"... her ses tonu bir yalan, her mimik sahte ve her gülümseme bir surat büzme..." Persona (bergman, 1966)
Özgürce konuşmadan yaşayabilir miyiz? Yalan söylemeden, sözü saptırmadan, bahaneler bulmadan. Kendini tembel, yalancı ve ihmalkâr bir yaşama bırakmak daha iyi değil mi? Persona’ Ingmar Bergman (1966)
Reklam
Hem anlamak ya da bilmek açmazlardan kurtulmak demek değildir ki !..
"Her dilin kendine özgü suskunluğu vardır."diye fısıldıyor o adam. Bir kadın, karanlığın içinde sessizce, kaybettiği dili arıyor. Bulursa ne mi yapacak ? Susacak. Ingmar Bergman - Persona 1966
“Olur gibi görünmek değil, var olmak.” Persona, 1966 (Bergman)
Tartışmasız klasiklere dönersek, Bergman ve Fellini sahnenin merkezindeki yerlerini almalıdırlar. Yaban Çilekleri (Wild Strawberries/1957), Persona (1966) ve Çığlıklar ve Fısıltı­lardan özitiraflarla oluşturulmuş 8:1/2'a değin, açıktır ki bu filmler Freud'ün rüya çalışmalarının zekice işlenmiş ve eksiksiz temsilleridir. Bu çalışmalarda, ıstıraptan, bastırılmış hafıza temelli imgelem tarafından uyandırılan acıdan farklı olan düşlerin endişe verici gerçekliğiyle tanışırız. Deneyim acı verse ve öyküleri yararsızlık ve utanç duygusuna gömülse bile; sanki karakterler kendine özgü bir gerçek dışılık biçimiyle boğuşuyormuşçasına trajediden uzak kalırlar
Persona(1966)
Sağlıklı rolü oynuyorsun. Herkes de sana inanıyor. Bir tek ben senin ne kadar çürümüş olduğunu biliyorum.
257 öğeden 161 ile 170 arasındakiler gösteriliyor.