabah çayının beklentisi. Sinir hastanelerinin kantinlerinde, teneke çayı, kendi odamda içmek istiyordum. Kimse senin kadar güzel, hiç kimse senin kadar canlı gitmedi ölüme."
Dikkat ediyor musunuz ...
Yeni bir algı operasyonu var: "Sağlığınız için çay kötü kahve iyi" diyorlar!
Hedefte Karadeniz'in çayı var!
Son 20 yıldır, kahve kültürü dünyada hızla yayıldı. Küresel markalar kahve kültürünü yayıyor. Kimilerimiz sabah kahve içmeden kendine gelemediğini söylüyor! Kahve içmez se uyanamayacağına ve işte verimli olmayacağına, hatta sindirim-boşaltım sisteminin çalışmaya başlamayacağına inanan insan sayısı ne çoğaldı? Bunlar sonucu ...
Kahve endüstrisi dünyada çok büyük bir sektör oldu. 500 yıldan beri cezvelerin kaynadığı Türkiye coğrafyası 1980'lerde çözünebilir hazır kahveyle, 1990'larda da filtre kahveyle tanıştı. 1999'da ABD'li Gloria Jean's, bugünkü anlamda kahve dükkânlarının ilkini Türkiye'ye getirdi. ABD'li Starbucks, Avusturyalı Coffeeshop Company, Finlandiyalı Robert's Coffee, İngiliz Caffe Nero, ABD'li Caribou Coffee, Alman Tchibo vd. pazar paylarını sürekli artırıyor.