İşte ölüp de ölmeyenler.. Kimde vardı böyle aşk kimde vardı bu iman ; Sen ey gönül ; bir nefescik olsun yan!..
Hz. Muhammed, kendi kaynaklarının tükendiğini hissediyordu. O anda Hatice'yi çok özlüyor olmalıydı: Eşi böyle zamanlarda hep yanında olurdu ve şimdi de onun tavsiyesine ihtiyacı vardı.
Reklam
Ölüp de ölmeyenlerin vardığı en yüksek makamda; şehidler, sıddık kafilesinin içinde..
Ebû Rukayye Temim İbni Evs ed-Dâri radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre, Nebi sallallâhu aleyhi ve sellem: "Din ve dürüstlüktü." buyurdu.Biz kendisine: - Kimin için nasihat tir? dedik. Peygamber Efendimiz : "Allah,Kiitabı, Resulü, mü'minlerin yöneticileri ve tüm müslümanlar için nasihattir" buyurdu. Müslim, İmân 95. Ayrıca bk. Buhârî, İmân 42; Ebû Dâvûd, Edeb 59 ;Tirmizî, Birr 17; Nesâî, Be' yat 31
ISLAM'A GÖRE TÜM PEYGAMBERLER ORTADOĞU'DAN MIDIR?
Hayır her coğrafyaya peygamber gönderilmiştir. وَلَقَدْ بَعَثْنَا فِي كُلِّ أُمَّةٍ رَسُولًا أَنِ اعْبُدُوا اللَّهَ وَاجْتَنِبُوا الطَّاغُوتُ فَمِنْهُمْ مَنْ هَدَى اللَّهُ وَمِنْهُمْ مَنْ حَقَّتْ عَلَيْهِ الضَّلَالَةُ فَسِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَانْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُكَذِّبِينَ . "Andolsun ki biz her ümmete, 'Allah'a kulluk edin, sahte ilahlardan uzak durun.' diyen bir elçi gönderdik. Onlardan kimini Allah doğru yola iletti, kimileri de saptırılmayı hak ettiler. Yeryüzünü dolaşın da hak dini yalanlayanların akıbetinin ne olduğunu görün."(16:37) نَّا أَرْسَلْنَاكَ بِالْحَقِّ بَشِيرًا وَنَذِيرًا وَإِنْ مِنْ أُمَّةٍ إِلَّا خَلَا فِيهَا نَذِيرُ "Muhakkak ki biz seni hak ile hem bir müjdeci hem bir uyarıcı olarak gönderdik. Hiçbir ümmet de yoktur ki, içlerinde bir uyarıcı geçmiş olmasın. "(35:24) Bu ayette Allah her ümmete bir peygamber gönderdiğini söylemektedir. Bu ayetlerin geldiği dönemde Arabistanda ki insanlar dünyanın Ortadoğu'dan ibaret bir yer olmadığının, uzak mesafelerde pek çok farklı ülke olduğunun farkındaydı. Bu ayet onlara söylenildiğinde bu ayeti kabul etmeleri, o uzak ülkelerde yaşayan topluluklara da geçmişte peygamber gönderildiğine iman etmelerini gerektirir.
Reklam
“Bütün hamdü senalar alemlerin rabbi Allah Teâlâ'ya mahsustur. Salat ve selam Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'e, O'nun âli ve ashabı, hepsinin üzerine olsun!..”
Bugün bile Kur'an okurken ya da camilerinin duvarlarını süsleyen kutsal kitabın önünde otururken, Müslümanlar hâlâ ilahî ve gizemli bir gücü hissetmektedirler.
Hz. Muhammed'in düşmanlarının hiçbirinin vahiylerin sahte olduğunu iddia etmemesi ilginçtir: Açıklayamadıkları bir şeylerin olduğu belliydi.
