Peçevi, kahvenin nasıl İstanbul'a geldiğini böyle anlatıyor;
Senei mezbure hududunda Haleb’den Hakem namında bir herif ve Şamdan Şems nam bir zarif gelüb TahtalkaTada birer kebir dükkân açub kahvefüruşluğa başladılar. Keyfe mübtelâ yârânısefa, hususan okur yazar makulesinden nice zurefa cem olur oldu. Ve yirmişer otuzar yerde meclis durur oldu. Kimi kitab ve Haseıiivyat okur, kimi tavla ve satranca meşgul olur, kimi nevgüfte gazeller getürüb maşrifden bahsolunur, nice akçeler ve pullar sarf idüb yârân cemiyetine sebeb olmak içün tertibi ziyafet iden bir iki akçe kahve beha virmekle andan artık cemiyet sefasın ider oldular.