Şefaat
“Şefe‘a-yeşfe‘u” (شفع – يشقفع) fiilinin masdarı olan şefaat, sözlükte, “aracılık yapmak, vesîle olmak, dua etmek” anlamlarına gelir. (İbn Manzûr, Lisânü’l-Arab, 8/183-185)
Şefaat, kendisi için şefaatte bulunulacak kimsenin faydasına olacak bir şeye erişmesi, zararına olacak bir durumdan kurtulması veya bir ihtiyacının karşılanması için
Peygamber Efendimiz'in (sas) duası, her zaman duamız olsun: "Allah'ım, fayda vermeyen ilimden sana sığınırım! "
Sayfa 93 - profil kitapKitabı okudu
Günün tembihi ve duası*
"Teslimiyet, Müslüman'ın olmazsa olmaz vasıflarının en büyüklerinden biridir. Konumunuz ne olursa olsun, ilminiz ne olursa olsun, yaşınız, cinsiyetiniz, mensubiyetiniz ne olursa olsun cenneti bize kazandıran en büyük amellerden birinin teslimiyet olduğunu unutmayın. Allah'ın kitabından bir ayet, Peygamber'in hadislerinden bir hadis okudunuz. Bu çağın insanı gibi davranmayın. Bu çağda yaşayın ama ashab kalitesinde iman edin ve teslim olun. "Acaba" demeyin. Şüphe duymayın. Tereddüt etmeyin. Bu çağda sahabi olmak istiyorsanız yolu da yöntemi de budur. Bundan başka bir şey değildir. Yolu da yöntemi de ashab gibi teslim olmaktır. Peygamber (sas) onlara: "Yürü!" dedi, yürüdüler. "Kal!" dedi, kaldılar. "Öl!" dedi, öldüler. "Hicret et!" dedi, arkalarına bakmadan hicret ettiler. Kendisi Habeşistan topraklarını hiç bilmiyordu. Duyduğu o beldelere "Gidin!" dedi, 101 insan nübüvvetin 6. yılı arkalarına bakmadan oraya gittiler. Musab'a: "Kur'an öğretmeni olarak Medine'ye gideceksin." dedi, Musab Medine yollarına düştü. Efendimiz (sas) "Yürü!" dedi, 93 yaşında Ebû Eyyûb el-Ensârî İstanbul'a geldi. Onun sesini ve sadasını dinlediği için İbn Harâm 86 yaşında Kıbrıs'a yürüdü. Allah onların teslimiyetini hayatlarımızda birer ahlâki vasif olarak diriltsin."
Sayfa 129Kitabı okudu
"İlim, hasyet ve Allah korkusu ile beraberse senin lehinedir, aksi halde aleyhinedir." Öyleyse Peygamber Efendimiz'in (sas) duâsı, her zaman duamız olsun: "Allah'ım, fayda vermeyen ilimden sana sığınırım!"
Sayfa 93