Günün birinde peygamber efendimiz Hz.Ali'ye bir soru sorar :
Allah'ı mı çok seversin beni mi çok seversin ?
Eşin Fatıma'yı mı yoksa oğulların Hasan ile Hüseyin'i mi çok seversin ?
Hz.Ali hiç beklemediği bu soru karşısında bir an durup düşünür. "Ya Resulallah bana biraz müsade edin ben bu sualin cevabını bulamadım " der.
Akşam vakti evine vardığında aklında hala bu soru vardır. Hz.Ali'nin eşi Hz.Fatıma kocasındaki bu düşünceli hali fark eder: " Hayırdır ınşaallah ne oldu böyle neden çok düşüncelisin?".
Hz.Ali der ki peygamber efendimiz bir soru sordu bugün kimi çok sevdiğimin cevabını veremedim onu düşünüp durmaktayım der
Hz.Fatıma:" Bu soruya cevap veremeyecek ne var ki "der...
Allah'ı kulluğumla, peygamberi ümmetliğimle,Fatıma'yı kocalığımla, Hasan ile Hüseyin'i babalığımla severim deseydin ya..
Bunun üzerine Hz.Ali hemen ayaklanır ve soluğu peygamber efendimizin yanında alır; sorunun cevabını verebileceğini söyler ve der ki:
"Allah'ı kulluğumla, peygamberi
ümmetliğimle, Fatıma'yı kocalığımla, Hasan ile Hüseyin'i babalığımla severim " der
Bunun üzerine peygamber efendimiz gülümser :
"Doğru cevap ancak biraz Fatıma kokuyor " der...
Kuran yoluyla, Peygamber soluğu ile şifalandırmak, zahmeti rahmete dönüştürmektir
Aşk
"Yarattığını en iyi bilen onun Yaratıcısıydı elbet. Bir yanında meleklerin soluğu, her yanında kara katran bir çift şeytan kanadı. Yaratan, halifesini kuyuyla izzet-mekân, saf aydınlıkla pür karanlık arasında hayli kararsız buldu. Ama yol göstersin diye elçiler gönderecekti, sözü vardı. Bu ilgiyle Âdem kendisini sadece ilk insan değil hem ilk peygamber buldu."
Sayfa 187 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Hz. Bilal - Sesiyle Sisleri Dağıtan Münadi
Rüyasında Hz. Peygamber, " Beni ziyaret etmeyecek misin? " diye sorunca , yıllardır uzak kaldığı Medine' de alıyor soluğu. İşte orada Ehl-i Beyt'in göz bebekleri Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'le karşılaşıyor. Onları kırmak mümkün mü! Hz. Peygamber'in ölümünden sonra ilk defa eazn okuyor Bilal. Şehadetleri duyan Medineliler heyecanla evlerinden fırlıyor, Resûlullah'ın mübarek kabrinden kalkıp yeniden aralarına katıldığını düşünerek dolduruyorlar mescidi.Ve hiç ağlamadıkları kadar ağlıyorlar o gün.
Sayfa 180 - Şule Yayınları Şubat 2018
Okuyunuz...
Günün birinde peygamber efendimiz Hz. Ali’ye bir soru sorar.
“Allah’ı mı çok seversin, beni mi çok seversin? Eşin Fatıma’yı mı yoksa oğulların Hasan Hüseyin’i mi çok seversin?”
Hz. Ali hiç beklemediği bu soru karşısında bir an durup düşünür. İşin içinden çıkamadığını anlayınca Ya Resulallah der bana biraz müsaade edin ben bu sorunun cevabını bulamadım.
Akşam vakti evine vardığında aklında hala bu soru vardır. Hz. Fatıma kocasındaki bu düşünceli hali farkeder, hayırdır inşallah der ne oldu böyle neden çok düşüncelisin?
Hz. Ali eşinin yanına gider derki peygamber efendimiz bir soru sordu bugün. Kimi çok sevdiğimin cevabını veremedim ona. Hz Fatıma başını sallar, bu soruya cevap verilmeyecek ne var ki der.
“Allah’ı kulluğumla, peygamberimi ümmetliğimle, Fatıma’yı kocalığımla, Hasan ile Hüseyin’i babalığımla severim.” deseydin ya..
Hz. Ali karısından duyduğu bu sözlerle rahatlamıştır, hemen ayaklanır ve soluğu peygamber efendimizin yanında alır. Sorunun cevabını verebileceğini söyler ve der ki; “Allah’ı kulluğumla, peygamberimi ümmetliğimle, Fatıma’yı kocalığımla, Hasan ile Hüseyin’i babalığımla severim.” der.
Bunun üzerine peygamber efendimiz gülümser ve “Doğru cevap ancak biraz Fatıma kokuyor.” der. 😊