İslâm'ın ilk devirlerinde aşk duygusunun ve kadın güzelliğinin terennümünde son derece hoşgörülü bir ortam bulunuyordu.
Üstelik bu ortam bizzat peygamber tarafından sağlanmıştı.
En tanınmış örnek, Kaab b. Züheyr'in Kaside-i Bürde'sidir. Bu hoşgörü ortamı, kadının toplum hayâtı dışına itilmesini engellediği gibi, tabiî aşk duygusunun bütün incelikleriyle anlatıldığı zarif kitaplar yazılmasını vesile olmuştur.