EN SEVDİKLERİMDEN SEÇMELER Var mı dünyada günah işlemeyen söyle: Yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle; Bana kötü deyip kötülük edeceksen, Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle Beni özene bezene yaratan kim? Sen!
RUBAİLER
Tüm dostlar ile beraber olmak dileği ile... YAKIN PLAN Nurhan IŞKIN 23.04.2015(perşembe) ve 25.04.2015(Cumartesi) günü ‪#‎izmirkitapfuarında‬ kitabını sizin için imzalıyor.. Yakın Plan Yayınları 2.Salon 104-B
Reklam
İlginç kitap başlangıçları
Adamın birinin, değişiklik olsun diye bundan böyle halka nazik davranmanın ne kadar iyi olacağını dile getirdiği için bir ağaca çivilenmesinden yaklaşık iki bin yıl sonra, bir perşembe günü, Rickmanswort'de küçük bir kafede tek başına oturan bir kız, bunca zamandır ters giden şeyin ne olduğunu birden fark edip en sonunda dünyanın nasıl iyileştirilebileceğini ve mutluluğun hüküm sürdüğü bir yere dönüştürülebileceğini anlamıştı. Bu sefer doğru olanı bulmuştu, işe yarayacak ve hiç kimsenin bir yerlere çivilenmesi gerekmeyecekti. Ama ne yazıktır ki, bir telefon bulup birilerine bundan söz edemeden korkunç aptal bir felaket meydana geldi ve fikir sonsuza dek yitip gitti. Bu, o kızın öyküsü değil.
Sağlıklı olmak için pazartesi Zengin olmak için salı Herşeyin en iyisi için çarşamba Anlaşmazlıklar için perşembe Kayıplar için cuma Ve hiç şansım olmasın diyorsanız cumartesi evlenin
Sayfa 1 - halk tekerlemesiKitabı okudu
Kaş Yaparken Göz Çıkarmak; Resmî tatilin cuma günleri yapıldığı eski toplumumuzda, düğünler de bu güne rast getirilir ve perşembe akşamından da gelin hanım süslenirmiş. Kuaförlerin, güzellik salonlarının, moda evlerinin bulunmadığı o zamanlarda gelini süsleyen hanımlara meşşata, kalemkâr veya yüz yazıcı, bu faaliyete de koltuk merasimi denilmiştir. Koltuk merasiminin hanımlara has eğlenceleri olur ve bir tür kına gecesi gibi çalınıp oynanılır, gülünüp eğlenilir imiş. Böyle bir koltuk merasiminde kalemkâr kadın, konağın sofasında eğlenen davetliler arasında gelini oturtmuş dizinin dibine ve başlamış sanatını icra etmeye. Saçlar, dudaklar, yanaklar, derken sıra yüz yazmanın en nazik yerine, yani kaşlara gelmiş. Kalemkâr önce cımbızla fazla tüyleri almış, kaşı boyayıp inceltmiş ve özel kalemiyle şekil vermeye başlamış. Olacak bu ya, tam o sırada, ortada oynamakta olan yengelerden birinin ayağı kaymış. Kadıncık yere yuvarlanmayayım derken kalemkârın dirseğine indirmiş tekmeyi. Elindeki sert uçlu kalem de gelin hanımın gözüne bir ok gibi saplanmış. Feryatlar, bağırış-çığırışlar ile düğün evi birden karışıvermiş. Acele hekim çağrıldıysa da nafile, gelin hanım ömrünün geri kalanını bir gözü kör yaşamış. O günden sonra kalemkâr, bir daha hiçbir gelin yüzü yazmaya çağrılmamış. Hatta adı anıldıkça, "Ha! Kaş yaparken göz çıkaran kadın mı?!." diye de şöhret bulmuş.
İçimde bir boşluk var; perşembe sabahları, okula gitmek istemediğim sırada duyduğum korkuya benzeyen bir boşluk.
Reklam
"Selamün aleyküm Benim adım Şaban, Perşembe günü kardeşim Ramazan sizi ziyarete geliyor, yaninda hanımı Bereket, 2 çocuğu Sahur ve iftar ile birlikte.. Ayrica 3 tane torunları Mağfiret, Rahmet ve Cennet de beraberinde. 30 gün boyunca sizlerle olacaklar ve sonra melekler ile geri dönecekler. Ricam: kardeşimi iyi ağırlayın.. Hayırlı Ramazanlar" Dipnot: Bugün telefonuma gelen bir mesajdır bu, çok beğendiğim için sizlerlede paylaşmak istedim :)) Bu yılın ilk sahuruna saatler kala...bütün 1000kitap ailesine hayırlı Ramazanlar diliyorum :))
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.