Ellerimi kontrol ettim. Parmaklarımı saydım. Olması gerektiği kadardılar. Ama ben bir rüyada olduğumu biliyordum. Karşımdaki tabloya baktım. Yerde küçük bir beşik vardı. Yoksa sepet mi o? Sağdaki kişinin duruşunu hiç unutamıyorum. Eski bir kule gibi dikiliyor toprağın üstünde. Ellerine baktım. Ve işte o zaman anladım. Kesinlikle bir
Gerçekten özgür irâdemiz var mıydı? Yoksa özgürlük kavramının da yanında hediye olarak verildiği başkalarının kurduğu sistemin içerisinde ve onların istediği hayâtı yaşamak... İnsânlarımıza kendini özgür mü hissettiriyordu? Sâhi özgürlük neydi? Nasıl anlatmışlardı bize. Bunları yazarken özgür irâdem var, evet. Peki ya yazdığım telefonu sürekli kullanmak zorunda olmam? Üstelik bu âlete kağıt ya da görünmeyen ücret vermek zorunda olmam... Sizce bunlar özgürlük mü? Mutsuzluklarınızı gideriyor mu gerçekten? Hâlbuki tam da istediğimiz telefonları, bilgisayarları, tabletleri ya da pek çok şeyi alırken ne de sevinçliydik değil mi? Şimdi onları elinize alıp bütün dertlerinizi insânlarla paylaşıyorsunuz. Kimi görünmeyen para kazanmak için bunlara hayât bağlıyor. Peki ya gerçekten bu muydu insânın ihtiyâcı.. Yapmamız gerekenler.. Bu uyku değil de nedir? Her gece uykumuz gelmiyor diye söylenip duruyoruz. Soruyorum hangimiz uyandık ki? Ama özgür irâdemiz var bizim, uyanırız elbet.. Kim bilir ne zamân🙄
Reklam
Hanok’un kitabı Yazıya başlamadan önce belirtmeliyim ki internette bu konuyu bu kadar ciddi işleyen kimse yoktur. Yerli-yabancı hiçbir sitede bu kadar ayrıntılı ve geniş bir Enoch yazısı bulamazsınız çünkü günümüzde yazarlık nedense bir başkasından copy-paste ederek yayım yapmak sanılıyor. Ancak ben Enok dahil İncil, Tevrat, Zebur, Kuran ve daha
İneklerini Satarak Dünyayı Dolaşan Şırnaklı Çiftin Ayakta Alkışlanacak Hikayesi Sizi Çok Etkileyecek Sizi Şırnak'ta çiftçilik yapan Artuç çifti ile tanıştıracağız şimdi. Öğrenme aşkının ve entelektüelliğin nasıl da bildiğimiz kalıplardan farklı olduğunu göreceğiz birlikte. Kaynak: DHA Şimdi sizi Feyzullah ve Taybet Artuç çifti ile
Yeryüzünün Lanetlileri Kitabına J.P.Sartre Yazdığı Önsöz
1961 TARİHLİ BASKIYA ÖNSÖZ Jean Paul Sartre Kısa bir süre öncesine dek yeryüzünün nüfusu iki milyardı: beş yüz milyon insan ve bir buçuk milyar “yerli”. Birinciler “Söz”e sahipti, ötekilerse bu sözü ödünç almışlardı. Bu ikisi arasında aracı olarak hizmet veren satılmış kralcıklar, derebeyler ve tepeden tırnağa sahte bir burjuvazi vardı.
13.HİKAYE TAMAMLAMA ETKİNLİĞİ - HİKAYEMİZİN TAMAMI part-2
Seni görevden alıyorum. Bundan sonra operasyonu ben yöneteceğim. Çık, defol buradan.” İnanmaz gözlerle bakan Mustafa Bey hiçbir şey demeden, diyemeden odayı terk etti. Ayaktaki adama bakar bakmaz onun kim olduğunu anlamıştım. Sizler de anlamışsınızdır. Demek bu yüzdendi. Kariyerinde çok hızlı ilerlediği, genç yaşında çok iyi yerlere geldiği için
Reklam
27 öğeden 21 ile 27 arasındakiler gösteriliyor.