Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
MART AYI OKUDUKLARIM POSTU
Selamlar güzellerim, nasılsınız?.. Umarım iyisinizdir, sizi az da olsa gülümsetecek aylık okuduklarım postunu sunuyorum sizlere💖 Bu ay pek verimli geçemedi, sürekli okuyamama durumları içerisine girdiğim için okusam da çok istekli olamadığımı söyleyebilirim... Lakin bu kitaplar öyle güzel ki, öyle harikalar ki sizlere tekrar tekrar göstermek istiyorum... Bu ayı 12 kitapla kapamışım, daha çok gerilim ve çağdaş edebiyat eserleri okumuşum... Malum Ramazan diyerek hepinizi selamlıyorum eheheh😂 Hangisini ayın favorisi seçsem diye düşündüm ve ilk kez bu tarz okuyup harika bir başlangıç yapmamı sağladığı için canımız mangamız "Senin Adın" kitabını ayın favorisi seçtim... Siz manga okur musunuz?.. En sevdiğiniz manga hangisi?.. Öte yandan
Sude çelik
Sude çelik
"Gölgeler" eseri de bir o kadar güzel, insanın kalbi şiir olup gölgelere karışıyor adeta... Kısacası fazla istekli ruh halim olmasa da bu harika 12 kitap bana harika hikayelere eşlik etmemi sağladılar, peki sizin favoriniz hangisi oldu?.. Aralarında okuduklarınız, merak ettikleriniz var mı?.. Hadi konuşalım 💖 #book #bookstagram #bookstagramturkey
Nasılsınız ? Ruhumdan yorgun, ruhumdan kederliyim bu gece. Hayallerimden umutsuz, yaşadıklarıma kırgınım. Anıları ile yüzleşemeyecek kadar korkak, Yeni zamanlar yazabilecek kadar cesur. Kalabalıklar ortasında sessiz ve kimsesiz, Kısa bir yaşamdan zevk alamayacak kadar nasipsiz. Ben hep böyleyim. Bir yanı paramparça, bir yanı yaşama telaşında. Peki ya siz, Siz nasılsınız ? "Bana aittir."
Reklam
Günaydınlarr 1K ailemmm🌅 Nasılsınız? Güne böyle başlayayım dedim 🤭 siz nasıl başladınız peki?))
Alışkanlıklarımı yitiriyorum...
Uzun zaman olmuş, aslında söyleyecek fazla bir şeyim yok. Hayat gün geçtikçe farklılaşmaya ve tuhaf hissettirmeye başlıyor, geçtiğimiz 1 hafta sanki çok şey değişti benim için, belirgin şekilde anlıyorum. Fakat elle tutulur, anlatılır, bir değişim göremiyorum. Hedeflerime sırt çeviriyor gibi hissediyorum. Şu an doğru kelimeleri bir araya getirmek güç... Aslında hiçbir şey bilmiyorum... Peki siz nasılsınız?
Artık içimizde fırtınalar da kopsa nasılsın sorusuna iyiyim deyip geçiyoruz. Çünkü kötüyüm dersek bir de buna açıklama yapmak zorundayız. Zaten kimsede ne dert dinleyecek sabır var, ne de bizde anlatacak heves.. Peki siz nasılsınız?
Nasılsınız!?
Nasılsınız? sorusuna, İyiyim, sağ olun siz nasılsınız? dersiniz değil mi? Peki gerçekten iyi miyiz? Gerçekten iyi değilsek, neden kalıplaşmış bir iyiyiz uçuruyoruz karşımızdakine? Kim uğraşacak şimdi halimi anlatmakla değil mi? Ya da karşımızdaki sanki çok mu meraklı halimizi bilmeye? Her iyiyim dediğimde, bir yalan söylemişlik suçluluğu çöker vicdanıma. Düşünüyorum da doğruları ve hissettiklerimi olduğu gibi aktarsam sorana ne olacak sanki? Sonuçta sorumluluk soran kişide değil mi? Soruyorsan cevabını da dinleyeceksin kardeşim. Buhranım da senin, sevincim de… Kalıplaşmış her kelimeden uzak kalmak istiyorum. Gönlümden geçen neyse, kural dinlemeden, kâğıda döker gibi dökmek istiyorum dilimden de. Pek beceremiyorum burada yazdığım gibi konuşmayı. Özgür hissetmiyorum. Karşımda duran bir insansa eğer mimiklerini okuyorum. Hangi cevabımın onu tatmin edeceğine odaklanıyorum. Karşımda duran bir nesneyse veya dili olmayan bir canlıysa çok daha rahat açılıyorum onlara. Bu kısıtlama kendimizden geliyor olmalı. Neden olduğu gibi konuşamıyorum değil aslında soru, neden soranın duymak istediği cevapları söylemeye çalışıyorum? Düşünsenize, bu içinden gelme halini kelimelere döktüğümüzde, her sorana aynı yöntemle cevap verdiğimizde bizi nasıl karşılarlar? Yahu kardeşim ben sana bunu mu sordum şimdi, iyiyim de geç işte der büyük bir çoğunluk. O zaman bu kalıplaşmış sorulara karşıyım ben. Cevabı yalandan olan her söyleme karşıyım. Sormayın o zaman. Bana yalan söyletecekseniz sormayın. Ya da ben iyi değilim diyeyim, sizde bana neden diye sormayın.
Reklam
Veli Toplantısı
Günde sekiz saat mesai. Akşam eve gelmem saat yediyi buluyor. Tüm günüm, akşam yemeğini yedikten sonra içeceğim çayın hayalini kurmakla geçiyor. Eve bir geliyorum, öğretmen bizim oğlana beş sayfa ödev vermiş. Her gün beş sayfa ödev veriyor üstelik. Hani, bakan dememiş miydi eve ödev verilmeyecek diye? Çay bardağını elime alır almaz oğlan elinde
Mutlak
**2.BÖLÜM** **ELDOR’UN GÖREVİ** "Güzel bir hafta oldu benim için, patron için çok değerli bir küpe çaldım, gerçi aptal patron hiçbir işi beğenmez ,yaranamayiz ona.Okullar da 2 hafta sonra kapanıyor lakin uzun süre yanınıza gelemeyecegim, patron önümüzdeki 1-2 ay içerisinde çok önemli işler olduğunu bundan dolayı hiçbir yere ayrılmamamız
72 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.