YouTube kitap kanalımda Cesur Yeni Dünya kitabını önerip distopya türünü anlattım:
ytbe.one/DNo1wRTFR1g
Vedat Milor'un Twitter'da yaptığı "Menemen soğanlı mı olur yoksa soğansız mı?" anketinden sonra 1000kitap'ta bugüne kadar yaptığım ilk anketli incelemeye hoşgeldiniz. Bu incelemenin yorumlar kısmında şu sorunun
Tarih, felsefe, siyasal iktisat, sosyoloji, psikoloji, pedagoji kitaplarını okudum. Elbette öncelikle de edebiyat. İlk saydıklarımla ilgilendim; sonuncusu ise bütün yaşamım oldu.
Esenlikler, bir kitap inceleme denemesi ile karşınızdayım. Şüphesiz edebiyatımızda psikolojik tahlilleri en iyi yapabilen usta kalemlerden biri Peyami Safa.
Hepimizin hayatından belli bir kesitin romanı olduğunu düşünüyorum. Tereddüt etmiyor muyuz? En çok bildiklerimize, tanıdıklarımıza, güvendiklerimize, inandıklarımıza. Ya öyle değilse? Çık
Bir çocuğun bir oyuna yaklaşımı, onun oyun seçimi ve oyuna atfettiği değer onun tavrının, çevre ile ilişkisinin ve diğer insanlarla ilişkisinin göstergesidir. Düşmanca mı dostça mı bir tavrı olduğu, hükmetme eğilimi olup olmadığı oyunda belirginleşir. Bir çocuğu oyun oynarken gözleyerek onun hayata karşı tüm tavrını görebiliriz. Oyun her çocuk için müthiş bir önem taşır. Çocukların oyunlarının geleceğe yönelik bir hazırlık olduğuna dair kanıtlar ortaya çıkaran birey bir pedagoji profesörü olan ve aynı eğilimlerin hayvanlarda da var olduğunu keşfeden Gross'dur.
Bu romanı salt çocuklar için değil,anababalarla öğretmenler için de yazdım.
Aziz Nesin
Bu romanda çocukların gözüyle büyüklerin nasıl göründüğü anlatılıyor.
Bu romanda çocuklar anababalarını, öğretmenlerini ve büyüklerini eleştiriyor.
Bu roman çocuk eğitiminde gerekli sanılan, günümüzde
Katıl butonuna basıp kanalıma ilk seviyeden üye olan arkadaşlar için bu ay bir kitabı farklı yönlerden nasıl yorumlayabileceğimizi anlattım. 1984 kitabını örnek olarak yorumladığım videoda, edebiyat eleştirisi, mimarlık, sosyoloji, psikoloji, siyaset, cinsellik, pedagoji ve etimoloji gibi kurgu dışı alanları kullanarak kitapları nasıl
Yıllar önce yaşadığım duygusal çöküntü sebebiyle hediye edilmişti bu kıymetli eser. İlk sayfasına da not düşülmüştü "Her şeyin çok güzel olması dileğiyle :) " diye. Aradan yıllar geçti bir şeyler iyi gitmeyince aldım elime başladım kendimi iyileştirmeye.
Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk bölüm duygulardan ve duyguları yönetmenin ne olduğundan bahsediyor.
İkinci bölümde ise duyguları yönetme ve onarım hakkında uygulamalı bilgilere yer veriliyor.
Kişinin kendini onarması için 4 haftalık yalıtım sürecinden bahsediyor. Bu 4 haftada telefon, televizyon yok. İnsanlarla iletişim kurmak yok, kişi tamamen iç dünyasına dönerek kendini, duygularını tanıyor. Kişinin kendini onarıp değiştirebileceğini atalarımızın dediği gibi kişi 7'sinde neyse 77'sinde de odurun aksini savunuyor.
Kitap, uygulamaya yönelik bir kitap olduğu için ancak içindeki uygulamaları uygulayarak verim alabilirsiniz.
Okumanızı tavsiye ederim ayrıca Adem hocanın Pedagoji okulu adında video serisi var bu alana ilginiz varsa onları da izleyerek gelişim sürecinize katkı sağlayabilirsiniz keyifli okumalar.
Kitap 2019'da basıldı.
Kitaptaki hayatlar, hala yaşıyor.
Kitap, Avustralya halkının hikayesini yazıyor.
Kitaptaki hikayeler, bizim hikayemizi anlatıyor.
Kitaptaki kadınların hiçbirini tanımıyoruz ama hikayeleri o kadar tanıdık ki...
Kitabın ismine baktığımızda, içerisinde hem soru hem de cevap barındırıyor.
Kadının Hiç Mi Suçu Yok?