192 syf.
·
Puan vermedi
Cadılık {Witchcraft/Koldovstvo}, tabiatı aşan olayların oluşabilmesi adına ritüellerle güçlendirilen hatta doğrudan efsunların, sihirlerin kadınlar tarafından kullanıldığı iddiasıdır ve bu işi ifa edenler genellikle kötü bir şöhrete sahiptir çünkü büyülerin başka kişilerin zararına kullanıldığı sanrısı yaygındır. Herhalde bednam cadılık algımızı
Cadı
CadıHüseyin Rahmi Gürpınar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023933 okunma
216 syf.
10/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Ölüm bilinci bizi daha yoğun yaşamaya yöneltir.
l Paulo Coelho gençken anne ve babası tarafından üç kez akıl hastanesine gönderildi ve aylarca hastanede kaldı. Sakinleştiriciler ve elektroşok verilerek tedavi uygulanmaya çalışıldı. Yazarımızın bu deneyimleri üzerine kurulu bir kitap. l Bir insan neden ölmek ister? Sevgisizlikten mi? Parasızlıktan mı? Yoksa toplumun belirlemiş olduğu güzellik
Veronika Ölmek İstiyor
Veronika Ölmek İstiyorPaulo Coelho · Can Yayınları · 202076,7bin okunma
Reklam
Hayatını nasıl yaşayacağın sadece seni ilgilendirir. Fakat unutma, yüreklerimiz ve bedenlerimiz bize sadece bir kez için verilmiştir. Çoğumuz ister istemez, sanki yaşanacak iki hayatımız varmış; birisi taslak, öteki mükemmel versiyonmuş ve ikisinin arasında bir sürü versiyonlar varmış gibi yaşarız. Ama sadece bir tane vardır. sen bunu anlayamadan yüreğin yıpranır ve vücuduna gelince, ona bakacak pek kimse kalmayacağı, yaklaşmak isteyenin hiç olmadığı bir noktaya varırsın.
Sayfa 222
Aristo, Fizik'inde "şimdi" dediği tek tek anlar ile Zaman arasında ayırım yapar. Tek tek anlar, tıpkı Aristo'nun atomları gibi bölünmez, parçalanmaz şeylerdir. Zaman ise, bu bölünmez anları birleştiren çizgidir. Zaman'ı, şimdileri birleştiren çizgiyi, Tarık Bey'in "unut" öğüdüne rağmen ne kadar gayret etsek
Sayfa 269 - Yapı Kredi Yayınları, 36.Baskı, Eylül 2023
288 syf.
7/10 puan verdi
EPEY FAYDALI BİR KİTAP
Epey faydalı bir kitap amma... İşte ama'sı olan bir kitap aynı zamanda. İlber Hoca pek kıymetli bir şahsiyettir, engin bilgileri ve tecrübeleri ile bizlere ışık tutan biri olmuştur her zaman. Bu kitapta da epey faydalı tavsiyeler vermekte bizlere. Verdiği tavsiyeler yerinde tavsiyeler ama verdiği tavsiyeler herkese uymuyor. Hatta -ulkemizin durumunu dusunecek olursak- neredeyse hiçbirimize uymuyor. Zira verdiği tavsiyeleri yapacak imkânlara sahip değil çoğumuz. Bu yüzden de çoğu zaman verdiği tavsiyeler havada kalıyor ve gerçekçiliğini yitiriyor. Ütopik birer tavsiye gibi geliyor verdiği her öğüt ve tavsiye bizlere. Bunun dışında güzel ve faydalı bir kitap, fazla ciddiye almadan okumalı. Dediğim gibi söylediği şeyleri yapmaya pek imkanımız yok çünkü :)
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?
Bir Ömür Nasıl Yaşanır?İlber Ortaylı · Kronik Kitap · 202054,9bin okunma
132 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
#Okudum #KitapYorum #Şale #ŞaleKöse #İkinciAdamYayınları #Roman #132Sayfa #Papatyakitaplığı
Şale
ŞaleŞale Köse · İkinci Adam Yayınları · 20232 okunma
Reklam
Pek çoğumuz farkında olmadan annemizin yerine getirmediği ihtiyaçlarımızın partnerimiz tarafından karşılanmasını bekleriz. Bu yanlış yönlendirilmiş beklenti, başarısızlığın ve hayal kırıklığının yolunu açar. Partnerimiz, ebeveyn gibi davranmaya başlar ve karşılanmamış ihtiyaçlarımızı tatmin etmeyi denerse romantik ilişki uçup gidebilir. Partnerimiz ihtiyaçlarımızı karşılamazsa bu durumda kendimizi ihanete uğramış veya ihmal edilmiş hissedebiliriz.
