ÜNİVERSİTE senelerden üniversitenin ilk yılları.okula ilk adım atışımda ""ben de sonunda üniversiteli oldum,değişecek miyim,buraya alışacak mıyım,hayatımda ilk defa ailemden ayrı bir dam altında uyuyacağım ve de bütün bir sene boyunca ve de tek başıma..off mu desem oh mu desem.konuşsam ağzım büyür mü,korkunç mu ,daha mı mutlu" gibi
-Neden espri yapıyorsun? Yani, ne alemi var? Biraz düşüneyim. Akıllıyız ya... Hah ha... Espri, vahşi doğanın ortasında insanoğlunun bir deşarjıdır. İnsanın birbirine düşmanlığını gideren bir süspansiyondur. Muhakemenin gücünü gösteriyor. Olaylar arasındaki çelişkileri göstererek
Reklam
Sık sık başı ağrıyordu. Çok ders çalışmasına rağmen "anne çok çalışıyorum fakat unutuyorum" derdi. Bakkala birşeyler almaya gönderdiğimde ne alacağını unutuyordu. Not tutmaya başladı, not tutmasa unutuyorum diyordu. Keşke o zaman farkına varsaydım diye kendimi suçluyorum. Biz çok ders çalıştığı için belki zihni yoruluyor diye
Popüler uğraşın pek çok yararı mevcut. En başta toplumun geneli ile bağlantı kurabilmek, ortak bir mevzu ve yönelim oluşturabilmek için. Ancak bir yazar, düşünce popülerleştikçe onun daha çok anlaşılabilmesi ve yaygınlaşabilmesi için sloganlaşması, budanıp ayrıntılarından ve derinliğinden kopartılması gerekiyor. Yorumlanması için de sadece iyi ve kötü gibi, olabilecek en kaba ayrıma gidilmesi gerekiyor. Kitle psikolojisinin grisi yoktur. O ya yok etmek ister ya da yere göğe sığdıramaz. Bugün milyonların aynı anda izlediği tv programları ve milyonların aynı anda okuduğu kitaplarımız var. Endüstrileşme edebiyatı da kapsıyor. Dünyanın bir köşesindeki yazılan kitap tüm memleketlerin insanları tarafından okunabiliyor. Nasıl kıyafetlerimiz tek tipleştiyse, edebiyat zevklerimiz de tek tipleşiyor. İnanılmaz bir görsellik patlaması yaşanıyor. Kitap kapaklarının düzenlenmesi adına başlı başına bir iş kolu var. Yazarın konusu ve çizdiği imaja bağlı olarak resmi genellikle kitap kapağına basılıyor. Peki Biz bu sırada ne kaybediyoruz? Modernite hiç bir şeyin olmadığı kadar eleştiriye açıktır ve eleştiri onun bir parçasıdır. Onun hemencicik kendini yenileyen ve bizi sarıp sarmalayan gücü buradadır. Kapitalizm ile beraber, o şehirden ve kapitalden kaçtığınızda ekolojik tarım olarak, istisnai bir uğraş edinmeye kalkıştığınızda kitle kursları vs olarak karşınıza çıkar. O Sizin yapmak istediğiniz şeyi çoktan otomatikleştirmiş ve ekonomisini kurmuştur.
HÜCRELER GERÇEK MUTLULUĞU HİSSEDİYOR.. Hücreler Gerçek Mutluluk ile Sahte Mutluluğu Ayırd Ediyor Bir çok insan, hayatında mutlu olmak ister. Mutluluğu yakalayabilmek için de çeşit çeşit şeyler yapar. Kimi boğaz kenarında güzel bir yemek yediğinde mutlu olur, kimi de bir hayır işi yaptığında… PEKİ, BU MUTLULUKLARDAN HANGİSİ GERÇEK? Bu sorunun
Aslında her şey “cennete yazılan mektup”la başlamıştı. * “Sevgili babacığım… Seni çok özledik. 1 mayıs işçi bayramını sensiz geçirdiğim için çok üzgünüm. Cezalarını çekecekler, içinde hiç kuşku olmasın. Oradaki bütün abi, dede ve amcaların ellerinden öpüyorum. Seni çok seviyorum. Cennette mutlu bir şekilde bizi bekle babacığım… Ben pilot olacağım,
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.