Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur : "Şükrünü eda edebileceğin az mal, şükrünü eda edemeyeceğin çok maldan hayırlıdır."
Taberi,Tefsir,XIV/İbn-i Kesir,Tefsir,II,388Kitabı okuyor
Hz. Peygamber efendimiz sav; her kim benim adıma bilerek yalan söylerse, cehennemde ki yerine hazırlansın.
Sayfa 549 - MS Müslim, Mukaddime 2Kitabı okuyor
Reklam
Cenabı peygamber efendimiz(sav) bir hadisi şerifinde "iki ölünün ve iki kanlının yenmesi bize helal oldu" buyurmaktadır.ki ölü balıkla çekirge, iki kanlı da dalakla karaciğerdir.
İşte Kainatın Efendisi Rabbine kavuşmuş, amcasının oğlu sevgili Ali (ra) mübarek vücudunun başındaydı. Az önce Resûlullah'ın (sav) yakın akrabalarından Hz. Abbas ve iki oğluyla, Usâme b. Zeyd'in de bulunduğu yıkama görevi gözyaşlarıyla tamamlanmış, sıra Efendimiz'in kefenlenmesine gelmişti. O kalpleri yerinden oynatan anda şunları söylemişti Ali (ra): "Annem babam sana feda olsun! Başkasının ölümüyle kesilmeyen nübüvvet, göklerin bilgileri ve haberleri senin ölümünle kesildi... Ölüm reddedilemiyor ve uzaklaştırılamıyor. Şayet sabrı emredip üzülmeyi yasaklamasaydın senin için göz pınarlarımızı kuruturduk... Bizi Rabbinin yanında an ve bizi unutma.”
Efendimiz'i (sav) hakkıyla tanıyan, mesajlarını hakkıyla anlayan, gereklerini hakkıyla kavrayan ve aradaki mekan ve zaman fasılalarına takılmadan O'nunla beraber yaşayan, böyle olup da "Peygamber görmeden sahabi olma" şerefine nail olanlar olmalıdır. İşte böyle bir şerefe nail olabilmek ancak Efendimizi (sav) hakkı ile sevebilmek ve O'nu sadece tatlı bir hatıraya dönüştürmeden O'nunla canlı bir bağ kurmakla mümkündür.
Sayfa 46 - Siyer yayınlarıKitabı okuyor
°"Bana dünyanızdan üç şey sevdirildi"diyor Peygamber Efendimiz.(sav) "Kadın,güzel koku ve gözümün nuru namaz"...°
timas yayınları
Reklam
Bu kutsal mekandan içeri girdiğimiz vakit bizi dikdörtgen bir arazi karşılar. Etrafı bir taraftan şehir surları, diğer taraftan Memlüklü Medreseleri ile çevrili bu arazi yukarıda anlatmaya çalıştığımız arazidir. İçinde son derece kıymetli bir yer daha vardır: Kubbetü's-Sahra, yani Kaya Kubbesi. Kubbeden ziyade kayanın kendisi son derece kıymetlidir. Allahu Teala yeryüzünü yaratmaya önce bu kayadan başlamıştır. Nice peygamber bu kayaya yüz sürmüş, altında ve üstünde kurbanlar kesmiş, ibadet etmiş ve hepsinden önemlisi Peygamber Efendimiz(sav) bu kayanın üzerinden Mirac'a yükselmiştir. Kısaca ifade etmek gerekirse yeryüzünde Allah' a yakın olmanın son noktası bu kayadır.
Sayfa 29 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
...Peygamber Efendimiz (sav) dışarıya çıkar. Yolda Ensar'dan gülen, oynayan bir grup ile karşılaşır. Onlara der ki; "Cehennem ardımızda iken gülüyor musunuz? Benim bildiklerimi bilseniz, az güler, çok ağlar, gırtlağınızdan ne yemek ve ne de su geçmez, yüksek tepelere çıkarak yüksek sesle Allah'a yalvarırdınız." Bu sırada; "Ya Muhammed, kullarımı umutsuzluğa düşürme. Ben seni zorluk gösterici olarak değil, müjdeleyici olarak gönderdim" diye bir nida gelir. Bu nidayı duyunca Peygamberimiz (sav); "Doğru olun ve Allah'a yaklaşın" diye buyurur.
...burası Peygamber Efendimiz'in(sav) hadislerinde, "Yeryüzünde sadece üç yere Allah rızası için gidilir: Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa," diyerek övdüğü bir yer.
