Bizim onunla içimizde birikmiş o kadar dünümüz, o kadar hatıramız vardı ki,
üstüne ne güzel binalar kurulurdu.
Ama ona göre, bütün bu dünlere, bugünlere,
şiirlere rağmen birlikte olabileceğimiz
yarınlarımız olamazdı.
Ben kuş seslerini ve uçuşlarını akort eden bir gökyüzüyüm.
O ise martılara kucak açmış, dalışlarını ve bana uçuşlarını organize eden bir deniz.
Birbirine aşık iki mavilikten başka bir şey değiliz.
Kahverengi ve ela gözlerden, gün boyu bakışan iki mavilik..
Ufuk gibiyiz aslında; Göz göze gelebilecek kadar yakın,
Fakat asla kavuşamayacak kadar uzak..
Tıpkı bir kitabın ağaçtan olması gibi değil midir, kadının da erkeğin göğüs kafesinden yaratılmış olması.? Ağaç doğayı doğallığı temsil eder, kitap ise duygu ve kusursuzluğu. Kadınlarda kitaplar gibi taşın yontulmuş hali, erkeğin kabası alınmış, incelmiş halidir. İşte bu yüzden kadınlar fazlasıyla detaycı ve mükemmeliyetçi olurlar. Yani anlayacağın kadınlar ele avuca sığacak kadar ufak ama kocaman bir yüreğe sığamayacak kadar da büyük bir yer kaplar hayatımızda.
Bizim onunla içimizde birikmiş o kadar dünümüz, o kadar hatıramız vardı ki; üstüne ne güzel binalar kurulurdu. Ama sıkıntı şu ki, ona göre bütün bu dünlere, bu günlere, şiirlere rağmen birlikte olabileceğimiz yarınlarımız olamazdı.
Tıpkı bir kitabın ağaçtan olması gibi değil midir, kadının da erkeğin göğüs kafesinden yaratılmış olması.? Ağaç doğayı doğallığı temsil eder, kitap ise duygu ve kusursuzluğu. Kadınlarda kitaplar gibi taşın yontulmuş hali, erkeğin kabası alınmış, incelmiş halidir. İşte bu yüzden kadınlar fazlasıyla detaycı ve mükemmeliyetçi olurlar. Yani anlayacağın kadınlar ele avuca sığacak kadar ufak ama kocaman bir yüreğe sığamayacak kadar da büyük bir yer kaplar hayatımızda.