“Mesele doğru yola girebilmekti. Yuva, aile, neşeli dostlar... Peh, sonunda sıkıcı olan sıradan şeyler.”
Sayfa 54 - BonifacioKitabı okuyor
Ezilen nedir? ezilmek nedir? yoksul olmaktır. peh. youtube.com/watch?v=388-Znl...
Reklam
Hayatmış, peh! Ucuz malların arasında en ucuzu, Gittiği her yerde el açıp dilencilik eder. Doğa savurgan elleriyle her yere saçar onu. Nerede tek bir can için yer varsa oraya binlercesini eker ve yaşamın en güçlüsü, en oburu kalıncaya kadar hayatı yiyip tüketir."
"Namaz kılıyor musun? Komik değil mi bir müslümana bu soruyu yönetmek? Acı bir soru. Namaz kılıyor musun? Hayır. İmanın var mı? Süper. Başını secdeye bile götürmeyen bir iman.. Peh!
Sayfa 169Kitabı okudu
İlk aşk unutulmazmış. Peki ya son aşk? Ölürken ruhunuzun bedeninizden sökülen o son parçası? Camilerde omuz omuza duran kambur ihtiyarların kalbi büsbütün boş mu sanıyorsunuz? Peh. Aşk, gençlerin oynadığı fakat ihtiyarların bildiği bir oyundur.
Ampulün icadı uykumuzu kaçırdı. Fotoğrafın icadı da kıskançlığımızı arttırdı. Kim demiş akıl, bilim, teknoloji iyidir diye! Buharlı tren son güzel icattı.Neymiş? İnsanlık içinmiş... Peh... Sanayi devrimi insanlığın sonunun başlangıcı oldu. Teknoloji yalnızca savaşları ve acıları çoğalttı.
Sayfa 162 - AZ KitapKitabı okudu
Reklam
Milne Hattı, peh! İngiliz kalemle çizer, biz kanımızla sileriz!
İçimden böyle dertlenirken gözüm saate ilişti. Peh hey! Yine akşam dokuzu bulmuşuz. Ama bu son uygulama bayağı uğraştırdı beni. Bir saati bile geçirmişiz farkında olmadan. Neyse, kadıncağızın yuvası düzelsin de biraz çok çalışırız, bize dert mi! Ortalığı toparladım. Işıkları kapattım, kapıdan çıktım. Bağcılar, dolayısıyla İstanbul ve tüm Türkiye için çok önemli bir günü daha bitirmenin gönül ferahlığı ve ailelere sunduğum hizmet kalitesinin iftiharıyla dönüp geceye loş bir ışık salan tabelama baktım: 'Ağdacı Suzan Abla'
Aynı zamanda çok iyi bir yaşam koçuyumdur da! Özellikle genç kızlar için. Çoğusunun annesi bilmiyor ki gençlik nedir,ergenlik nedir, genç kız bedeni nasıl büyür, gencecik ruh o bedende neler hisseder... Peh peh peh, sanırsın bunların anaları yaşlı doğmuş. Hiç genç olmamış. O kadar uzaklar mevzuya. Böylesini gördüğümde özellikle diyorum, 'Kızını bana getir,diye çünkü kendi yol yordam gösteremeyecek, belli. Bari Suzan ablaları tutsun ellerinden. O yol göstersin. Geçen gün geldi öyle gencecik bir kızımız. Ah kuzum, nasıl da dertli, nasıl da kırılgan. 'Hiç kimse beni anlamıyor,' diyor. 'Sen anlıyor musun peki kendini,' dedim. 'Nasıl yani,' diyor. 'E güzelim,' dedim,'sen anlayacaksın önce kendini ki başkalarına anlatasın. İçindeki duyguları sen fark edeceksin. Düşüncelerini sen görecek, neden öyle düşündüğünü ölçüp, tartıp, analiz edeceksin. Bakma sen, dedim, 'pek çok insan kendini tanımıyor. Ne istediğinine istemediğini bilmiyor. Hangi olay ona ne hissettiriyor, farkedemiyor. Ondan sonra da 'kimse beni anlamıyor' diye ağlanıyor. Eee sormazlar mı adama sen kendini anlıyor musun, diye.
İlk aşk unutulmazmış. Peki ya son aşk? Ölürken ruhunuzun bedeninizden sökülen o son parçası? Camilerde omuz omuza duran kambur ihtiyarların kalbi büsbütün boş mu sanıyorsunuz? Peh. Aşk, gençlerin oynadığı fakat ihtiyarların bildiği bir oyundur.
Reklam
İçimdeki Müzik
Ama bu sınıflar, benim gibi çocuklara herkesin "normal" öğrenciler dediği çocuklarla tanışma fırsatı veriyor olmalıydı. Normal de neyse! Peh!
Sayfa 82 - Genç TimaşKitabı okudu
Her şey bir yana, farkımız ne? Sen bir nebze daha mı duyarlısın ya da duyguların biraz daha mı fazla? Bu tam anlamıyla halis muhlis köpeklik, şeytan kandırıp paçayı kurtaracaksın, bunu görmüyor muyum sanki? Sonra da tutup senin deyişinle dine ‘sarılacaksın’. Ne kaypak bir davranış bu, ömrün boyunca şeytana borcun biriksin, sonra ödeme zamanı gelince sıvış! Peh!”
Sayfa 133Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.