Bir gün kaybetmeyeyim diye, yeşil pelikan bir silgiye ip geçirip boynuma asmıştı annem. Sonra ben kimi kaybetmek istemeyecek kadar çok sevsem, bir urganı boynuma geçirip, ucunu o insanın ellerine verdim.
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Reklam
Yıllardır bozbulanık suları yudumladım Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım
Yağmur
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Pelikan, Fransızca pélican "bir tür kuş, pelecanus" sözcüğünden alıntıdır. Fransızca sözcük Geç Latince aynı anlama gelen pelecanus sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Eski Yunanca pelekán πελεκάν "'balta gagalı', a.a. (veya ağaçkakan)" sözcüğünden alıntıdır. Yunanca sözcük Eski Yunanca pélekys πέλεκυς "sivri uçlu balta" sözcüğünden türetilmiştir. Yunanca sözcük Akatça pilaqqu "saplanan şey, sivri uçlu balta" sözcüğü ile eş kökenlidir. Akatça sözcük Sumerce aynı anlama gelen balak sözcüğünden alıntıdır. 💫💡
Hanımefendi " dedi" siz pelikanların yavrularını nasıl beslediklerini biliyor musunuz? Afallayan kadin " hayır " dedi. " Anne pelikan, yavrularının açlık çektiğini görürse kendi etinden parça kopararak onları besler." (Zülfü Livaneli)
Reklam
Ez Û Tu Û Payîz
Dîsa birîn! Di canê min de, li vê demsalê, li ser vê xakê, û li peravên te Deryayê!! derdibûn. û, ji te jî....(can ) gulleya demê,
YAĞMUR Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
Yağmur Şiiri
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
senin adına övgüler dizeceğim ey ebedi olan! on telli ud ile senin adına övgüler dizeceğim. çünkü sen beni olağanüstü bir biçimde yarattın. kemiklerim biçimlenirken senin bilgin dahilindeydi. ben dünyanın derinliklerinde yaratıldım. bütün uzuvlarım senin kitabında yazılı ve senin gözlerin allah'ım, beni bir ceninken bile görüyordu. bir daha baharı görmeyeceğim ama bu satırlar kalacak. beni buraya kadar getirdi. kalbim acıdan çatlıyor. ah! bir güvercin gibi kanatlarım olsaydı. uçar ve huzurlu olurdum. çünkü şiddeti ve kavgaları gördüm. bu dünyada çok acı çektim. bu dünya gebe ve haksızlık doğuruyor. allah'ım! senin gücün ve senin huzurun dışında nereden sığınak bulabilirim. eğer şafağın rüzgarların asılsam ve denizin derinliklerinde yaşasam, yine de eşinin ağırlığını üzerimde hissederdim. beni kararsızlıkla sarhoş ettin. senin yolların ne kadar gizemli. yüreğimin acısını söylüyorum. ruhumun yakıcılığını söylüyorum. sessizliğimi korurken kemiklerim ufalıyor. çünkü eşinin ağırlığı üzerimde. hatırla, hayatım bir soluktan ibaret. çöldeki bir pelikan gibiyim. yıkıntıların arasındaki bir baykuş gibi ve bir serçe gibiyim, damda tek başına kalmış. dökülmüş su gibiyim ve ölüp gitmişler gibiyim ve ölümün gölgesi gözkapaklarımı kaplıyor. beni bırak, beni bırak, günlerim sadece bir nefes. beni bırak, yolculuğuma başlamadan önce geri dönüşü olmayan yere, ebedi karanlıklar ülkesine. ..
Furuğ Ferruhzad
Furuğ Ferruhzad
Reklam
Yıllardır boz bulanık suları yudumladım Bir pelikan hüznüyle yürüdüm kumsalları
Nurullah Genç
Nurullah Genç
, Yağmur.
GÜVERCİNİN RUHU
Âh, bir güvercin gibi kanatlarım olsaydı Uçar ve huzurlu olurdum Çünkü şiddeti ve kavgaları gördüm Bu dünyada çok acı çektim. Bu dünya gebe ve haksızlık doğuruyor Allah'ım, senin gücün ve senin huzurun dışında Nereden sığınak bulurum? Eğer şafağın rüzgarlarına asılsam ve denizin derinliklerinde yaşasam Yine de elinin ağırlığını üzerimde
“Gelenek ölmüşlerin yaşayan ruhudur; gelenekçilik ise yaşayanların ölmüş ruhudur.” Jaroslav Pelikan
299 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.