Sayfa 198Kitabı okudu
Büyüdük ama hâlâ başımızın hafifçe okşandığı bir hayat diliyoruz biz. 5 veya 6 yaşlarındayım. 2 yaşındaki kardeşim evden çıkıp gitmiş köyün arasına oyun oynamaya. Fırlamaydı kerata. Kişiliği neredeyse bende silinmeye yüz tutmuş hacı dedemi hatırlıyorum. O sırada balkonda rengi güneşten kreme çalmış sandalye üzerinde oturuyor. Ben geldim o sıra.
Çoktan...
Kotti’deki kadınlardan birinin bana söylediği bir şeyi çok düşündüm. Daha önce bahsettiğim gibi, Türkiye’nin bir köyünde büyümüştü ve köyün tamamını evi gibi görüyordu. Avrupa’ya geldiğinde ise yalnızca kendi dairesini evi gibi düşünmesi gerektiğini öğrenmiş ve kendini yalnız hissetmişti. Ama protesto başladığında, konut projesinin tamamını ve orada yaşayan herkesi evi gibi görmeye başlamıştı. Otuz yıldan uzun süredir kendini evsiz hissettiğini fark etmişti; şimdiyse yine bir evi vardı. Günümüz batı dünyasında pek çoğumuz evsiziz. Kotti‘deki insanların bunu görüp bir çözüm yolu bulması için ufak bir itici güç -bir anlığına bağ kurmak yeterli olmuştu. Ama birinin ilk el uzatan kişi olması gerekmişti. Genç halime bunu söylemek isterdim. Şimdi etrafındaki diğer yaralı insanlara dönüp onlarla bağ kurmanın, bu insanlarla birlikte bir ev, birbirinize bağlı olduğunuz, hayatlarınızda beraberce anlam bulduğunuz bir yer inşaa etmenin bir yolunu bulmalısın. Çok uzun süredir kabilesiz ve bağlantısız yaşıyoruz. HEPİMİZİN EVE DÖNME ZAMANI GELDİ...
Aristo, Fizik'inde "şimdi" dediği tek tek anlar ile Zaman arasında ayrım yapar. Tek tek anlar, tıpkı Aristo'nun atomları gibi bölünmez, parçalanmaz şeylerdir. Zaman ise, bu bölünmez anları birleştiren çizgidir. Zaman'ı şimdileri birleştiren çizgiyi, Tarık Bey'in unut öğüdüne rağmen ne kadar gayret etsek de aptallar ve hafızasızlar hariç kimse bütünüyle unutamaz. Hepimizin yaptığı gibi mutlu olmaya ve Zaman'ı unutmaya çalışır ancak insan. Yaşadığım hayat, Zaman'ı yani Aristo'nun şimdi dediği anları birleştiren çizgiyi hatırlamanın çoğumuz için pek acı verici olduğunu bana öğretmiştir. Anları birleştiren ya da müzemizde olduğu gibi, anları içinde taşıyan eşyaları birleştiren çizgiyi gözümüzün önüne getirmeye çalışmak, hem çizginin kaçınılmaz sonucunu, ölümü hatırlattığı için hem de çizginin kendisinin -çoğu zaman hissettiğimiz gibi- pek bir anlamı olmadığını yaşımız ilerledikçe acıyla kavradığımız için üzer bizi.
Sayfa 269
Reklam
Amerika itlerinin elinde Esir Olan Bacının mektubu Subhanallah!
Nur bacının Ebu Gureyb’den yazdığı mektubu: Bismillahirrahmanirrahim Allah için bizleri öldürün! Halkıma, Ramadi’nin, Halidiye’nin ve Felluce’nin insanlarına; erdem ve onurlarını kaybetmeyen tüm dünyadaki insanlara… Bu size, AmerikanSiyonist hapishanesi Ebû Garib’ten kardeşiniz Nur’un mektubudur. İnanın buradaki aşağılanmayı, sefaleti ve
192 syf.
·
Puan vermedi
Russel ve mutluluk
Yaşadığı dönemde yaşayan insanların ruhsal durumlarını derinlemesine araştıran düşünür Bernard Russell, "Mutlu Olma Sanatı" adlı kitabıyla önce mutluluğa izin vermeyen süreçleri, ardından da mutlu olmanın yollarını gösterdi. "Mutlu diyorsanız bu durumda olmadığınızı bilmeniz yeterli. Kendinizi mutlu hissediyorsanız
Mutlu Olma Sanatı
Mutlu Olma SanatıBertrand Russell · Say Yayınları · 20134,028 okunma
Yaşadığım hayat, Zaman'ı, yani Aristo'nun şimdi dediği anları birleştiren çizgiyi hatırlmanın çoğumuz için pek acı verici olduğunu bana öğretmiştir. .. Oysa 'şimdi' dediğimiz anlar Çukurcuma' ya akşam yemeklerine gitmeye başladığım günlerde olduğu gibi, Füsun'un bir gülümseyişiyle, bazan bir yüzyıl yetecek kadar mutluluk verebilir bize. "
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.