Gece Çiçeği... (Efelya'ya...) ah ben seni leylaklar açarken sevdimdi papatyalar gülümserken baharla ah benim onulmazım, gece çiçeğim şiir gülüm, yeşil dünyam, sevgilim
Cahiliye Toplumunun Kültürel Donanımı
Lewis şunları aktarmaktadır: " İslâm öncesi Araplar, sert ve ilkel bir hayat yaşıyorlardı. Çok zayıf bir eğitime yahut kültüre sahiptiler. Herhangi bir yazılı gelenekleri yoktu. Araplar; şiiri, şarabı, aşkı, savaşı, avcılığı, dağların ve çölün korkunç manzaralarını kabilelerin savaşla ilgili değer hükümlerini ve düşmanlarının alçaklıklarını dile getiriyordu. " Hitti: "Hemen hemen Hz. Peygamber zamanına kadar Kuzey Arapları, herhangi bir yazı sistemini geliştirmiş değillerdi." Güney Arapların yazısı, İslami kültüre tesir eden bir durum arz etmemiştir. Koca çöl, kültürel iletişimi engellenmektedir. Pedersen: "Tüm bunlara rağmen, İslam devrinde kitapların temelini oluşturan yazı, Güney Araplarınki değildi. Kollarıyla beraber Güney Arabistan alfabesi, Güney Arabistan kökenli insanların dışında, Kuzey Arabistan'da büyük bir yaygınlığa ulaşamamıştır. "Arapça kitaplar, ortaya çıkışını İslam'a borçludur. Onlara taşıdıkları karakteri İslam vermiştir.
Sayfa 354 - Kaynak: Lewis, Tarihte Araplar,s. 116 . Hitti, Siyasi ve Kültürel İslam Tarihi,s 133. Pedersen, İslam Dünyasında Kitabın Tarihi,s. 22.Kitabı okuyor
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
ilk defa diğer okuduğum kitaplarına göre farklı bir hayat hikayesini ele almış . Babası tarafından dini eğitimden uzak , her istediği yapılan bir kız olarak yetişen Buse, Enes adındaki dinine bağlı genç bir hocaya aşık olur . Bu olaylar başörtü yasağının olduğu , dini faaliyetlerin yasaklandığı bir dönemde gerçekleştiği için Enes hocanın yaşadığı
Kapına Geldim
Kapına GeldimHalit Ertuğrul · Nesil Yayınları · 2020266 okunma
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20213,974 okunma
Robert Walser'in, öldüğü yerde polis tarafından çekilmiş meşhur bir fotoğrafı var: kış, yüksekçe bir kar yığını, derin ayak izleri, sırtüstü yere düşmüş, ellerini iki yana açmış bir adam. Genelde yaşlıların taktığı türden şapkası yakınında bir yere düşmüş. Noel gezintisine çıkan çocuklar onu bu halde bulmuşlar. Son Noel'inden yarım asır kadar önce yayımlanan bir öyküsünde kendi ölümünü anlatmıştı. Bu kısa öykünün kahramanı ne kokar ne bulaşır, vesveseli, kimsenin önemsemediği, aksilik bu ya, bir o kadar da zeki ve bir o kadar da tanrıydı. Kendi lüzumsuzluğundan yorulmuştu; dünyayı karlar altında bırakıp kar yığınlarının üzerine yatarak dertlerini başından savıyordu. Kendi ölümünü öngörmesi yazar için ayrıcalıklı bir durum sayılmazdı. Elinden tutup da istediğin yere çekmenin kolay olduğu insanlardandı. Elleri aklından geçenleri, geçtikleri anda kâğıda döküyordu, tam da bu şekilde yazıyordu. Herkesin hayat yoluna böyle ani derinlikler çıkabilirdi. Birtakım karadelikler. Aktarım istasyonları. Mesela bir besteci böyle anlarda melodiyi yakalardı; bir şair mısrayı, bir sevgili aşkı, peygamber Tanrı'yı. Bu anda, sıradan zamanlarda rastlanmayana rastlarsın; görünen ile görünmeyeni, yüzeysel ile derini bu anda birbirinden ayırırsın. Geçmişle henüz gelmemişin aynı anda cereyan ettiği uzamla birlikte soluk alıp vermeye başlarsın.
Arkadan Düğmeli PaltoKitabı okudu
590 syf.
