“Tüm insan topluluklarının tiyatrolarda üçüncü alt kat olarak anılan bir bölmesi vardır. Toplumsal zemin dünyanın her yanında kâh iyilik kâh kötülük amacıyla kazılmıştır. Oradaki çalışmalar alt alta üst üste yapılır. Madenlerin alt ve üst katmanları vardır. Bu karanlık yer altında bazen uygarlığın altında ezilen, kayıtsızlığımızın ve umursamazlığımızın hor gördüğü alt ve üst tabakalar yer alır.”
Sayfa 847 - Türkiye İş Bankas YayınlarıKitabı okudu
“Bu kız sadece büyümemiş, güzelleşmişti. Nisan ayının birkaç günü bazı ağaçların çiçek açması için nasıl yeterli gelirse, altı ay da bu kızın güzelleşmesine yetmişti. Onun nisan ayı da gelip çatmıştı.”
Sayfa 830 - Türkiye İş Bankas YayınlarıKitabı okudu
“Kızların göz açıp kapayıncaya kadar serpilip birden güllere dönüştükleri bir an vardır. Daha dün çocukken, bugün kaygı verici bir değişimle genç kız olurlar.”
Sayfa 829 - Türkiye İş Bankas YayınlarıKitabı okudu
“Bu büyüleyici yüzü kusursuz kılan, burnunun güzel değil sevimli olmasıydı; ne dik ne eğri, ne İtalyan ne Yunan’dı; bu, ressamları üzen, şairleri büyüleyen narin, nüktedan, düzensiz ve saf bir Parisli burnuydu.”
“Şimdi gördüğü kişi kadınlığın tüm çekici hatlarının çocukluğun tüm zarafeti ve saflığıyla iç içe geçtiği o önemli zamanı yaşayan uzun boylu, güzel biriydi; bu geçici ve saf zamanı sadece üç sözcük açıklayabilirdi:On beş yaş.”
Sayfa 829 - Türkiye İş Bankas YayınlarıKitabı okudu
“Hangi taraftaydı? İnsanlığın tarafında. İnsanlıkta Fransa’yı, Fransa’da halkı, halkın içinde kadınları tercih ediyordu. Merhameti özellikle bu unsurlara yöneliyordu.”
Sayfa 816 - Türkiye İş Bankas YayınlarıKitabı okudu
“Ruhumuzun derinliklerinden çıkan hiçbir şey kaderin ihtişamına yönelmiş düşüncesiz ve ölçüsüz özlemler kadar dolaysız ve safiyane olamaz. Bu özlemler, bir insanın gerçek kişiliğini bütünlük arz eden, mantıklı, birbirleriyle uyumlu düşüncelere oranla daha net bir şekilde ortaya koyar.”
Sayfa 817 - Türkiye İş Bankas YayınlarıKitabı okudu