Virginia Woolf ismini duyduğumda aklıma Bilinç Akışı tekniği geliyor. Peki nedir bu teknik? Birazcık bilgi vereyim.
Bilinç akışı tekniği iç konuşma ve iç monolog tekniğiyle karıştırılmaktadır. Bazı konularda benzerlik gösterse de yapısal olarak farklıdır. Bu tekniğin özelliklerini şöyle sıralayabiliriz;
1- Karakterin zihninden geçenleri seri bir şekilde,
"Hayatı herhangi bir şeyle kıyaslamak istersek onu saatte yüz kilometre hızla metronun içinde savrulmaya benzetebiliriz - öbür uca vardığımızda saçlarımızda tek bir toka bile kalmaz. Postanede mektup kutusunun deliğinden içeri atılan ambalajlı paketler gibi tepetaklak düşeriz çirişotu tarlalarına. Yarış atlarının kuyrukları gibi geriye savrulur saçlarımız. Evet, bu, hayatın hızını ifade ediyor sanırım, sürekli boşa harcananları ve onarılanları, bütün bunlar öylesine sıradan, öylesine gelişigüzel ki..."
En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim :Eğer imkanım olursa bu kitabı muska kadar küçültüp boynuma asmak isterdim. Öyle ki hep hatırlamak için hep yanımda olsun. Hatırladıkça Marquez 'in büyüsü hep benimle olsun. O ladar ki eğer bir hikaye aklımdan silinirse ve ben bu unutmuşluğu fark edecek olursam çok üzülürüm. Çünkü bu kitap adeta bir
Benim annem pazarları uyandırmaz yavrusunu
Benim annem pazartesi demlikte bir çay tanesi
Benim annem salı günü ya hüzün ya düğün tülü
Benim annem bir çarşamba görmesen de sen aldanma
Benim annem perşembeyi iyi bilir işkenceyi
Benim annem cumaları gezer bütün kuytuları
Benim annem cumartesi her bir dilde çıkar sesi
Benim annem cumartesi