10/10 puan verdi
·
25 günde okudu
Selam sana, salât sana ya Resûlallah. Hz.İbrahim döneminden bir bülbülün alemin yaratılış sebebi Hz.Muhammed'i görme konusunda Hz. İbrahim ile anlaşma yapması üzerine başlıyor kitap ve sonrasında bülbülün ağzından efendimizin doğumundan öncesi, doğumu, gençliği, vahiy dönemi, peygamberlik dönemi, İslam yolundaki savaşları ve veda hutbesi anlatılıyor. Roman tadında harika bir siyer kitabı olmuş. İskender Pala'nın hem dini hem edebi bilgisine diyecek sözüm yok yine şaşırtmadı ve güzide bir eserle karşımıza çıkmış. Okudukça yer yer Hz.Ebubekir olup en yakın dostu olmayı, onu uyandırmamak adına bir yılan tarafından sokulacak kadar onu sevmeyi istedim. Kızı Fatıma olup üstüne pislik attıklarında onu temizleyip herkese karşı korumayı istedim. Hz.Ali olup onun kılığına girmeyi ve onu öldürmek isteyenlerin karşısına korkusuzca çıkmayı istedim. Daha kimlerin kimlerin yerinde olmak istedim de sonra sen kim onların iman ve peygamber aşkı kim diyip haddimi bildim. Ama sonra efendimizin "Beni görmedikleri halde bana iman eden kardeşlerimi görmeyi ne çok isterdim." sözünü hatırlayıp mutlu oldum. Efendimizin yolunda olup Kuran ve sünnet rehberliğinde hayatımızı yaşamak dileğiyle, hayırlı bayramlar
Bülbülün Kırk Şarkısı
Bülbülün Kırk Şarkısıİskender Pala · Kapı Yayınları · 202010,4bin okunma
Reklam
Unutma Hafız... Kul O'nun, Kitap O'nun, Hafız O'nun... Muhafız'ını O seçer, Ayet O'nun, Sûre O'nun. Bir nur indirir yedi kat semadan Nur dağına, Oku der Habibine, Vahiy O'nun, Peygamber O'nun. "Ben okuma bilmem ki", desede Cebrail'e, O okutur Hafız, Dil O'nun, Lisan O'nun - Kelâm O'nun, Bir sevda düştü gönlüne, zannetme ki gelir geçer, Yandıkça dumanı tüter, zannetme ki Aşkı köz olur geçer Unut kendini Hafız, vazgeç sıladan, sal mecnunu çöllere dünya çekilsin aradan. Bir gün ansızın çıkagelir, zannetme ki Leyla vazgeçer Mecnundan... Adil İslamoğlu🥀
Ey dertlere bikarar olmuş insan! Gel, asr-ı saadet aynasında kendini seyret! Gel sahabilerdeki aşkı, imanı bir kere olsun gör!
Sayfa 223Kitabı okudu
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
"İnsanoğlu muazzam zekâsıyla evrende galaksiler, kara delikler, atomun yapısında engin bir evren keşfetti. Elektrikle karanlığa ışık oldu, ölümcül denilen hastalıklara ilaç buldu, pek çok derde derman oldu, bir kendini bilemedi, bir kendini bulamadı. Ne tuhaf değil mi? " Hastahane odasında gözlerini açan Selim ile başlıyor hikâyemiz.
Aşkın Kapısı
Aşkın Kapısıİkbal Bayrak · Alfa Yayıncılık · 202426 okunma
Sıddıka'nın "Bugünkü yağmurun sırrı neydi?" diye sorması
* Sıddıka'nın aşkı coşup edebe riayetle Peygamber'e sordu: "Ey şu varlığın hülasası, vücudun zübdesi! Bugünkü yağmurun hikmeti neydi? Bu yağmur rahmet yağmurlarından mıydı, yoksa tehdit için mi yağıyordu, pek yüce, pek azametli Tanrı'nın adaletinden miydi? Bu yağmur, bahara ait lütuflardan mıydı, yoksa afetlerle dolu güz yağmuru muydu?" Peygamber dedi ki: "Bu yağmur müsibetler yüzünden insanın gönlüne çöken gamı yatıştırmak için yağıyordu." Eğer ademoğlu, o keder ateşi içinde kalıp duraydı ziyadesiyle harap olur, eksikliğe düşerdi (hiçbir şey yapamaz bir hale gelirdi). O anda bu dünya harap olurdu, insanların içlerinde hırs kalmazdı. Ey can, bu alemin direği gaflettir. Akıllılık, uyanıklık, bu dünya için afettir. Akıllılık o âlemdendir, galip gelirse bu âlem alçalır. Akıllılık güneştir, hırs ise buzdur. Akıllılık sudur, bu âlem kirdir. Dünyada hırs ve haset kükremesin diye o âlemden akıllılık, ancak sızar, sızıntı halinde gelir. Gayp âleminden çok sızarsa bu dünyada ne hüner kalır, ne de ayıp...
Sayfa 102 - Doğan Kitap - 2060:2070 beyitlerKitabı okuyor
Reklam
💠💠💠 💠Birisi sordu ; 💠Salavatı Şerifedeki sır nedir? 💠Ve Salavatı şerife zikrini diğer zikirlere üstün kılan özellik nedir? 💠El-cevap,
SULTANÜ’L-VAİZİN: TAHİR BÜYÜKKÖRÜKÇÜ
Güzel sözlü, zarafet ve nezaket sahibi bir din görevlisi. Vaaz ve sohbetlerinde dinleyicilerine ilmi ve irfanı en güzel üslupla sunan, vaaz vermedeki mahareti sebebiyle “Sultanü’l-vaizin” olarak tanınan, vaiz ve hatipler için rol model olan öncü bir âlim, Tahir Büyükkörükçü. Tahir Büyükkörükçü, 1925 yılında Konya’da dünyaya geldi. Babası,
Hıristiyanlar arasında İsa'nın yeryüzüne çıkması, bereket getirmesi inancına dayanan ve yumurtalarla kutlanan, Al-manya'da Ostern, İngiltere'de Easter yortusuyla, halkımız arasında Hızır ile İlyas Peygamber'in birleştiği düşünülen hıdrellez şenlikleri bu kutsal evlenme töreninin bir uzantısı sayılabilir. Takvimimizde yer alan Temmuz ayının adı da Dumuzi'den gelmektedir.