Kitabın kısacık olması aldatıyor sizi. İçine dalınca bir bakıyorsunuz ki bambaşka bir üslup var karşınızda... Bölük pörçük gibi görünen, "nereden çıktı şimdi bu?" diyeceğiniz düşünceler, devrik cümleler, argo tabirler, hikaye yazmaya çalışan bir yazarın gel-gitleri, bu gel-gitler arasında zedelenen ilişkisi, yazarın karakterleri ile yaptığı pazarlıklar ve kendi kendine konuşmaları.. Üslup biraz zorlaştırıyor hikayenin okunmasını.