Sayfa 28 - Timaş YayınlarıKitabı okuyor
Doğrusu Hz. Osman'ın (ra) biricik örneği, her işinde yolunu izlediği Muhammed Mustafa'dır (sav). Nitekim Efendimiz de kızı Rukiyye'ye şöyle bir baba öğüdü vermekten geri durmamıştır: "Canım kızım! Os- man'a çok saygı göster. Çünkü ashabım arasında ahla- kı bana en çok benzeyen odur."21 Bir öğüt de Hz. Os- man'a vermiştir Hz. Peygamber: "Belki Allah sana bir gömlek giydirir. Münafıklar senden onu çıkarmanı iste- diklerinde onu bana kavuşuncaya kadar sakın çıkar- ma!"22 Hz. Osman da Rukiyye de kendilerine verilen öğüdü tutmuşlardır. Rukiyye eşine saygıda kusur etme- miş, Hz. Osman giydiği hilafet gömleğini çıkarmamıştır. Ta ki sevgilinin yanında ölene kadar.
Reklam
Peygamber Efendimiz(sav),"Bir Müslümanın diğer Müslüman kardeşini küçük görmesi,alay etmesi,rendice etmesi haramdır."buyuruyor.
İstiklal Harbi günlerinde, Sakarya Meydan Muharebelerinin en kritik dönemlerinde, top seslerinin Ankara’dan duyulmaya başlandığı ve Büyük Millet Meclisi’nin Kayseri’ye nakledilmesinin bile düşünüldüğü günlerde, Atatürk, günlük çalışmalarının büyük bir kısmını yürüttüğü ve bugün müze olarak değerlendirilen Ankara Tren İstasyonu’ndaki evde, bir sabah erken kalktığı bir sırada Çavuş Ali Metin’e: “Acele olarak Fevzi Paşa’yı telefonla ara, bul ve hemen buraya gelmesini söyle.” diyor. Ali Metin, Fevzi Paşa’yı telefonla arayıp bulduğunda, Fevzi Paşa da Atatürk’ün yanına gelmek üzere, hemen evden çıkmakta olduğunu söylüyor. Fevzi Paşa, Atatürk’ün yanına girince, Atatürk ona bir kağıt kalem uzatıp: “Bugün gördüğün rüyayı yaz ve bana ver.” diyor. Kendisi de bir kağıt kalem alıp aynı şekilde o gün gördüğü rüyayı, Fevzi Paşa’ya vermek üzere yazmaya başlıyor. Yazma işi bittikten sonra, her iki paşa da karşılıklı olarak yazdıklarını alıp okuyorlar ve okuma işi bittikten sonra birbirlerine bakıp sevinçle gülümsüyorlar. Her ikisinin de yazdıklarını kendi kağıtlarından okuyan Çavuş Ali Metin, her iki kağıtta da şu rüyanın yazılmış olduğunu görüyor: Hz. Peygamber (SAV) Efendimiz, Hacı Bayram-ı Veli’ye diyor ki: “Mustafa’ya söyle, korkmasın, sonunda zafer onların olacak.” Bilindiği gibi, aynı gecede rüyalarında Hz. Peygamber (SAV) Efendimiz, Hacı Bayram-ı Veli’ye bu sözleri söylerken gören o iki muzaffer kumandanın o günkü isimleri, “Mustafa Kemal” ve “Mustafa Fevzi”dir.
Peygamber Efendimiz (sav) ölümle ilgili bir hadis-i şerifinde şöyle buyuruyor: Ölüm gelip çatmadan evvel, şehvani ve nefsani hislerinizi terk etmek suretiyle bir nevi ölünüz. • el-Acluni, Keşfül-Hafa, 2:29; İbn-i Hacer el-Askalani •
Sayfa 38 - kitapyurdu doğrudan yayıncılıkKitabı okudu
Peygamber Efendimiz (sav) "Savaş istemeyin, savaştan kaçının!" der, savaş anlamına gelen çocuk isimlerini değiştirmiştir mesela. Dikkati, "büyük savaşa" yani "cihad-ı ekber"e çeker; insanın nefsi ile mücadelesine...
Sayfa 21 - Sufi KitapKitabı okudu
O'nu (sav) bilmeyen ve tanımayan her şey nakıstır. Tamamlanması için Peygamber Efendimiz'in (sav) nuruna ihtiyacı vardır.
Sayfa 161
Resim