İ.Ö 491 yılında Persler, Ege adaları ve anakaradaki kentlerden, teslimiyet işareti olan "toprak ve su" talep ettiler. Atina ve Sparta, teslim olmamakla kalmadı, aynı zamanda Pers elçilerinide öldürdü. Atinalılar, elçileri ve tercümanlarını Grek diline karşı suç işlemekten mahkemeye çıkarttı ve mahkeme sonucunda öl­dürdü. Spartalılar ise
Sayfa 33 - Bilge Kültür Sanat.
Byzantion'un Stratejik Önemi
Önceleri Boğaz' dan geçişler, yani deniz yolu önemliydi. Fakat giderek Boğaz'ın bir yakasından öte yakasına, yani Trakya'dan Anadolu'ya geçişler de başlayınca, Byzantion'un stratejik önemi iyice artmıştır. Bilindiği üzere ilk önemli geçişi Pers kralı Dareios İ.Ö. 6. yüzyıl sonlarındaki İskit seferi sırasında yapmıştır. Bu konuda tarihçi Herodotos şunları söylemektedir: " Denizi seyreden Dareios geriye döndü ve Samoslu Mandrokles 'in yapmış olduğu köprüye doğru yelken açtı. Bosporos'u da gördü ve deniz kıyısına beyaz mermerden iki sütun diktirdi; birine Asur, ötekine Hellen harfleriyle, savaşa götürdüğü halklann listesini yazdırdı; imparatorluğundaki halklann hepsinden götürmekteydi. Bütün bu birliklerin hesabı yapılmıştı; donanmayı saymazsak, atlı ve yaya hepsi yedi yüz bindir; aynca altı yüz gemi toplanmıştı. Sonradan Byzantionlular bu sütunlan kente taşımışlar ve Ortosia Artemis sunağını yapmışlardır; Asur yazılanyla dolu bir tek taş Byzantion'daki Dionysos tapınağı için aynlmıştır. Benim hesabıma göre, Dareios'un Bosporos üzerine kurdurduğu köprü, Byzantion ile Pontos Eukseinos'un ağzındaki tapınağın orta yerine düşer." Pers kralı Dareios'un Boğaz'da kurdurduğu köprüden geç dönem antik kaynaklarda da söz edilmektedir. Örneğin Polybios, " ... Söylendiğine göre, Dareios İs kitlere saldırmak için karşı kıyıya geçeceği zaman Boğaz'ın bu noktasına köprü kurmuştu." demektedir. Kuşkusuz bu köprü, gemilerin yan yana dizilerek üzerlerine hanllar atılması ile oluşturulmuştu.
Reklam
116 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
11 günde okudu
NAPOLÉON ÇAĞINA YOLCULUK
Korsikalıların bir bölümü tarafından iyi anılmasa da Napoléon'un izlerini Ajaccio kentinde sürmek mümkün. 1769 yılında doğduğu Bonaparte ailesinin evi, anıtlar, adına kurulan müze onun hatırasını yaşatıyor. Ölümünün üzerinden iki yüzyıldan fazla zaman geçen Napoléon, her dönem popüler tarihin ilgi alanı oldu. Filmler, kitaplar yapıldı. Bu sayıda Atlas Tarih’de Fransa İmparatoru'nu kapağına taşıyor. Napoléon hakkında en kapsamlı biyografilerden birine imza atan tarihçi Andrew Roberts'la, Korsika'dan Fransa tahtına yolculuğun dönüm noktalarını konuştuk. Askeri zaferler, yenilgiler, reformlar, büyük hatalar onun hayatının bir parçasıydı. Napoléon'un 1798'de çıktığı Mısır seferi, Osmanlı İmparatorluğu ile Fransa arasındaki 250 yıllık dengenin bozulmasına yol açmıştı. İlber Ortaylı, Osmanlı-Fransız ilişkilerini Atlas Tarih'e anlattı. Bu sayıda, tarihin bir diğer önemli liderine de yer veriyoruz. 21 Ocak 2024, Ekim Devrimi'nin lideri Lenin'in 100. ölüm yıldönümü Tanju Akad, seveni de nefret edeni de çok olan devrimci liderin portresini kaleme aldı. Pelin Batu, Tahran'dan İsfahan ve Şiraz'a Pers diyarına yolculuğa çıkarıyor bizi. Şairler, seyyahlar, kutsal mekânların hikâyeleriyle yanı başımızdaki İran'ın zengin tarihine ışık tutuyor.
