Hayvanlara yem yaptığımız tahılın miktarı, şimdi aşırı yoksulluk içinde yaşayan 1,4 milyar insanın tamamına, ihtiyaçları olan kalorinin iki katından fazlasını vermek için yeterli olurdu.
Toplumsal cinsiyet teorisini bulan John Money, memnun olmadığımız herhangi bir uzva kestirme hakkına sahip olanabileceğini öngörüyor. Ünlü siborg teorisyeni Donna Haraway, “türler arasındaki sınırlamayı” kaldırmak adına dişi köpeğiyle yuptığı ateşli öpüşmeleri" duygusal bir biçimde tarif ediyor. Hayvan özgürleşmesinin etkin teorisyeni Peter Singer ise, zor kullanımadığımız takdirde hayvanlarla neden "karşılık olarak tatmin edici bir seks yapılamadığını anlamıyor. Aynı Peter Singer, ötenazi taraftarlığıyla doğal bağlantılı olarak bebek katliamını sürekli savunuyor. “Onurlu ölüm” mücadelesi ise, biyoetik kurucusu Hago Tristram Engelhardt'in tibbi deneylerin insan olmayan hayvanlar yerine beyinleri zarar görmüş hastalara yapılması önerisinde bulunamasına neden oluyor. Bu isimlerin Yaşlı Kıta'daki müritleri artık onları daha yakından takip ediyor.
Sayfa 24Kitabı okudu
Bazı teistler, "iyi"nin anlamının, "Tanrı'nın·onayladıkları"ndan başka bir şey olmadığı için, etiğin din olmadan yapamayacağını söyler. Platon benzer bir iddiayı iki bin yılı aşkın bir süre önce çürütmüştü. Onun savına göre; tanrılar bazı eylemleri onaylıyorsa, bu eylemlerin iyi olmasından dolayıdır ki o zaman da, onları iyi yapan şey tanrıların onayı olamaz. Alternatif görüş, ilahi onayı tamamen keyfi kılar: Eğer tanrılar işkenceyi onaylayıp, komşularımıza yardım etmeyi onaylamamış olsaydı, işkence iyi olurdu, komşularımıza yardım etmek kötü olurdu.
Yiyeceğimiz hayvanları kendimiz öldürmek zorunda kalsak hepimizin vejeteryan olacağı söylenir.
Sayfa 243Kitabı okudu
Yediğimiz yiyeceklerin gerisinde yatan, canlı yaratıkların maruz kaldığı kötü muameleden genellikle haberimiz olmuyor. Bir dükkandan ya da restorandan yiyecek satın almak, son ürün dışındaki bütün aşamaları titizlikle gizlenmiş uzun bir sürecin zirve noktasıdır. Kırmızı eti ya da tavuk etini temiz plastik ambalajlar içinde alırız. Neredeyse hiç kan görmeyiz. Yaşayan, nefes alan, yürüyen, acı çeken bir hayvan ile bu ambalaj arasında bir bağ kurmak için hiçbir sebep yoktur. Kullandığımız kelimeler etin kaynağını gizler niteliktedir. Boğa, öküz, inek yerine beef (sığır eti) domuz yerine pork (domuz eti) yeriz.
Sayfa 168Kitabı okudu