Müslim, Ebu Hüreyre'den, Hz. Peygamber'in şöyle dediğini nakletmektedir: “Müslümanlar Yahudilerle savaşmadıkça kıyamet kopmaz. Bu savaşta Müslümanlar Yahudileri öldürürler Hatta bir Yahudi, taşın, ağacın arkasına gizlenir. Bunun üzerine o taş veya o ağaç, "Ey Müslüman, Ey Allah'ın kulu! İşte arkamda bir Yahudi, gel, onu öldür!" der. Yalnızca Garked (ağacı) bir şey söylemez. Zîra o, Yahudilerin ağaçlarındandır."(Buhârî, Cihâd 94, Menâkıb 25; Müslim, Fiten 82)
Açıklama : Bu bölümde tavsiye edilen sifalı bitkilerden, aç karına sabah, öğle, aksam, yatarken, çay
gibi demletilir, 2 - 3 bardak balla içilir. Öğütülür bal ile macun yapılır, 1 - 2 tatlı kasığı yenir,
Damıtılmıs bitki suyu birer kahve fincanı içilir. 5 gram bitki yağı, 15 - 20 gram damıtılmıs bitki suyu,
bal ile tatlandırılır çalkalanır
"Peygamber ocağı tabii," dedi Besim sessizce. "Başka çocuklar babasız büyümesin diye, kendi çocuklarımızın büyüyüşünden feragat ediyoruz. Anam bize siz seçilmiş kişilersiniz oğul, diyor."
Her şey bir kenara, Nebukadnezar'ın krallık ağacı, dallarıyla budaklarını taşıyabilecek kadar haşmetli ve sağlam bir gövdeye sahip olmalıdır.
[Kutsal Kitap'ta anlatılana göre, Nebukadnezar rüyasında dünyanın ortasında, her yerden görülebilecek kadar haşmetli ve bir o kadar da herkese faydalı bir ağaç görmüştür. Bu ağacın herkese yetecek kadar bol meyvesi vardır, yabanıl hayvanlar gölgesinde barınır ve gökte uçan kuşlar dallarına tüner, ancak daha sonra kutsal bir varlık ağacın kesilmesini, yapraklarının yolunmasını ve meyvelerinin atılmasını buyurur. Bu rüyadaki mesaj ise, aynı yerde yazdığına göre, egemenliği dört bir yana yayılan, Kral Nebukadnezar'ın doğru olanı yapması ve düşkünlere iyilik ederek suçlarından sıyrılması gerekliliğidir, bu aynı zamanda Tanrı'nın yeryüzündeki egemenliğinin de koşuludur (Eski Ahit, Danyal Peygamber 4.4-34). Bacon da gerek bu denemesinde, gerekse genel devlet anlayışında bir imparatorluğun muhakkak kuşatıcı ve yayılmacı olması gerektiğini düşünür.]
Kendiniz için istemediğinizi halkınız için de uygun karşılamayınız. Yaratılmışların en şereflisi olan Hz. Muhammed’e sahabeleri Bedir gazvesinde bir ağacı budayıp
O’na bir gölgelik yaparlar, istirahata çekildikleri zaman
Cebrail (A.S.) gelip: «Ya Resulellah! ashabın güneşin altında bulunurken senin gölgelikte oturman uygun değildir» der. Hz. Peygamber hemen gölgeliği yıkıp ashabı
arasında otururlar. Bu kadar basit bir şeyden dolayı ya- ratılmışlann en şereflisi muatabe (tekdir) edildikten son
ra başkalannm durumu ne olur?Başkan! Aklınızı başınıza toplayınız ve kendinizi bu
büyük belâdan kurtarmaya gayret gösteriniz.. Hz. Peygamber: «Müslümanlara şefkat göstermeyen onlardan değildir» buyuruyor.