Tevhid’in yüce Allah’ın vermiş olduğu emirlerin en büyüğü olmasının sebebi dinin tamamen onun üzerinde yükseldiği bir esas oluşundan dolayıdır. Bundan dolayı Peygamber –sallallahu aleyhi ve sellem– de yüce Allah’a davete bununla başlamış, davet için gönderdiği kimselere de bununla başlamalarını emretmiştir. Nehyettiği şeylerin en büyüğü de şirk’tir. Şirk Allah ile birlikte Allah’tan başkasına dua ve ibadet etmek demektir. •Şerhu Selaseti’l Usul/Dinde Üç Temel Esas ve Delilleri, İbn Useymin #tercüme #pdf
Reklam
İnsan yaratımı olan ideolojiler, amaçlar ya da coşkular, bir tür kurtuluş vaadi verebilirdi ama sonunda hepsi hayal kırıklığına götürecekti.
• Adamın biri Hz. Hüseyin'in oğlu ile karşılaştığında ona küfretti. Kölesi o kişiye saldırmaya kalkınca Hz. Hüseyin'in oğlu o köleye, 'Dur' dedi. Sonra o adamın yanına geldi ve "Bizim bilmediğimiz sıkıntıların mı var? Bir ihtiyacın varsa karşılayalım" dedi. O adam utandı ve çok aç olduğunu söyledi. Hz. Hüseyin'in oğlu o kişiye bin dirhem verdi. Adam bu olaydan sonra "Şehadet ederim ki sen Peygamber (s.a.v)'in soyundansın" dedi.
Tevhid:
O’na hiçbir şeyi ortak koşmaksızın, ne rasûl bir peygamber, ne mukarreb bir melek, ne bir başkan, ne bir hükümdar, ne de yaratıklardan herhangi bir kimseyi ortak koşmaksızın bir ve tek olarak Allah’a ibadet etmek ve hatta severek, ta’zim ederek, mükafatını umup cezasından korkarak, yalnızca O’na ibadet etmek demektir. Burada anlatılan tevhid’den kasıt ise peygamberlerin gerçekleştirmek maksadıyla gönderilmiş oldukları tevhid’dir. Zira kavimlerinin zamanla ihlal ettikleri tevhid budur. •Şerhu Selaseti’l Usul/Dinde Üç Temel Esas ve Delilleri, İbn Useymin #tercüme #pdf
Hz. Peygamber ırk ayrımı yapsaydı Arap olmayı üstün görür mutluluk bu derdi Ne Mutlu Arabım diyene sözünü söylerdi... Bilmem anlatabildim mi ?
Hikaye /Aşk
Bak sana bir hikâye anlatayım, belki daha kolay anlarsın. Bir gün bir erkek kırlangıç Süleyman Peygamber'in tapınağının üstünde sevdiği dişi kırlangıca aşkını ilan etmiş. Raslantı bu ya, Süleyman Peygamber de o sırada tapınaktaymış. Kırlangıcın sesini işitmiş, kulak kesilmiş. Erkek kırlangıç dişisine şöyle diyormuş: 'Senin aşkın beni öylesine sardı ki, eğer şu kubbeyi Süleyman'ın üzerine yık desen, hiç tereddütsüz yıkardım.' Bu sözleri duyan Süleyman Aleyhisselam öfkelenmiş, kırlangıcı derhal yanına çağırmış. Ona demiş ki: 'Açıkla bakalım, az önce senden duyduğum o sözler neydi?' Kuş cesurca yanıtlamış soruyu: 'Ey Süleyman! Beni cezalandırmak için acele etme. Çünkü âşıklar öyle bir dille konuşur ki, o dili ancak deliler anlar. Doğru, senin işittiğin sözlerin hepsini ben söyledim. Doğru bu tapınağı Süleyman Peygamber'in başına yıkarım dedim. Ama ben o kuşa âşığım. Ve âşıkların yolu, kanunu, ahlakı yoktur. Onların tek yolu vardır: Aşk. Onların tek yasası vardır: Aşk. Onların tek ahlakı vardır: Aşk. Onlar sadece aşkın diliyle konuşurlar, ilim ve aklın dili, aşkın bu renkli dilinin yanında sönmüş bir ateş gibi cansız kalır.' İşte böyle demiş kırlangıç Süleyman'a. Ve Süleyman Peygamber de bağışlamış onu. Çünkü aşkta kötülük, artık kötülük değil; iyilikse artık iyilik değildir. Bir tek hakikat kalmıştır ortalıkta; mucizeleri gerçek kılacak mutlak aşk."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.