"Anlatırken sevindiğim, öfkelendiğim, hesaplayarak eylediğim ne varsa hepsi uzağa düştü, artık onlar duygularımın derininde, fikirlerimin dehlizlerinde değil, rüzgârın ıslık yapan sesindeydi."
Cansu Aydın/ Pencere Kenarındaki Öyküler
"Anlatırken sevindiğim, öfkelendiğim, hesaplayarak eylediğim ne varsa hepsi uzağa düştü, artık onlar duygularımın derininde, fikirlerimin dehlizlerinde değil, rüzgârın ıslık yapan sesindeydi."
Bazen anılarınızı sakladığınız saçak altında da yağmur yağmaya başlar.
İçiniz bulutlanır, sizden başka kimsenin görmediği ve hissetmediği şimşekler çakmaya başlar.
Yıldırımlar düşer hatıralarınızın en gizli yerlerine…ve bu durum o kadar sıklaşır ki.
Uzaklaşmalar bundandır belki de?
Dinlemeye, anlamaya zamanı olmayan insanların söyledikleri gelir
“ ..kimse o kelimeyi senin sesindeki tını ve nefesinle söyleyemeyecek. Duyduğum en basit sözlerin bile se- nin nefesinden geçerek gelen iç geçirmeli, kırık ve hafif umutlu ha- lini özlüyorum. İnsanlar öldükçe anlamlar ölüyor, kelimelerin dile geldiği o benzersiz nefes ölüyor.”