Tehlike!
Yaptığımız tehlikeli bir eylem var. "Öğrenmek". Öğrenmek bir nevi manipüle olmaktır. Biz bilginin esirleriyiz. Bize akan her veri beyin kıvrımlarımızda, düşüncelerimizde deformasyona ya da formasyona sebep olur. Yani öğrenmek değişmektir. Peki ya değişimin yönünü kontrol edebiliyor muyuz? Günümüzde içinde bulunduğumuz şu veri çöplüğünde ne kadar seçici davranabiliyoruz? Maruz kaldığımız bu veri yığınları ile işimiz zor gibi. Öğrenme eylemi kesinlikle titizlikle yapılması gereken bir eylem. Bu yüzden bazı kitapları okumamak, bazı insanları dinlememek gereklilik olabilir. Yani maruziyetlerimizi kontrol etmek zorundayız. Aksi takdirde sırtımızda bir çuval işe yaramaz, bizi kamburlaştıran veri yığınları ile yaşamak zorunda kalırız.
Ruhun Gemisi
Kaptanın Seyir Defteri -05- 10/05/2024 Ruhunun beden ile bedenin ruh ile etkileşimi. Ontolojik açısında bakıldığı zaman; doğmuş bir canlı kendisini doğuran canlının varlıksal açıdan tamamlandığının ispatıdır. Buna biyolojik açıdanda da hücrenin bir şekilde hayatına devam etmesi için verilmiş bir yetenek olarak bakmak gerekir. Tüm genetik
Reklam
Aşk
Saçmadır her zaman benim için aşk Aşk, bazen en mantıklı insanları bile saçmalıklar yapmaya itebilen gizemli bir kuvvet. "Saçmadır her zaman benim için aşk" cümlesi, aşkın ne kadar anlaşılmaz ve tahmin edilemez olduğunu vurguluyor. Aşk, herkesin hayatında farklı anlamlar taşıyor olabilir, ama genel olarak, aşkın saçmalıklarla dolu olduğu konusunda birçok kişi hemfikir olabilir. Peki, aşkın bu saçma yönleri neler olabilir? Belki de aşk, insanı gece yarısı sevdiğinin evinin önünde bekleten, ya da onun için şehirlerarası otobüs yolculuklarına katlanan bir güç. Ya da belki de aşk, sevdiğiniz kişiye en sevdiği çikolatayı bulmak için tüm şehri dolaştıran bir macera. Aşk, bazen mantığın sınırlarını zorlayan, ama yine de vazgeçilmez bir duygu. Aşkın saçmalıkları, aslında onun en güzel yanlarından biri olabilir. Aşkın getirdiği bu saçma sapan durumlar, hayatımıza renk katıyor ve unutulmaz anılar biriktirmemizi sağlıyor. Aşkın saçmalıkları, hayatın monotonluğundan sıyrılıp, gerçekten yaşadığımızı hissetmemize yardımcı oluyor. Sonuç olarak, aşk saçma olabilir, ama belki de hayatın saçmalıkları olmadan yaşaması daha da saçma olurdu. Aşkın saçmalıklarıyla dolu bir hayat, aslında ne kadar da zengin ve renkli olabilir, değil mi? Aşkın saçmalıklarına gülümseyin ve hayatın tadını çıkarın!
31 Mart Yerel Seçimleri Bağlamında Marksizmin Tarihsel Doğruluğu Üzerine
Bilindiği gibi “Yüzyılın Felaketi” AKP iktidarı, devlet gücünü bütünüyle elinde tutmasına rağmen 31 Mart Yerel Seçimlerinde ağır bir yenilgi tattı. Bir ABD-İngiltere-İsrail yapımı proje partisi olan AKP, emperyalist efendileri tarafından iktidar koltuğuna oturtulduğu 3 Kasım 2002’den beri ilk kez bu kadar ölümcül, tedavisi çok zor bir yara almış
Suç milletin değil, liderin!
Nasıl Yönetilirseniz Öyle Olursunuz! Toplumsal sıkıntıların ve kaynağının neler olduğunun dile getirildiği, tartışıldığı birçok mecliste genelde ifade edilen bir sözdür; “Nasılsanız öyle yönetilirsiniz.” Bu söz, toplum olarak karşı karşıya kaldığımız sıkıntıların kaynağının kim ya da ne olduğunu ortaya koyan bir muhtevaya sahiptir. Bu söz
Bir Müslüman buna razı olurmu?
Ali Erbaş’ın başkanlığını yaptığı Diyanet’in 2024’ün ilk çeyreğinde yaptığı toplam harcama 24 milyar 345 milyon 463 bin TL olarak kaydedildi. Yani Diyanet, sadece 90 günde 1 milyon 431 bin 917 asgari ücretlinin maaşını harcamış oldu. (Birgün) Peki, toplumu (güya) Allah’a yaklaştırma amacında olan Diyanet’in tüm bu harcamalarına rağmen, insanlar arasındaki her türlü haram, fısk, fücur, küfür ve şirkler neden azalmıyor ve neden gittikçe daha da artıyor? Çünkü gerçekte Diyanet insanları haramlardan uzaklaştırıp Allah’a yaklaştırmak için değil, bilakis laik demokratik sistemi muhafaza etmek için kurulmuştur! Zira Diyanet olmasaydı Camilerde ve Mescidlerde İslâm Akidesinin fikir, görüş ve hükümleri serbestçe anlatılacak, Müslümanlar Dinlerini açık ve net bir şekilde öğrenebilecek ve böylece kendilerine tatbik edilen kemalist laik demokratik sistemin küfür ve şirk sisteminden ibaret olduğunu rahatlıkla öğrenebileceklerdi! Ayrıca Müslümanlar laik demokratik sistemin yıkılıp yerine Hilâfet’in kurulması gerektiğini de idrak edeceklerdi!.. İşte bu yüzden Diyanet kuruldu ve mevcut sistemin bekçiliğini yapmaya da devam ediyor… “İndirdiğimiz apaçık delilleri ve hidayeti Kitap’ta açıklamamızdan sonra onları gizleyenler var ya, işte onlara hem Allah lânet eder, hem de bütün lânet etme konumunda olanlar lânet eder.” (Bakara: 159) Hacı kaya
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.