Atlas Tarih - Sayı 83 (Ocak - Şubat 2024)
Atlas Tarih - Sayı 83 (Ocak - Şubat 2024)Atlas Tarih Dergisi · Doğan Burda Dergi Yayıncılık · 202414 okunma
KAFKASYA'DA BİR DÖNEMEÇ: ÇEÇENYA
Arapların "Mavera-i Kafkasya", Avrupalıların" Trans Kafkasya" ve Rusların "Zakafkasya" olarak bahsettikleri Kafkasya, Büyük Kafkas Sıradağlarının güneyinde yer alan tarihi bir bölgedir. Siyasi ve coğrafi bakımdan genel olarak "Sirkafkasiyen" ve "Transkafkasya" diye iki bölgeye ayrıları
Melekler haklı mıydı..?
Fran­sız Dev­ri­mi’ni (1789) fısk u fü­cûr cün­bü­şü, Hu­kuk-i Be­şer Be­yan­na­me­si’ni de in­san­la­rı hay­van de­re­ke­si­ne in­di­ren bir be­yan­na­me ola­rak ni­te­len­di­rir ve be­yan­na­me­nin ile­ri­de, ya­yım­la­yan­lar ta­ra­fın­dan, si­ya­sî bas­kı ara­cı ola­rak kul­la­nı­la­ca­ğı­na işa­ret eder. Ko­nuy­la il­gi­li na­za­rî
_Napolyon Bonapart_ _Devlet, benim. _Para, para, para. (Başarının sırrı) _Felaketlerin üstünde dimdik oturan insan soylu ve cesurdur. _Gerçekler, büyük ruhlu insanları besler, küçük ruhları ise yaralar. _Yapıcı eleştiri, akıllı insanları güçlendirir. Ahmakları öfkelendirir. _Düşmanınız hata yaparken araya girmeyin. _İki şey
Reklam
Arap fetihlerinin hızı ve genişliği şaşırtıcıydı. Arap güçleri 637'de Kadissiye savaşında Sasani İmparatorluğu'nun ordusunu yendiler, ardından Ctesiphon'u ele geçirip Iran yaylalarından Hindistan'a doğru zorlu yürüyüşe başladılar. Bizans'a karşı kaydedilen başarı da aynı derecede hızlı şekilde gerçekleşti. Araplar
Sayfa 17 - Agora KitaplığıKitabı okudu
265 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
15 günde okudu
Sokrates'in dar bir sokakta karşılaştığı, değneğiyle yolunu keserek insanların nerede iyi ve erdemli olarak yetişebileceğini sorduğu ve karşılığında cevap alamayınca "Öyleyse peşime takıl ve öğren" dediği öğrencisi Ksenophon, antik Yunan tarih yazıcılığının temel kitaplarından biri sayılan Anabasis'te; Pers tahtında hak iddia
Anabasis
AnabasisKsenophon · İş Bankası Kültür Yayınları · 2015885 okunma
Timuçin, bir Moğol şefinin üçüncü oğlu olarak 1162 civarında doğdu. Çocukken boyun eğdirildi ve gençliğini babasının eski yoldaşlarının (Tayciutlar) esiri olarak geçirmek zorunda kaldı. Daha sonra kaçtı ve korkusuz bir yağmacı olarak ün yapıp kazandığı her sefer sonrası ele geçirdiği kabilelere kendisine katılma şansı tanıdı. Eski akıl hocası Tuğrul'u ve kan kardeşi Camuka'yı yenen Timuçin, 1206'da Moğollar olarak tanınan göçebe kabilelerin lideri ("Cengiz Han") oldu. Sonraki yirmi yıl boyunca Çin'in kuzeyini işgal etti, Pers Imparatorluğu'ndan Hazar Denizi'ne kadar her yeri istila edip tekrar Çin'e döndü; 1227'deki seferi sırasında hayatını kaybetti.
272 syf.
