Embriyo, daha sonraki fetüs, ağır zihinsel engelli çocuk, hatta yeni doğmuş bebeği bütün hepsi tartışmasız Homo sapiens türünün üyeleridir, ama hiçbirinde özfarkındalık, gelecek duygusu, ya da başkalarıyla dostça ilişki kurmaya muktedirlik yoktur. Dolayısıyla, iki anlam arasında seçim yapmak, “Fetüs insan mıdır?” gibi soruları nasıl cevaplayacağımız konusunda önemli rol oynar.
Sayfa 122 - fetüs ve anansefalüs arasındaki fark nedir?
Rawl
John Rawls, etkileyici kitabı A Theory of Justice’te [Adalet Teorisi], eşitliğin insanların doğal ayırt edici özelliklerinde bulunabileceğini ileri sürüyordu, yeter ki “kapsam özelliği” [range property] dediği şeyi seçelim. Bir kağıda bir daire çizdiğimizi farz edelim. Sonra, daire içerisindeki bütün noktaların - “kapsam” bu oluyor- , daire içerisinde olma özelliği vardır ve bu özelliğe eşit olarak sahiptirler. Bazı noktalar merkeze yakın olabilir, ötekiler de kenara yakın. Benzer biçimde, “ahlaki kişilik” özelligi hemen hemen her insanın sahip olduğu bir özelliktir, diyor Rawls ve bu özelliğe sahip bütün insanlar buna eşit olarak sahiptirler. Rawls’un “ahlaki kişilik”ten kastı, “ahlaki olarak iyi kişilik” değil; “ahlaki” kelimesini, “ahlakdışı”nın [amoral] karşıtı olarak kullanıyor. Rawls, ahlaki bir kişinin bir adalet anlayışının olması gerektiğini söylüyor. Daha genel olarak şöyle söylenebilir, ahlaki bir kişi olmak, kendisine ahlaki başvuruda bulunulabilir ve bu başvurunun dikkate alınır olduğu umudunu veren türden bir kişi olmaktır.
Sayfa 42
Artık giderek daha çok sayıda biliminsanı, hayvan deneylerinin çoğu zaman aslında insan hastalıklarına ve bunların tedavilerine ilişkin bilgimizi artırmamızı önlediğinin farkına varıyor. Örneğin, Kuzey Carolinadaki Ulusal Çevre Sağlığı Bilimleri Enstitüsü'ndeki biliminsanları, bir süre önce, hayvanlar üzerinde yürütülen testlerin insanlarda kansere yol açan kimyasal maddeleri ortaya çıkarmayabileceği uyarısında bulundu. Arseniğe maruz kalmak insanlarda kansere yakalanma riskini artırıyor gibi görünüyor ama laboratuvarda hayvanlar üzerinde yapılan testlerde böyle bir etki gözlemlenmedi.
"Hayvanlar, fiyatı düşük yemleri, fiyatı yüksek ete dönüştüren makineler olarak görülüyor ve daha ucuz bir 'dönüştürme oranı' sağlayan here türlü yenilik hemen kullanıma sokuluyor."
Sayfa 150
“Alışkanlık. Hayvan Özgürleşmesi hareketinin karşısındaki son engel de bu. Sadece yemek konusundaki alışkanlıkların değil, düşünce ve dil alışkanlıklarının da sorgulanması ve değiştirilmesi gerekiyor.”
İnsanlara ve çevreyi korumaya önem verdiğini iddia eden bir insanın sırf bu nedenle bile vejetaryen olması gerekiyor. Böylece ihtiyaç duyan insanları doyurmakla kullanılabilecek tahıl fazlası oluşmasına, çevre kirliliğinin azaltılmasına, su ve enerji tasaruffuna, ormanların yok edilmesinin yavaşlamasına katkıda bulunabilirler.
Sayfa 331 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu