Keçiler her zaman prangalarından kurtulmaya çalışırlardı. Koyunların prangası yoktu, bu yüzden çaba göstermelerine de gerek yoktu. Eğer doğanda eğilmek varsa neden seni zincirlesinler ki? Yine de bu koyunlar şanslıydılar. Eğilmenin, zincirlenmek olduğunu fark etmelerine imkân yoktu.
Kuzuları pek sevmemişti. Her zaman başları aşağıdaydı. Biri sadece otlarken veya su içerken başını eğmelidir, diye düşündü
Reklam
Herkes rejime karşı nasıl davranması gerektiğini biliyordu. Ağızları kapalı tutmaları, elleri saygı göstermeleri, dizleri üstüne çökmeleri, sırtları bükmeleri ve vücutları otoriteler önünde küçültmeleri içindi yalnızca
Efsaneye göre bir zamanlar eyalet kara keçilerle doluydu. Herhangi bir suç işlediklerinde karanlıkta tanınamadıklarından, söylentilere göre rejim hepsini ortadan kaldırmıştı. Yine de orada burada kara keçiler görülebiliyordu fakat renkleri yüzünden hiç sevilmezlerdi. Poonachi’yi görünce yetkililer hemen alarma geçecekti.
“Kulakları delinmemiş bir yavruya sahipse rejim düşmanı olabilir,” derdi yetkililer. “Onunla nasıl iletişime geçtiniz? Ondan başka ne aldınız?” diye sorsalar, çiftin verecek cevabı yoktu. Rejim, kendi halkını her an teröristlere, düşmanlara ve hainlere dönüştürme gücüne sahipti."
Hurma şarabı ve likör sarhoş eder derler ama gerçekte sarhoş eden konuşmaktır. Sınırı geçtiğimiz anda, her şeyi unutuyoruz.
Reklam
“Hah, zengin adamlar, meyve kurtları kadar çoktur ama iyi kalplileri enderdir. Benim yavrumu sadece iyi kalpli biri alabilir,”
“Tarlada otur ve bir süre gökyüzüne bak ki zihnin temizlensin,”
Yine de bir düşman bile nezaketle karşılanmalıydı. Bize zenginlik ve refah veren yağmura küfredip ondan kaçarsak, neden bizi tekrar ziyarete gelecekti ki?
Rejim sadece sorunlarımız hakkında konuştuğumuzda sağırdır. Onun hakkında konuştuğumuzdaysa kulakları oldukça keskindir.
72 öğeden 51 ile 60 arasındakiler gösteriliyor.