·
Puan vermedi
Düşünmek? Ben düşünemem ki. Küçük bir insanım ben, bizim için şimdiye dek hep başımızdakiler düşündü.” ❃ #kitapyorumu Yüzyıllar önce yaşamış bir Yunan Askerinin, katıldığı seferi ve bu sefer sonucu geri dönüş yolculuğunda olan ordunun hikayesini anlatan eser. Pers tahtının varisi olan Kyros'a yardım etmek için yola çıkan Hellenler, para ,
Anabasis
AnabasisKsenophon · İş Bankası Kültür Yayınları · 2015885 okunma
Reklam
Selçuklular
11. yüzyılın ortalarında Selçuklular adıyla bilinen bir grup göçebe Türk, Orta Asya'dan geldiler (Muhtemelen bu durum Çin'deki Tang Hanedanlığının çöküşü ile ilişkiliydi). Pers Ülkesi'ne doğru ilerlediler ve süreç içerisinde Gaznelileri yerlerinden ettiler. Daha sonra Abbasi Halifesi tarafından karşılandıkları Bağdat'a
Sayfa 89 - Maya YayınlarıKitabı okudu
Yavuz Sultan Selim Han, İslamiyet’i tek bir bayrak altında toplamak gayesi ile çıkmış olduğu Mısır seferi sırasında, daha önceleri Cengiz ve Timur’un geçemeyip defalarca gidip geri döndükleri korkunç Sina çölünü mucizevi bir şekilde on üç günde geçmiştir. Dünya tarihinde ordusuyla beraber Sina Çölü’nü geçen iki hükümdar vardır. Birisi Pers Kralı Kambiz, diğeri ise, yine Makedonya Kralı İskender’dir.
Medeniyetten tek adam rejimine ayak uyduramayan general...
Pers ordusunda silah altına alınan toplam İyon sayısı yaklaşık otuz bini buluyordu, bu askerler büyük sikıntara yol açıyordu. Dareios'un saraya kabul ettiği ve seferi kuvvetlerin başkumandanlığına getirilmiş olan Atinalı Kharidenmos da bu ordudaydı. "Bir kral kendisini tehlikenin göbegine atmaz.' Gerçi öneri iyi niyetliydi, ancak Dareios, her Pers kralı gibi kendisini iyi bir süvari, iyi bir atcı ve iyi bir okçu olarak nitelendirdiğinden, ordunun başında bizzat savaşmaya karar vermişti ve bu öneriyi, kral olarak verdiği karara yoneltilmiş ağır bir eleştiri olarak algıladı. Atinalı, demokrasilerde bir erdem olarak kabul edilen açık sözlülüğün, monarşinin alglanış biçiminde farklı tezahür ettiğini anlamakta çok geç kalmıştı. Çok geçmeden idam edildi.
Sayfa 120Kitabı okudu
HİNDİSTAN SEFERİ
MÖ. 327 yılında İskender Pers krallığının sınırlarıyla yetinmeyip tüm dünyayı fethetmek amacıyla Hindistan üzerine yürüdü; içinde Makedonyalıların yanında doğulu erlerin önemli bir yer aldığı 120.000 kişilik bir orduyla Kabil ırmağı vadisi izledi; bir takım tehlikeli muharebeler verdikten sonra Hayber geçicinden Pencap bölgesine indi. Daha önceleri İskender, başka seferlerinde yaptığı gibi, bu sefer için de büyük hazırlıklarda bulunmuş, bir çok irili ufaklı devlet kapsayan Pencap'a dair bilgiler edinmiş ve oradaki mihracelerden Taksiles ile ilişkiler kurmuştu. İşte bu suretle ilk kez Makedonyalılar ve Yunanlılar Hindularla doğrudan doğruya temasa geliyorlardı. Bunlar Herotodos'un ve Ktesias'ın verdikleri bazı noksan bilgiler dışında, hemen hemen hiç bilmedikleri yepyeni bir dünya ile karşılaşmışlardı. Egzotik hayvanları ve bitkileri, değişik sosyal hayat düzeni ve Budizm'in ilk evreleriyle ilgili din ve töreleriyle Hindistan batılılar üzerinde bir efsane ülkesi etkisi yapmış, fakat aynı zamanda bunları, Aristo'nun prensiplerine uygun olarak, çeşitli alanlarda bilimsel incelemelerde bulunmaya yöneltmiştir.
Sayfa 467Kitabı okudu
48 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.