724 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Yirmi üçlü yaşlarda ilk kez Oğuz ATAY ile tanıştım TUTUNAMAYANLAR vesilesi ile.Yazarın fikir zenginliğine hayran oldum TUTUNAMAYANLAR etkisi ile. Daha sonra ise tüm kitaplarını hevesle bitirdim.Şu an ise yaşım 30 ve TUTUNAMAYANLAR kitabını ikinci kez okuyup bitirme mutluluğunu yaşıyorum. A.HAMDİ TANPINAR ve OĞUZ ATAY gönlümde yeri ayrı iki
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062.5k okunma
Persona
“Benim anlamadığımı mı sanıyorsun? Var olmak denilen o umutsuz düşü… Var olur gibi görünmek değil, var olmak. Her an bilinçli, tetikte… Aynı zamanda başkalarının huzurundaki varlığınla kendi içindeki varlık arasındaki o yarılma… Baş dönmesi ve gerçek yüzünün açığa çıkarılması için o bitimsiz açlık… Ele geçirilmek, eksiltilmek ve hatta belki de yok edilmek… Her kelime yalan… Her jest sahte… Her gülümseme yalnızca bir yüz hareketi… İntihar etmek? Hayır. Fazlasıyla iğrenç… İnsan yapamaz ama hareketsiz kalabilir, susabilir. Hiç değilse o zaman yalan söylemez. Perdelerini indirip, içine dönebilir. O zaman rol yapmaya gerek kalmaz, bir kaç farklı yüz taşımaya ya da sahte jestlere. Böyle olduğuna inanır insan. Ama gördüğün gibi gerçeklik bizimle dalga geçer. Sığınağın yeterince sağlam değil. Her tarafından yaşam parçaları sızıyor ve tepki vermeye zorlanıyorsun. Kimse gerçek mi yoksa sahte mi diye sorgulamıyor. Kimse sen gerçek misin yoksa yalan mısın demiyor. Bu sorunun yalnızca tiyatroda bir önemi olabilir. Belki orada bile değil...” Persona, 1966
Reklam
Her kim kendisi için iyi bir persona oluşturursa bunun bedelini öfke ile ödemek zorundadır.
Sayfa 17 - Pinhan Yayıncılık 1.Basım Aspect of Feminine ~Persona, bireysel bilinç ve toplum arasındaki kar­maşık ilişkiler sistemidir.Kitabı okudu
Anıl Koşar Hakkında Felsefi ve Psikolojik Değerlendirme
Gudrun
Gudrun
ya da Sisifos Zeus'un Sisifos'u bir kayayı sonsuza dek taşımakla lanetlemesi üzerine Sisifos üzerinden dönen bir absürdizm felsefesi vardır. Anıl 'ın sapıklık çabası ile Sisifos'un kayayı taşıma mecburiyeti her ne kadar benzer görünsede aslında felsefi bağlamda insanı farklı sorulara ve cevaplara
Kişilik (personality) Latince persona teriminden gelir.
Tıpkı aktörün taktığı maske gibi persona da görüntüde bir yapmacıklığı işaret eder; yani kişinin maskesinin ardında yer alan asıl ayırt edici özelliklerinden farklı birtakım niteliklere sahip olduğunu varsayar.
Sayfa 2 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları / 2. Basım: Mart 2020Kitabı okudu
Var Mısın Ki Yok Olmaktan Korkuyorsun?
“Persona’ Türkçede ‘maske’ anlamına gelir. Carl Gustav Jung tarafından ilk kez ortaya atılan ‘persona’ kavramı, insanın günlük yaşamındaki ihtiyaçlarını karşılayabilmek için üzerine giyindiği birbirinden farklı kimlikleri, imajları tanımlar. İnsan üzerine giyindiği kimliklerin temsilcisine dönüşür hayatın içinde. Bulunduğu yere ve duruma göre taşıdığı unvanların karşılığı olarak bir karakter benimser. Ve bunu bir tiyatro sahnesinde sergiler gibi oynar. Bazen iyi oynar bazen kötü. Ama sonunda hep bir gösteri vardır. Ama hangisi gerçek sensin?.. Tasavvufta unvanlardan arınma, maskeyi çıkarma ve hiç olma hali, aslında kim olduğunu bilme ve gerçeğini koruma bilincine tekabül eder. ‘Herkes bir şey olmaya çalışırken, sen hiç ol’, der Şems. Ama hiç olmak, maskeni/kimliğini terk edip kaçmak demek değildir. Üzerindeki hırkayı çıkarmaktan söz eder Şems. Çünkü eğer gerçekte kim olduğunu bilmezsen, hırkalar da üst üste binmeye başlar ve kimlikler üzerine kimlikler geçirmeye başlarsın. Böylece bir maskeyi indirdiğinde, altında başka bir maske çıkar...”
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.